Ülker, terörle mücadelede ihtiyaç duyulan asker sayısının mobil birliklerin kurulması ve teknolojinin daha etkin kullanımı ile düşürülebileceğini söyledi. Emekli albay stratejist Mesut Ülker, terörle mücadele için mobil birliklerin kurulması ve Jandarma'nın yerine polisin geçmesinin asker ihtiyacını düşüreceğini söyledi. İç güvenlik harekâtında cephe savaşından ziyade daha küçük ama operasyonel olarak daha etkili mobil birlikler oluşturulması gerektiğini vurgulayan Ülker, 1940’ların Türkiye’sinde kaçakçılığa göre oluşturulan karakol sisteminin hâlâ devam etmesini eleştirdi. Ülker “Teknoloji kullanımının artması ve insansız hava araçları ile birlikte terörle mücadele için daha az insan yeterli olur" dedi. Türkiye’nin yüzde 80’inin Jandarma tarafından kontrol edildiğine dikkat çeken Mesut Ülker, “200 binden fazla Jandarma var. Askeri anlayışla yönetiliyor. Tüm bunlar yeniden tartışılmalı. Almanya’da polis yapıyor. Bizde neden olmasın" diye konuştu. Bugünden yarına savaş çıkmaz Askerin asli görevinin dış tehditler olması gerektiğini vurgulayan Ülker, “Bugünden yarına da savaş çıkmıyor. İlk önce çatışmaya ilişkin emareler olur. Kuvvet de ihtiyaca göre yeniden belirlenebilir" dedi. Türkiye’nin ilk önce bölgesel güç veya küresel güç olma hedeflerinden birini seçmesi gerektiğini kaydeden İlker, tehdit algılamasının sadece komşularla sınırlandırılamayacağını belirtti. Tehditlere çözüm sivil iradede olmalı Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin yazımında ilk kez sivillerin rol aldığına dikkat çeken Ülker, neyin tehdit olup neyin olmayacağının yanı sıra belirlenen tehditlere karşı kimin ne ölçüde sorumlu olacağının da sivil irade tarafından sivil toplumun da katılımı ile belirlenmesini istedi. Türkiye’nin tehditlere karşı tek gücünün TSK olmadığının altını çizen İlker, diplomasinin ve ekonominin önemine dikkat çekti.