Başında kasketle yüzünü kameradan gizlemeye çalıştığı gözlenen
saldırganın elinde, içinde
silah bulunan karton kutunun yanı sıra
siyah bir
poşet ve sırt çantası olduğu gözleniyor.
Yaklaşık 5 dakika içeride kalan saldırgan
soğuk kanlı bir şekilde yine kafenin kapısından dışarı çıkıyor. Zanlı bu sırada güvenlik kamerasına hiç bakmıyor ve yüzü yere doğru eğiyor. Buraya kadarı güvenlik kamerası tarafından kaydedilen saldırganın içeride çantalarını yere bırakarak tuvalete gittiği belirtildi.
Saldırgan içeri girdiği sırada kafede bulunan Orhan
Güngör, "Elindeki çantaları ve karton kutuyu yere bıraktıktan sonra
İngilizce tuvaleti kullanmak istediğini söyledi. Bende yukarıda olduğunu söyledim. O yukarı çıktı. Bende çantaları ayak altında kalmasın diye bulunduğu yerden kaldırıp başka bir yere koydum. Sırt çantası ağırdı. Kolide bana ağır geldi. Bir ara içine bakmak istedim ama sonra vazgeçtim. Kısa süre sonra aşağı indi. Ben nereli olduğunu sordum. Çok konuşmak istemedi. Libyalı olduğunu söyledi. Bir
broşür verdim. Alıp çıktı." dedi.
Buradan ayrılan saldırgan
Ayasofya meydanına doğru yürüdü. Başka bir kafede oturan zanlı hazırlığını yaptıktan sonra
Topkapı Sarayı'nın önüne gitti ve eylemini gerçekleştirdi.