Raporda
terörle mücadelenin güvenlik boyutu dışında farkı boyutlarıyla da ele alınması gerektiği belirtildi.
BİLGESAM çalışma grubunun 6 ayda hazırladığı "Terörle Mücadele
Stratejisi" raporu, aralarında
emekli generaller, emekli büyükelçiler, eski bakanlar ve akademisyenlerin de bulunduğu Bilge Adamlar Kurulu tarafından onaylandı. BİLGESAM Başkanı Doç. Dr. Atilla
Sandıklı, tarafından açıklanan raporda
Türkiye'nin
terörle mücadelesi ile ilgili bilgiler yer alırken, çözüm önerilerine de yer verildi.
Düzenlediği basın toplantısında raporu okuyan Atilla Sandıklı, Türkiye'nin
örgütlü teröre karşı mücadelesini 30 yıla yakın bir süredir devam ettiğine dikkat çekerek, "Terör olayların gerçekleştiği ilk dönmede
terör örgütünün yaptığı eylemlerin küçümsenmesi ve önemsenmemesi zaman içerisinde sorunun daha karmaşık hale gelmesine sebep oldu.
Güvenlik güçlerinin aldığı tedbirler
zaman zaman terör örgütüne karşı önemli başarılar sağlasa da bu tedbirlerin azaltılmasından sonra örgüt yeniden toparlanma sürecine girdi ve kesin bir sonuç elde edilemedi" dedi.
Raporda, zamanla terörle mücadele algısını değiştiğine işaret edilerek, "Sorunun sadece güç kullanılarak çözülemeyeceği, çok boyutlu bir sorun olduğu ve güvenlik dışındaki
sivil alanların da devreye sokulması gerektiği anlaşılmaya başlandı.
PKK terör örgütü küresel sistemdeki bu değişimi dikkate alarak terör stratejisinin son aşaması olan siyasallaşma ve
halk hareketleri ile amaçlarını gerçekleştirmek için çalışmalara başladı. KCK bu maksatla teşkilatlandı" denildi.
Çözüm önerilerinin de yer aldığı raporda şu ifadelere yer verildi;
"Gelinen noktada sürdürülebilir
demokrasi, istikrar, güvenlik,
kalkınma ve
refah için Türkiye terör sorunu, kürt sorunu veya çeşitli şekillerde ifade edilen bu sorunu çözmek zorundadır.
Bu stratejinin 4 boyutlu olarak yürütülmesi önem arz etmektedir. Bunlar demokratikleşme, sosyokültürel ve sosyoekonomik, güvenlik ve uluslar arası ilişkiler boyutlarıdır"
Açıklama ardından basın mensuplarını sorularını yanıtlayan Sandıklı, Balyoz davasının terörle mücadeleyi sürdüren askerler için moral bozukluğuna neden olup olmayacağının sorulması üzerine, "Oradaki insanlar profesyoneldir. İnsanların içini cız eden olaylar oluyor ama hayat devam ediyor. Yapmakla yükümlü olduğumuz bir iş var" diye konuştu.
Sandıklı,
demokratik özerklik tartışmalarının hatırlatması üzerine ise şunları söyledi:
"Demokratik özerklik süreci ile ilgili arkadaşlarımız araştırmalar yaptı. Seçimlerden sonra bir hareket bekleniyordu. Bizim yaptığımız araştırmalar da bölünme değil, özerkliğe işaret ediyordu.
Seçimler oldu ve hemen bu gündeme getirildi. Libya'daki özerklik incelendi ve başarılı olmadığı görüldü. Bu bölge açık hedef haline geldi. Seçimlerden sonra şiddetin artacağına işaret ediliyordu. Seçimlerden sonra siyasi güç elde ettiler ve şiddeti de kullanarak azınlığın istediği çoğunluğa kabul ettirmek istiyorlar"İHA