Milli
İstihbarat Teşkilatı (MİT) Kontra-
terör Daire eski Başkanı
Mehmet Eymür, MİT'in işleyişini ve
operasyonlarını konu alan yeni bir dizinin hikayesini yazıyor.
Dizinin adı "Teşkilat".
TEŞKİLAT'IN SIRLARI
Sessiz sedasız neler yapılıyor
"Daha önce çekilen dizilerin iyi
mesaj vermediğini düşünüyorum. Devletin de var olduğunu, bu
ülkenin başıboş olmadığını göstermek istiyoruz. Ortada güçlü bir devlet var ama bu devletin gücünü anlatan bir yapıt yok. Bu devleti koruyan insanların varlığını göstermek gerekiyor. Bu dizide herkes sessiz sedasız nelerin yapıldığını görücek."
100 kişinin işini tek başına yapacak
"Bu dizide salt benim yaşadıklarım anlatılmayacak. Belki filmde bir kahraman olacak. Ve o kahraman gerçek hayatta 20 kişinin, 100 kişinin yaptığı işi yapacak. Tabii ki hikayenin kurgusal tarafları da olacak. Ama gerçeklerden yola çıkarak olacak. Bu yüzden
oyuncu kadromuz 30 kişiyi bulacak. Başrolde oynayacak iki oyuncumuz da belli."
DENİZ GEZMİŞ'İ ANLAYABİLİYORUM
"Bir dönemden bahsederken,
Deniz Gezmiş'i, Mahir Çayan'ı da anlatıyorum. Olayları iki tarafın açısından da yansıtmaya çalışıyorum. 22 yaşında bir adamın ölümü göze alması kolay bir şey değil. Onu da işl
emek lazım. Ne büyük bir ideal ki, adam daha hayatının baharında ölüme gidebiliyor. Biz onu
genç yaşlarımızda pek idrak edemiyorduk. Ama şimdi anlayabiliyorsunuz."
Bu ülke sahipsiz değil
Milli İstihbarat Teşkilatı Kontra-terör Daire eski Başkanı Mehmet Eymür şu sıralar, MİT’i konu alan "Teşkilat" adlı yeni bir dizinin hikáyesini yazmakla meşgul. Dizinin yapımcısı Sergin Akyaz ve Eymür bu önemli projeyi sadece
Kelebek’e anlattı. Eymür, "Daha önce yapılan dizilerin
mafyaya özendirdiğini, iyi mesajlar vermediğini düşünüyorum. Teşkilat’la devletin var olduğunu, başıboş olmadığını göstermek istiyorum" dedi.
n Bu dizide yer almanızda ne etkili oldu Mehmet Bey? "Kurtlar Vadisi" dizisi mi?
- Mehmet Eymür: "Kurtlar Vadisi"ni ben de seyrettim. İtiraf etmem gerekir ki zevkle izledim. Birçok
Amerikan filmi kadar güzeldi. Hikáye olarak güzeldi ama havada kalan, gerçekte olmayan bazı noktalar vardı.
n Neler mesela?
- M.Eymür:
Sinek öldürür gibi adamlar öldürülüyor ama ortada polis yok. Mafyanın içine sızan bir devlet görevlisi var ama her gün adam öldürüyor. Gerçekte böyle olaylar yaşanmaz.
- Sergin Akyaz: Bizim dizideki kahramanlar beline
silah takıp
depo basmayacak.
Türkiye’de yaşanan olayları gerçekçi bir dille gündeme getireceğiz.
- M.Eymür: Bizim
toplumumuz dizilerle kendini çok özdeşleştiriyor. Gazetelere, bir dizi kahramanı için ’öldü’ ilanı veriyorlar. Bu mafyayı özendiren bir tarz. Bu ülke sahipsiz değil! Biz bu diziyle gerçek hayatları süsleyerek bir şeyler anlatacağız. Dokümanter tarzda bir dizi olmayacak. Bu diziyi kullanıp birilerine mesaj vermek gibi bir amacımız da yok. Biz sadece gençlere iyi mesajlar veren bir dizi yapıyoruz.
n İyi mesaj derken?
- M.Eymür: Daha önce çekilen dizilerin iyi mesajlar vermediğini düşünüyorum. Devletin de var olduğunu, bu ülkenin başıboş olmadığını göstermek istiyoruz.
n Türkiye’nin şu an böyle bir hikáyeye ihtiyacı mı var?
- M.Eymür: Bence her zaman var. Ortada güçlü bir devlet var ama bu devletin gücünü anlatan bir yapıt yok. Bu devleti koruyan insanların varlığını göstermek gerekiyor. Bu dizide herkes sessiz sedasız nelerin yapıldığını görecek.
n Aslında kendi hikayelerinizi anlatacaksınız...
- M.Eymür:
Hayır, bu dizide salt benim yaşadıklarım anlatılmayacak. Belki filmde bir kahraman olacak. Ve o kahraman 20 kişinin, 100 kişinin yaptığı işi yapacak. Yani gerçek hayatta 100 kişinin yaptığını bir işi, bir kişide toplayacağız.
- S.Akyaz: Tabii ki dizi yaptığımız için hikayenin kurgusal tarafları olacak. Yani hayali taraflar da olacak. Ama gerçeklerden yola çıkılacak. Dizinin iki ana kahramanı olacak.
n Bu iki kahramandan biri de Mehmet Bey olacak değil mi?
- M.Eymür: Birçok kişiyi bünyesinde toplayan bir kahraman yaratacağız.
- S.Akyaz: Omuz omuza çalışan iki arkadaşın hikáyesi bu...
n Yani Mehmet Eymür ile Hiram Abas’ın?
- M.Eymür: Hiram Bey de olabilir tabii... Dediğim gibi bu bir grup çalışması ama grup içinde sivrilmiş insanlar ön plana çıkacak. Rahmetli Hiram Bey de çok aktif birisiydi. Dediğim gibi tek kişi olarak düşünmemek gerek.
n "Mehmet Eymür bu diziyle kendini kahraman yapmaya çalışıyor" diye düşünenler çıkabilir...
- M.Eymür: Böyle düşünülsün istemem...
- S.Akyaz: Hikayeyi okudum. Mehmet Bey, yaklaşık 80 sayfa içerisinde kendisine çeyrek sayfa ayırmış. Oysa hikayenin iki kahramanından biri o... Ama kendisi, "Hikáyenin içinde kendini kahraman yaptı’ gibi sözler duymak istemiyorum" dedi. Çok mütevazı davranıyor.
- M.Eymür: MİT’i sevdirmek için bu diziyi yapıyorum. Bugüne kadar bu diziler hep mafya gözüyle yapıldı. Ben bu hikáyeleri ters gözle vermeye çalışacağım.
n Teşkilat bu projeye destek verir mi?
- M.Eymür: Belki sizin vasıtanızla verebilirler.
n Konu başlıklarımız neler olacak?
- M.Eymür: Casusluk olayları, operasyonlar,
sorgulamalar, ajanların nerelerde ve nasıl buluştukları... Kısacası her şeyi anlatacağız.
n Hikaye nasıl başlayacak?
- M.Eymür: Dizi geçmişte yaşadığımız örgütsel olaylarla başlayacak. Ama değişebilir.
- S.Akyaz: İki tane başlangıç noktamız var. Ben hikayenin ’Babalar Operasyonu’ ile başlamasını istiyorum. Çünkü o daha yakın bir tarih... Zaten
teşkilatta en çok operasyon yapan Hiram Bey ile Mehmet Bey.
n Eleştirileceksiniz de. Mehmet Eymür ne yapmaya çalışıyor diyenler çıkabilir?
- M.Eymür: Senelerdir alıştık eleştirilmeye. Her soruya verilecek cevabım vardır. Buna çok muhalefet eden kişiler çıkacaktır. Eski teşkilatımdan da çıkacaktır. Ama ben açıklıktan yanayım. Eğer hatalar varsa zaten onun da tartışılması gerektiğini düşünüyorum. Kendini, yapmadığı şeyleri yapıyormuş gibi gösteren bir adam durumuna sokmak beni son derece rahatsız eder.
n Bu diziden MİT memnun kalır mı?
- M.Eymür: Bence beğenirler. Çünkü bugün Amerika’da CIA’i büyük gösteren, onunla ilgili yapılan filmlerdir.
n Hollywood sineması nasıl CIA’yi büyük gösterdiyse, bu dizi de MİT’i mi büyük gösterecek?
- M.Eymür: Tabii, benim amacım o. Orası benim yıllarca çalıştığım, emek verdiğim yuvam. İnsanların kafalarındaki bazı peşin hükümleri silmek gerekiyor.
n Şu anda ülkemizin durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
- M.Eymür: Biraz tedirginim yani.
Şiddet kullanmanın bize bir faydası olmaz bu dönemde... Dışarıdan ziyade Türkiye’de oturan 72 milyonu düşünmemiz gerekiyor.
DENİZ GEZMİŞ’İ ANLAYABİLİYORUM
n Hikayeleri yazarken gerçekten objektif misiniz?
- M.Eymür: Örneğin bir dönemden bahsederken, Deniz Gezmiş, Mahir Çayan’ı da anlatıyorum. Onların gözünden düşünerek de yazıyorum. Yani onları küçülterek falan değil... Olayları iki tarafın açısından da yansıtmaya çalışıyorum. 22 yaşında bir adamın ölümü göze alması kolay bir şey değil. Onu da işlemek lazım. Ne büyük bir ideal ki adam o yaşta, daha hayatının baharında ölüme gidebiliyor. Tabii biz onu genç yaşlarımızda pek idrak edemiyorduk. Ama şimdi anlayabiliyoruz. Yani yüzde 100 bir taraf haklı, öbür taraf haksız değil.
ŞAHISLAR BENZEYEBİLİR
n Dizide Alaattin Çakıcı’nın MİT’le olan ilişkisinden de bahsedecek misiniz?
- M.Eymür: Şahısları benzetebilirsiniz... Yaşadığımız toplum içerisinde o tip karakterler daima olacak. Dolayısıyla bu karakterler bizim dizimizde de olacak.
n Artık Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye nasıl getirildiğini de tüm gerçekleriyle sizden öğreniriz.
- M.Eymür: İleri safhalarda olabilir.
n Susurluk kazası...
- M.Eymür: Belki bir sorgu gibi bir şey yapacağız. İnsanlara nasıl
baskı yapılıyor gibi... Gerçekleri de işlemeye çalışacağız...
Hürriyet