Yeşilova Mahallesi'nde eskiden sulak alan olduğu öğrenilen
arazideki
toprak içten içe yanıyor. Yıllardır
bölgede yaşadıklarını ve böyle bir olay görmediklerini ifade eden mahalle halkı,
toprak yanmasının depremle ilgili olabileceğini düşünüyor.
Arazide yaklaşık 2 yıl önce toprağın yapısında değişiklikler olduğunu belirten vatandaşlar, önce arazideki yeşil örtünün kuruduğunu, sonra toprağın renginin değişmeye başladığını söyledi.
Mahallede yaşayan Murat
Güner (36), AA muhabirine yaptığı açıklamada, toprak yanmasının yaklaşık 2 ay önce başladığını belirtti.
Bazı insanların toprak yanmasının depremle ilgili olabileceğini düşündüğünü ifade eden Güner, şunları söyledi:
''Doğma
büyüme buralıyım ama daha önce burada böyle bir olay görmemiştim. Burası sulak bir araziydi. Önce sular çekildi ve arazi kurumaya başladı. 2 yıl kadar önce toprak üzerindeki bitki örtüsü kurumaya başladı. Yemyeşil çimler, içten içten yanıp simsiyah oldu. Yaklaşık 2 ay kadar önce de toprak yanmaya başladı. Yanan bölge giderek genişliyor. Bölgede toprak küle dönüşüyor. İçten içten yanan toprak kaldırıldığında köz görülebiliyor. Hatta bazen bu közler alev alıyor. Bazı insanlar burada
hayvan gübresi olabileceğini düşünüyor ama ben çocukluğumdan beri burada gübre görmedim. Belki de bu olayın depremle ilgisi vardır, bunu bilemiyoruz ama çoğu insan bunun deprem belirtisi olduğunu düşünüyor.''
Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.
Onur Köse, Doğu
Anadolu Bölgesi'nin birçok yerinde yanabilecek nitelikte çayırlar olduğunu bildirdi.
Köse, şunları söyledi:
''Bazen söndürülmemiş bir sigara izmariti bile kolayca alev alıp günlerce içten içe yanabilmektedir. Çok ilksel turba cinsi bir kömür oluşumu olarak düşünülebilir. Bunların oluşumu suya doygun otlak sahalarda, sarardıktan sonra veya serin geçen yaz aylarında, henüz sararmaya fırsat bulamadan ani ve sert geçen uzun kış ayları boyunca buz ve kar örtüsü altında kalan bitkilerin (çimen ve diğer otsular, sazlıklar) benzer ardışık
mevsimsel döngüler sonucu, yerinde çürümüş sap saman karışımı ve yeni mevsimde kendi üzerinde çıkacak olan çimenlere yüksek kaliteli gübre haline dönüşmüş organik madde yığışımlarıdır. Biraz toprakla da karıştığı için organik maddece çok zengin kerpiç görünümlü, hayvan gübresi yanıcılığında bir yığışım maddesi özelliğindedirler. Bunlara Doğu Anadolu'da mevsim özellikleri nedeniyle geniş çayırlarda çok sık rastlanabilmektedir. Örneğin Çelebibağ'da birkaç adet daha,
Hakkari şehir merkezine yakın bir sahada ve Van-Özalp'te benzeri sahalar bulunmaktadır. Kalınlıkları 5-10 santimetreden metrelerce derinliğe ulaşabilmektedir. Fay hatları üzerinde de benzer çayırlar gelişebildiği için bunların bazıları faylarla bulundukları yer itibarıyla ilişkilidir. Ancak tutuşmaları, alev alev yanmaları veya içten içe yanmaları genellikle insan etkisiyle olur. Bunların yanmasını depremle bağdaştırmak çok doğru değildir.''