Darbe günü
İstanbul'daki zırhlı tugayın komutanı olan Orhan Erkanlı, taburunun başında Galata Köprüsü'nü geçip
Taksim yönüne çıkarken, bir yandan da elindeki pilli radyoyu dinliyormuş.
Ankara Radyosu'nun ihtilal yayınına başlamasını bekliyormuş. Fakat beklenen yayın bir türlü gelmeyince Erkanlı telaşlanıp planı yapmış: “Ankara'dakiler ya bizi aldattı ya da başarılı olamadı. Bizim için artık dönüş yolu kapanmıştır. İstanbul
Trakya Türk Cumhuriyeti'ni ilan ederiz.” Kısa bir süre sonra, Ankara Radyosu
teknik sorunu çözüp ihtilal yayınına başlamış ve
Türkiye de bölünmekten kurtulmuş. 1965'te CHP'den milletvekili seçilen Erkanlı, 1960'ta ilan etmeyi planladığı İstanbul Trakya Cumhuriyeti'ni, milletvekili arkadaşı
Orhan Birgit'e anlatmış. Yıllar sonra anılarını “Evvel Zaman İçinde” ismiyle kitaplaştıran eski siyasetçi ve deneyimli gazeteci Birgit, 27
Mayıs şartlarının bir daha yaşanmamasını temenni ediyor. Birgit, kitabında, Erkanlı'nın o dönem Marmara'daki
Geyve Boğazı'nı kapatmayı da düşündüğünü, daha sonra söz konusu fikirlerine kendisinin de kahkahayla güldüğünü anlatıyor.
Orhan Birgit Doğan Kitap’tan çıkan kitabında
darbenin ardından,
Alparslan Türkeş ile görüştüğünü söylüyor. Türkeş, Birgit’e kendisini istediği zaman arayabileceği bir
telefon numarası vererek, “Aradığında, ‘Ankara’dan Saatçi Nuri’yi’ istersin, bana bağlarlar.” demiş. Darbeden sonra yapılan
seçimlerle ilgili de ilginç bir bilgi veren Birgit, CHP’nin beklenilen oy oranına ulaşamamasının dönemin İstanbul 66. Tümen Komutanı
Tümgeneral Faruk Güventürk’ü çok kızdırdığını belirtiyor. Birgit, Güventürk’ün CHP’nin İstanbul il merkezine geldiğini ve elektrik arızası çıkartarak, seçim sonuçlarına müdahale edilmesini önerdiğini ifade ediyor
ZAMAN