Artık bu acılar tekrarlanmayacak. 10 yıl önce savaşın eşiğine gelen
Suriye ve
Türkiye, tarihî bir protokolle sınırları kaldırdı çünkü.
Jandarma zaptiyesi Ali Çavuş... Arap kökenli. Yaşadığı bölgede mizacı sert ve ketum biri olarak biliniyor. Ancak kimseye zaafını belli etmiyor. Eski bir Arap geleneğine uyarak, doğan çocuklarını sütanneleri emzirsin diye konargöçer bedevilere veriyor. Bunların çoğu
Mardin hattında geziyor ve çöllerde yaşıyor. Ali Çavuş önce oğlu İsmail'i sütanneye veriyor. İsmail'in geri gelişi ise yedi yılı buluyor. Öz annesini ve babasını tanımayan İsmail, aylarca sütannesini ve babası bildiği kişiyi sayıklıyor. Sonunda hastalanarak ölüyor. Ardından bir
kız çocuğu dünyaya geliyor Ali Çavuş'un. Onu da bedevilere veriyor. Ama hiç hesaba katmadığı bir şey oluyor. Kızını verdikten sonra sınırlar çekiliyor iki
ülke arasında. Türkiye ve Suriye, sınırlarla ayrılıyor bir anda. Ali Çavuş ne kızının yüzünü görebiliyor ne yaşadığına dair bir haber alıyor artık...
Aradan yıllar geçiyor. Her geçen gün kızının yokluğu daha da ağır geliyor ona. Belli etmiyor; ama içerliyor Ali Çavuş. Her
akşam evinin geniş avlusuna çıkıp alabildiğince uzanan Mezopotamya ovasına bakıyor. Soranlara, yemeğe
misafir aradığını söylüyor. Çünkü sofraya yalnız oturmuyor Ali Çavuş. Onu en mutlu eden şey, yemekte bir misafiri olması. Eğer misafir yoksa işte o avludan öylece bakıp duruyor. Aslında bu bakış, sadece uçsuz bucaksız Mezopotamya'ya değil. O, yıllar önce sınırın öbür ucunda bıraktığı kızını hayal ediyor. Hayatının sonuna kadar kızını bekliyor; fakat çekilen hat bu irtibatın kopmasına sebep oluyor. Ali Çavuş kızına hasret
vefat ediyor.
Ali Çavuş'un oğlu yıllar sonra izine rastlıyor kız kardeşinin. 1970'lerde Mardin Latifiye Camii'ne gelen Şeyh Zübeyir ismindeki hoca, kız kardeşinin yerini bildiğini söylüyor. Şam'da yaşadığını, iki erkek bir kız çocuğu olduğunu anlatıyor. Suriye'ye gitme planları yapan Ali Çavuş'un oğlu, aradan epey zaman geçtikten sonra öğreniyor ki Zübeyir Hoca İstanbul'a taşınmış ve orada vefat etmiş. Onu kız kardeşine götürecek tek yol da böylece kesiliyor. Bir kardeş Suriye'de, diğeri Türkiye'de kalıyor.
Yazının devamı
Aksiyon Dergisi'nde