Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan,
Trabzon Valisi ve Emniyet Müdürünün görevden alınmasıyla ilgili olarak, ''Trabzon halkımızın huzuru için, Trabzon şehrimizin üzerine sıçratılmaya çalışılan bir kara lekenin ortadan kaldırılması için burada müfettişlerin yapmakta olduğu çalışmanın sağlıklı bir şekilde yürümesi lazım. Onun için bu adım atılmıştır'' dedi.
Erdoğan, Ak
Yatırım tarafından düzenlenen ''
Türkiye Yatırımcı Konferansı'' sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Trabzon Valisi ve Emniyet Müdürü ile ilgili kararla ilgili olarak ''Son olay mı, yoksa biriken olaylar mı etkili oldu?'' sorusuna, Erdoğan, ''Bunu son olay olarak söylemiyorum. Bunlar biriken gelişmeler... Bu gelişmeleri Trabzon şehrine, Trabzon halkına mal edemeyiz'' karşılığını verdi.
Böyle bir anlayışın oluşmaya başladığının görüldüğünü ifade eden Erdoğan, ''Trabzon halkımızın huzuru için, Trabzon şehrimizin üzerine sıçratılmaya çalışılan bir kara lekenin ortadan kaldırılması için burada müfettişlerin yapmakta olduğu çalışmanın sağlıklı bir şekilde yürümesi lazım. Onun için bu adım atılmıştır. Bu adım, daha farklı yerlere sıçrayabilir. Onu da söyleyeyim. Bu konuyla ilgili çalışmalar sürecektir'' diye konuştu.
-DEVLETTEKİ ''USULSÜZ SORGULAMA''-
Recep Tayyip Erdoğan, devletteki ''usulsüz
sorgulamaya'' ilişkin sorular üzerine de, burada yetkinin farklı bir şekilde kullanımına bakanlığın müsaade etmediğini ve bununla ilgili soruşturmaların, araştırmaların devam ettiğini söyledi. Erdoğan, ''Neticeleri, en ince teferruatına kadar ortaya çıkacaktır. Ucu nereye varırsa varsın bunların hepsi araştırılacaktır'' dedi.
Bu konuda iktidarıyla, muhalefetiyle herkesin yardımcı olması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Devletin kurumları içinde çöreklenmiş bu tür yanlış zihniyetlerin, yanlış anlayışların buralarda kalmaması gerekir. Bugün bunu Ahmet, Mehmet öder, yarın da bunu bir başkasına ödetirler. Hiçbir vatandaşın böyle
fatura ödemesine bizler tahammül edemeyiz, fırsat da vermeyiz. Bunun için bakanlığımız gerekeni yapacaktır. Ondan sonra da tabi ki işin yargıya intikal eden süreci olacaktır.''
-''VURDULU KIRDILI BİR YIKIM SÖZ KONUSU''-
Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin şiddet içeren dizi filmlerin son dönemlerde yaşanan olaylarla ilişkilendirilip ilişkilendirilemeyeceği yönündeki sorusu üzerine de, olayın sadece dizi olarak ele alınamayacağını, birçok yazılı ve görsel medyadaki yayının her çeşidinde ahlaki noktadan vurdulu kırdılı şeylere varıncaya kadar bir
yıkımın söz konusu olduğuna dikkat çekti.
Bu konuda kendilerinin de ciddi anlamda rahatsız olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
''Ama geçmişten bu yana özel kuruluşlar kurulmuştur. Bunların yetkileri belli bir yere kadardır.
Özgürlükler adına maalesef birçok şeyler de suiistimal edilmektedir. Eğer
özgürlükler hakikaten ahlaki çerçeve içerisinde bir başka insanın özgürlük sınırına girmeden kullanılırsa çok anlamlıdır. Ama bir başkasının özgürlük sınırına
tecavüz edici olursa özgürlük olmaktan çıkar. O zaman zulme dönüşür. İşte son yaşadığımız olaylar, okullarımızın çevresinde yaşadığımız olaylar, uyuşturucu müptelası bir neslin çıkması olayları... Bütün bunlar hep bunların neticesidir. Onun için medyasıyla, akademisyeniyle, siyasetçisiyle,
sivil toplum örgütleriyle hep el ele vereceğiz. Yani (Bu benim sorunum değil) kimse bunu diyemez. Milletçe, devlet olarak el ele verip bu işi çözeceğiz. Bu hepimizin ortak sorunudur. Milletçe de bunun altından hep birlikte kalkacağız.''
-TÜSİAD-
Recep Tayyip Erdoğan, Türk
Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ile MHP arasındaki gerginliğe ilişkin bir soruya, ''O sorunun aktörü ben değilim. Onunla ilgili herhangi bir açıklama yapmam söz konusu değil'' yanıtını verdi.
TÜSİAD'ın, Türkiye'nin özellikle sanayi, teknoloji ve girişim konularında en önemli kuruluşlarından biri olduğunu vurgulayan Erdoğan, TÜSİAD'ın yeni yönetimiyle ilgili olarak, ''Böyle bir
devir teslim töreni yaptıkları bir dönemde başta Ömer Bey olmak üzere yönetimden ayrılanları kutluyoruz. Yeni giren arkadaşlara da yeni dönemde başarılar diliyoruz'' dedi.
Erdoğan, TÜSİAD ile özellikle AB sürecinde birlikte güzel çalışmalar yaptıklarını, sivil toplum örgütü olarak bu çalışmalarda Derneğin ciddi katkıları olduğunu, bundan dolayı da kendilerine teşekkür ettiğini aktardı.