"
Anayasa Mahkemesi bir kez daha siyasi karar vermiştir. AYM
Meclis-Halk siyasi
mesaj düzeninin bütünlüğünü bozmuştur.
Anayasa Mahkemesi’nin kararı siyasi hayatımızı ve dengeleri etkileyecek
siyaset mühendislerine imkan sağlayacaktır. Sivil anayasa talebine balans ayarı yapılmıştır" açıklamasını yapan
Topçu, "Mevcut durum eski tas eski hamam halini almıştır. Anayasa Mahkemesi,
demokrasi ve milli iradeyi değil cuntanın yaptığı 12
Eylül anayasasını koruma düşüncesiyle hareket etmiştir.
12 Eylül ile hesaplaşma düşüncesi artık sembolik bir anlam taşımaktadır. Sembolik bile olsa bu millet 12 Eylül cuntası ve onun bu millete dayattığı
vesayet anayasasıyla hesaplaşmalıdır. 12 Eylül’de yapılacak
referanduma
sivil bir anayasa çabası olarak yaklaşılmalı ve milletin 12 Eylül cuntasına sembolik cevabı olarak görülüp ‘
evet’ denilmelidir" dedi.
Açıklamasında
CHP'ye çağrıda bulunan Topçu, "Anayasa Mahkemesi’nin bu kararıyla CHP’nin istediği olmuştur. Artık CHP’nin ‘evet’ demesinin önünde hiçbir engel kalmamıştır. CHP de kamuoyuna bir an önce referanduma ‘evet’ diyeceğini açıklamalıdır. CHP, şayet bu milletin hayrına olacak bir iş yapmak istiyorsa gerilimden nemalanma stratejisinden hemen vazgeçmelidir. Siyasi düalizmden bu milletin lehine hayırlı sonuçlar çıkmamaktadır. Dolayısıyla hormonlu siyasi sonuçlar oluşmasın isteniyorsa CHP bir kez olsun akıllı bir iş yaparak referanduma ‘evet’ demelidir" şeklinde konuştu.
BBP'nin oyunun rengini bir kez daha vurgulayan Topçu, "
Büyük Birlik Partisi olarak sivil bir anayasa çabas ve, sembolik anlamıyla bile olsa 12 Eylül cuntasına bir
cevap olarak gördüğümüz için referandumda ‘evet’ yönünde oy kullanacağımızı daha önce kamuoyu ile paylaşmıştık. Bugün gelinen noktada her ne kadar içi boşaltılmış olsa da mevcut referandum paketinde milletimizin değişik kesimlerini ilgilendiren önemli konular olduğu için, daha önceki olumlu yaklaşımımız sürmektedir. 12 Eylül referandumu AKP’nin oylanması değil sivil anayasa talebinin ölçümü olacaktır. Büyük Birlik Partisi Sivil bir anlayışla; asker vesayeti karşıtı duruşla insan merkezli siyaset yapan, siyaseti meslek algısıyla yapmayan, millet menfaatlerini parti menfaatlerinden önde tutan, camia olarak 12 Eylüllerle hesabı olan, hafızasını ve acılarını ve dahi mağduriyetlerini unutmamış bir
siyasi harekettir. Ülkücülerin bedel
ödemiş kuşağının temsil edildiği ve bu bedelin hesabının sorulması gerektiğini en yüksek sadâda dillendiren yegâne siyasi hareket Büyük Birlik Partisidir… BBP, milletin faydası neredeyse orada olacaktır. Demokrasiden yana olacaktır. Sivilleşmeden yana olacaktır. Demokratik
sistem ve milli iradenin egemenliğini dün olduğu gibi bugün ve yarın her zaman önemseyecek ve bu konularda hiçbir siyasi çıkar hesabı yapmayacaktır" diyerek sözlerini tamamladı.