Araştırmalara göre
kazaların başlıca sebebi
aşırı hız ve
alkol. Ancak istatistikler, bu ihlallere kesilen cezaların yetersiz olduğunu gösteriyor. Zira geçen yıl alkollü
araç kullanmaktan ehliyetine el konulanların sayısı 139 bini aştı, 'aşırı hız'da ise rakam 638'de kaldı.
Bayram tatilinde meydana gelen ölümlü
trafik kazaları, birçok ailenin ocağına ateş düşürdü. Kazaların en önemli sebebi olarak aşırı hız ve dikkatsizlik öne çıkarken cezaların caydırıcılığı
tartışma konusu oldu. Son 10 yılda trafik güvenliğini sağlamak üzere yapılan denetimlerde alkol ve aşırı hız yüzünden kesilen cezalar acı gerçeği gözler önüne serdi. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün istatistiklerine göre 2010'da alkollü araç kullanmaktan ehliyetine daimi ya da geçici süreyle el konulanların sayısı 139 bini aştı. Ancak aşırı hız sebebiyle ehliyeti alınan sürücü sayısı sadece 638'de kaldı.
Karayollarını kan gölüne çeviren kazaların başlıca sebebi alkol ve aşırı hız. Bayram süresince yaşanan kazaların yüzde 75'inin 'aşırı hızdan' kaynaklandığı tespit edildi. Ancak ehliyetlere el koyma nedenlerinde aşırı hız, en alt sıralarda yer alıyor. 2001 yılında aşırı hız yüzünden ehliyeti alınan sürücü sayısı 15 bin 185 iken, 2010'da bu rakam 638'e geriledi. Yine 2009'da bin 90, 2008'de bin 827, 2007'de 985 kişinin ehliyetine aşırı hızdan el konuldu. Uzmanlar, otoyollarda hız limitlerinin artırılmasıyla birlikte
emniyet ve
jandarma birimlerinin kaza riskine karşı daha dikkatli olmaları gerektiğine dikkat çekiyor. Oysa istatistikler tam tersini gösteriyor. Yaklaşık 4 bin kişinin hayatını kaybettiği, 211 bin kişinin yaralandığı trafik kazaları istatistiklerine göre 2010'da 163 bin sürücünün ehliyetine el konulurken, aşırı hız nedeniyle ehliyetine el konulan sürücü sayısının 638 olması düşündürücü bulunuyor. Aşırı hızın, dünyada da ölümlü kazaların başlıca sebebi olduğunu belirten Sürücü Kursları Federasyonu Başkanı Dursun
Önal, ABD ve Avrupa'da cezaların son derece ağır olduğunu ifade ediyor. Bu
ülkelerde hız ihlalinin tekrarı halinde sürücü ehliyetlerine el konulduğunu kaydeden Önal, Türkiye'de aşırı hıza bağlı ehliyete el koyma oranlarının son derece düşük olduğuna işaret ediyor.
Bu arada, tatilinin ilk 8 gününde meydana gelen kazalarda 130'un üzerinde vatandaş hayatını kaybederken, 500'e yakın kişi yaralandı. Emniyet verilerine göre son 10 yılda yaşanan kazalarda 48 bin 271 kişi hayatını kaybetti. 10 yıldaki kazaların ülke ekonomisine faturası ise 8 milyar 597 milyon 136 bin 463 lira olarak gerçekleşti. Ölümlü kazaları mercek altına alan polis, kazaların tamamına yakınının ise sürücü hatalarından kaynaklandığını saptadı.
Plakaya kesilen ceza ehliyete yansımıyor
Sürücülerin şehir içi hız ihlallerinde ehliyetine el konulmuyor.
İstanbul,
Ankara başta olmak üzere 20 ayrı merkezde uygulanan Elektronik Denetim Sistemi (EDS),
MOBESE ve hız
radar kameralarından yapılan denetimlerinde aşırı hız yapan sürücünün kimliği tespit edilemediğinden ceza, plakaya yazılıyor. Bu, sürücü ceza puanına işlenmiyor. Ancak hız ihlali yaptığı tespit edilen sürücü, durdurularak cezası yüzüne karşı yazıldığında ceza puanına işleniyor. Elektronik trafik denetimlerinde yazılan cezalar, plaka sahibinin de ceza puanına işlenmiyor. 2011 ceza yönetmeliğine göre, hız sınırını yüzde 10'dan yüzde 30'a kadar aşan sürücülere 140, yüzde 30'dan fazla aşanlara ise 290 lira ceza veriliyor.
Cezanın peşin ödenmesi halinde
indirim uygulanıyor.
Kamera ile
denetleme sistemi yaygınlaşmalı
Fahri Trafik Müfettişleri Derneği Başkanı Av. Sami Güleçyüz, mevcut yönetmeliğe göre gıyaben plakaya yazılan cezanın araç sahibinin ehliyetine işlenemeyeceğini anlatıyor. EDS'den kesilen cezaların plaka sahibinin ehliyetine işleneceğini bildiren
düzenleme getirilmesi halinde araç sahiplerinin güvenmediği sürücülere aracını kullandırmayacağını belirtiyor. Türkiye'de trafik kurallarına riayetin 'seni ne kadar görüyorlarsa o kadar uyarlar' mantığıyla işlediğini savunan Güleçyüz, kameraların yaygınlaştırılması ve sürücünün kimliği tespit edilerek ceza kesme altyapısının tamamlanması gerektiğini kaydediyor.