Tanıklar konuştu, illegal
Ergenekon yapılanmasının bağlantıları bir bir ortaya çıktı. Bakın gizli
tanıklar, Ergenekon yapılanması ile
terör örgütlerinin ilişkisini nasıl anlattılar?
ERGENEKON ÖRGÜTÜ VE TERÖR ÖRGÜTÜ PKK BAĞLANTISI
Gizli tanıkların verdiği ifadelerle Yasadışı Ergenekon Örgütü ile Terör Örgütü PKK bağlantısı ortaya çıktı. İfadelere göre, 12
Eylül 1980 İhtilali,
terör örgütü PKK'ya, Ergenekon üyelerince haber verildi. Bunun üzerine kanlı örgüt yayınladığı broşürle
teröristlerini uyararak
yurt dışına çıkmalarını sağladı. Teröristler kaçarken de kullandıkları silahları sığınaklara gömdüler. "Deniz" kod isimli tanık,
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği ifadede, PKK'nın "
Maraş Katliamı Üzerine" başlıklı broşüründe
12 Eylül'de
darbe olacağının yazıldığını anlattı.
GİZLİ TANIK: TERÖRİSTBAŞINI YALÇIN KÜÇÜK KURTARDI
Uzun yıllar terör örgütünün içinde bulunduğunu anlatan
gizli tanık "Deniz" ifadesinde,
Yalçın Küçük'ün pek çok defa Teröristbaşı ile görüşmek için geldiğini, yazarın PKK nezdindeki rolünün, örgütü silahlı
eyleme
teşvik konusunda Öcalan'ı yönlendirmek olduğunu anlattı. Gizli tanık,
teröristbaşına 1996 yılında düzenlenen bombalı
operasyondan Yalçın Küçük'ün verdiği haberle kurtulduğunu aktardı.
Samanyolu Haber, geçtiğimiz gün, en büyük Atatürkçü ve vatansevermiş gibi kanal kanal dolaştırılan Yalçın Küçük'ün kitaplarında teröristbaşına övgüler yağdırdığını ortaya çıkarmıştı.
KÜÇÜK'TEN TERÖRİSTBAŞINA ÖVGÜ DOLU SÖZLER!
İŞTE YALÇIN KÜÇÜK'ÜN GERÇEK YÜZÜ
CAN - CİĞER KUZU SARMASI! - İZLE
İşte o kitaplardan biri olan "
Kürtler Üzerine Tezler" de Yalçın Küçük, terörist inine yaptığı düzenli ziyaretlerden birinden dönüşünü şöyle anlatıyor:
“Ben ayrılırken hocam arkadaşlar bir tören düzenlemişler' dedi. Herkesle teker teker vedalaştım. Apo'nun yaşamına suikastler düzenlendiğini biliyorum. Beni yolcu ederken kamptan fazla ayrılmamasını rica ettim. 'Bir yere kadar gelirim, hocam" dedi.
UĞUR MUMCU SUİKASTİ'NİN ARKASINDAN ERGENEKON ÇIKTI
Bir başka gizli tanık da "Galip" kod adıyla iddianamede yer aldı. Gizli tanığın dikkat çeken en önemli itirafı ise
Gazeteci-
Yazar Uğur
Mumcu suikastı ile ilgiliydi. Gizli Tanık,
Uğur Mumcu'nun ölümünden sonra teröristbaşının "Mumcu, Pilot
Necati ve Kesire
Yıldırım ile olan ilişkimi araştırdığı için öldürüldü" dediğini aktardı.
YASADIŞI ERGENEKON ÖRGÜTÜ VE TERÖR ÖRGÜTÜ DHKP-C BAĞLANTISI
Gizli tanıklar, Yasadışı Ergenekon Örgütünün, sadece kanlı terör örgütü PKK ile değil diğer terör örgütleriyle bağlantılarını da tek tek anlattılar. Terör örgütü Dev-Sol içinde
yönetici konumda olduğu anlaşılan bir gizli tanık,
Veli Küçük ile DHKP-C'yi yöneten terörist Dursun Karataş'ın aracılar vasıtasıyla görüştüğünü anlattı. Gizli tanığın anlatımlarına göre,
Veli Küçük Giresun Jandarma
Alay Komutanı olduğu dönemde, Dursun Karataş'ın
DEHAP ve teröristbaşı Abdullah Öcalan'la yakın olmasından rahatsız oldu. Küçük, Dursun Karataş'a yakın olan Meral Kır isimli bir kadına şu mesajı gönderdi:
Veli Küçük: "Meral, Dursun'a söyle, benim bölgemde PKK ile yapmış olduğu ittifakı bozsunlar!"
İfadeye göre, Meral Kır da Karataş'a şu mektubu yazdı:
“Dursun, ben Veli Paşa'nın olduğu yerde eylem yapmam. Siz bu hatayı Bedri Yağan ile beraber yapmıştınız. Ben örgütümün helak olmasını istemiyorum"
Aynı gizli tanığın anlatımlarına göre Küçük ile Meral Kır sık sık görüşüyordu. Hatta Küçük'ün
aile dostu DHKP-C'li idi. Terör örgütü DHKP-C'nin içerisinde üst düzey görevler üstlenmiş olan
Emin Alkılıç ve Mehmet Terzioğlu Veli Küçük'le irtibat halindeydi. Alkılıç sıkıştığı durumlarda Veli Küçük'ten
yardım istiyordu. İddiaya göre Alkılıç, bir örgüt üyesinin polis takibinden kurtarılması için Küçük'ten yardım istedi. Küçük, bu kişinin tekneyle
Dilovası'ndan alınıp Yalova'ya götürülmesi şeklinde bir plan yaptı.
Polis tekneyi takip edemeyince örgüt üyesi kaçtı.
SABANCI SUİKASTİNDE VELİ KÜÇÜK PARMAĞI
Gizli tanık
Yüksel,
Sabancı suikastı ile ilgili önemli bilgiler verdi. İfadeye göre, suikastın tetikçilerinden
Mustafa Duyar'ın cezaevinde öldürüleceğini ihbar eden "
Adil Yanık" isimli
tutuklu cezaevinde saldırıya uğradı. Ve gözü kör edildi. Bilindiği üzere Mustafa Duyar,
çete lideri Nuri Ergin'in adamları tarafından cezaevinde öldürülmüştü. Nuri Ergin'in, başsavcılığa gönderilen ve 2000 yılındaki
Uşak Cezaevi isyanında çekildiği anlaşılan görüntülerde şöyle bağırdığı ortaya çıktı:
"Ben öldürttüm. 'Veli Abi'yi ara, Veli Küçük'ü ara. Bizi sor! Başka bir şey söylemiyorum."
İddianamede, Operasyon kapsamında
Aydınlık Dergisine yapılan aramada bir ajanda ele geçirildiği ve ajandanın 1 Ocak 1996 tarihli sayfasında Fehriye
Erdal, İsmail Akkol, Mustafa Duyar isimlerinin not alındığı belirtiliyor. 9 Ocak 1996'da da yani 8 gün sonra da, isimleri ajandaya not alınan teröristler Sabancı suikastını gerçekleştirmişlerdi.
GİZLİ TANIK: GAZİ MAHALLESİ OLAYLARI PROVOKASYONDU
Bir başka gizli tanık "Dilovası" da,
Gazi Mahallesi olaylarıyla ilgili önemli ifadeler verdi. Gizli tanık ifadesinde, Gazi Olaylarının, Yasadışı Ergenekon Örgütü Kurucu ve Yönetici Zanlısı Veli Küçük'ün de arasında bulunduğu bir illegal yapılanmanın DHKP-C'nin anlaşmasından sonra başladığını ve tamamen provokasyon olduğunu anlattı:
“Bu süreçte 1995 yılı Gazi olayları meydana geldi. Gazi mahallesi bilinçli bir tercihti, kahve taranarak halk sokaklara döküldü. DHKP-C örgütü açısından bir var olma çabası vardı. Sol terör örgütlerinin yeniden hareketlenmeleri için yapılmış bir provokasyondu.”