TBMM Başkanı Köksal Toptan, ''Türkiye ile ilgili hesabı olanlar şunu bilecekler ki, en zor şartlarda bile Türkiye hedefinden, yolundan, iddiasından vazgeçmemiştir. Bundan sonra da vazgeçmeyecektir'' dedi. Toptan, Bursa'nın İnegöl ilçesinde düzenlenen mobilya ve dekorasyon fuarı ''Modef Expo 2007''nin açılış töreninde, Türkiye'de büyük bir ekonomik hareketlilik olduğunu, ülkenin her geçen gün biraz daha ileri gittiğini söyledi. Atatürk'ün, siyasi egemenliğin, ekonomik egemenliğin gelişmesiyle mümkün olabileceği sözünden hareketle zaman zaman inişli çıkışlı seyreden Türkiye Cumhuriyeti'nin kalkınma sürecinin, gelinen noktaya bakıldığında yeterli olmamakla beraber, gurur verici olduğunu vurgulayan Toptan, Türkiye'nin, önüne yeni hedefler koymak suretiyle daha ileriye gitmenin hesaplarını yaptığına işaret etti. -''HİÇBİRİNİN HESAPLARI TUTMAYACAK''- Toptan, şu anda dünyanın 17. büyük ekonomisine sahip olan Türkiye Cumhuriyeti'nin, 100. yılında dünyanın en büyük 10. ekonomisi olmayı hedeflediğine değinerek, şöyle devam etti: ''Türkiye, yıldız olma yolunda hızla büyümektedir. Türkiye'nin hızla büyümesini çekemeyenler, bölgede çok güçlü bir Türkiye'nin var olmasının kendi hesaplarına, kendi menfaatlerine olmayacağını düşünenler, Türkiye'nin bu büyük çabasını baltalamak, Türkiye'nin kaynaklarını ve enerjisini kalkınmasına değil, başka alanlara, teröre harcamasını isteyenler, başımıza yeni işler çıkarmaya gayret sarf etmektedirler. Ama bunların hiçbirinin hesapları tutmayacaktır. İşte ben bugün burada bir ekonomik faaliyet için İnegöllülerin heyecanını, sevgisi ve mutluluğunu paylaşmaya çalışıyorum. Şu saatlerde sayın Başbakanımız, ABD'de Türkiye'nin büyük çıkarlarının kavgasını vermektedir. Yarın sabah, sayın Cumhurbaşkanımız komşu ve kardeş ülke Azerbaycan'a giderek, Kafkaslar ve ötesiyle ilgili Türkiye'nin iddiasını ve ilgisini bütün dünyaya ilan edecektir. Yani ne olursa olsun, Türkiye yıldızlaşmaya devam etmektedir. İşte biz bunları yaparken, devletin üst kademesi bu işlerin peşinde koşarken, kahraman Mehmetçiğimiz, güvenlik güçlerimiz de sınırda bu memleketin bir karış toprağının özenle korunması için gerektiğinde canını da feda ederek, çok büyük fedakarlık örneği göstermektedir. Türkiye'mizde hesabı olanlar, şunu bilecekler ki, en zor şartlarda bile Türkiye hedefinden, yolundan, iddiasından vazgeçmemiştir. Bundan sonra da vazgeçmeyecektir. Cumhuriyeti kurduğumuz 1920 senesinde TBMM'yi açarak bu devleti kurduğumuz bu topraklarda, bizi rahatsız etmeye çalışanlara tekrar ifade etmeliyim ki başımız ağrıyabilir, rahatsız olabiliriz, ama buradaki tek devlet, tek millet ilkelerinden kesinlikle ödün vermeyiz.'' -''HİÇ KİMSENİN TOPRAĞINDA GÖZÜMÜZ YOK''- ''Herkes şunu bilmeli, bölgesinin en büyük gücü olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, başkalarının topraklarında gözü olan bir devlet değildir'' diyen Toptan, şunları kaydetti: ''Hiç kimsenin ne kaynağında gözümüz var, ne toprağında gözümüz var. Bizim Anadolu'muz, bizim insanımıza yeter. Ama bizim topraklarımızda gözü olanın hesabını da bozarız. Çünkü bu toprakları kurarken, doğulusuyla, batılısıyla, kuzeylisiyle, güneylisiyle kan vererek, can vererek bu toprakların sahibi olduk. Kimsenin lütfuyla bu topraklarda oturmuyoruz. Kimsenin izniyle de oturmuyoruz. Çünkü bu toprakları biz kimsenin izniyle almadık. Kimsenin bize merhameti sonucunda da almadık. Vatandaşımızın, milletimizin içinin rahat olması lazım. Türk milletinin, Türk devletinin hukukunun korunması neyi gerektiriyorsa, altını çiziyorum, neyi gerektiriyorsa bugün Türkiye'yi yönetenler işin gereğini mutlaka yaparlar.'' -''HER ŞEYİN YERİNİN VE ZAMANININ GELMESİNİ BEKLEMEK LAZIM''- Toptan, milletin, devletin menfaatinin elde edilmesi konusunda Türkiye'yi durdurabilecek bir gücün dünyada olmadığına dikkati çekerek, şöyle konuştu: ''Bazı işlerin istediğiniz günde, istediğiniz çabuklukta olmaması, bir zafiyet işareti değildir. Her şeyin yerinin ve zamanının gelmesini beklemek lazımdır. Bizi burada rahatsız etmek isteyenler, hiçbir şekilde, kim olursa olsun emeline nail olamaz. Çünkü biz bu toprakların gerçek sahibiyiz. Bu topraklardan bir şeyler almak isteyenlere dedik ki biz burayı hangi bedelle aldıysak, ancak o bedelle veririz. Biz kardeşiz, bizim kardeşliğimizi kimse bozamaz. Bizim Hakkari'miz neyse, Edirne'miz de odur. Samsun'umuz neyse Diyarbakır'ımız da odur. Van'ımız neyse, Bursa'mız odur. Burada yaşayan insanların hepsi kardeştir. Bizim birliğimizi, güzelliğimizi kimse bozamamıştır, bundan sonra da Allah'ın izniyle kimse bozamayacaktır.'' AA