Teröre karşı görüş ayrılığı yok

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Irak'a operasyon konusunda,'Biz, ülkemizin huzuru, mutluluğu neyi gerektiriyorsa onu yaparız. Bu konuda da bizim güvenlik güçlerimizle, askerimizle herhangi bir ayrı düşmemiz söz konusu olamaz' dedi.

Teröre karşı görüş ayrılığı yok

Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nden yayınlanan ATV Ana Haber Bülteni'nde, Ali Kırca'nın sorularını yanıtlayan Başbakan Erdoğan, ''Kuzey Irak'a operasyon düşüncesi var mı, Silahlı Kuvvetlerle bu konuda tam bir görüş birliği içinde misiniz?'' sorusu üzerine, şunları kaydetti: ''Biz, ülkemizin huzuru, mutluluğu neyi gerektiriyorsa onu yaparız. Bu konuda da bizim güvenlik güçlerimizle, askerimizle herhangi bir ayrı düşmemiz söz konusu olamaz. Yapılması gereken neyse; sınır ötesi, sınır içi, bunun vakti saati geldiğinde zaten iletişimlerimiz anında kurulu. Belli ön hazırlıkları bu işin zaten vardır. Burası Türkiye Cumhuriyeti, kabile değil burası. Böyle bir şeyde zaten atılması gereken adımları atacak güçtedir. Bu noktada polisimizle, askerimizle hazır vaziyetteyiz. Zaten şu anda bir hassasiyet var. Böyle bir durumdayız. Bu konuda gerektiğinde bu adım atılır. Hiç gecikmez.'' Başbakan Erdoğan, siyasi irade olarak her zaman özellikle terör konusunda askere, güvenlik güçlerine, ''Bir ihtiyaç var mı? Şu an Parlamento yanı hariç, bizden istediğiniz bir yetki var mı? Eksik olanı söyleyin, bunu her zaman veririz'' dediklerini ifade ederek, ''Ama tabii işin parlamento boyutunu gerektiren bir şey olduğu zaman, o ayrı. O, olağanüstü bir haldir. O zaman tabii ki hemen Parlamento toplantıya çağrılır, bununla ilgili adım da orada atılır. Ama şimdiden zamanı, zemini belli olmayan bir yerle ilgili herhalde Parlamento'dan bir karar çıkarılacak olursa, bunun tabii geleceğe yönelik ülkeler arasında neler meydana getirebileceğini takdir edersiniz'' şeklinde konuştu. Kırca'nın, ''Bir talep geldiği zaman biz parlamentodan bu kararı alırız. Silahlı Kuvvetlerin arkasına yasal desteği veririz'' şeklindeki ifadesine Erdoğan, ''Kesinlikle'' karşılığını verdi. Erdoğan, aslında meselenin, Türkiye'nin buradaki çıkarları, halkın huzuru ve mutluluğu olduğunu belirterek, ''Bunun için yapılması gereken ne ise onu yaparız. Çünkü komşularımız komşuluk hukukunu asla çiğnememelidir'' dedi. ''ORTAK ÇALIŞMANIN GEREĞİ YERİNE GELMELİ'' Başbakan Erdoğan, ''ABD'ye rağmen Parlamento'dan böyle bir karar çıkar mı?'' sorusunu şöyle yanıtladı: ''ABD, siyasi müttefikimiz. Biz onlarla ilgili olarak, onların daveti sebebiyle ta Afganistan'a kadar gidiyoruz. Bunları yapıyoruz. Şimdi böyle bir şeyde Irak'tasınız. Kuzey Irak'ta terör örgütü konuşlanıyorsa, burada da ABD üzerine düşeni yapmalıdır. Terörle ilgili bizden koordinatör istenmesi olayı, ortak bir çalışmanın ürünüdür. Bu ortak çalışmanın gereği yerine gelmelidir. Türkiye bu noktada kendi kaderini belirlemede muktedirdir. Vakti saati geldiğinde beklenen olmuyorsa, o zaman tabii ki Türkiye'nin bir yerlerden izin almaya da ihtiyacı yoktur. ABD'ye rağmen diye bir şey yok zaten. Burada Türkiye'yi uluslararası platformda bağlayan, içinde olduğu kurum NATO'dur. Karşımızda eğer ülkemiz bir tehdit altındaysa bizim atmamız gereken adımlar var. Tam aksine burada bize yardımcı olması gereken ülkelerin yardımcı olması gerekir. Ve biz kararımızı verir ve bu adımı atarız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bunun zaten geçmişte de örnekleri var.'' GENELKURMAY BAŞKANI İLE GÖRÜŞME Kırca'nın, ''Bu ofiste bir süre önce Genelkurmay Başkanı ile bir araya gelmiştiniz. İç meseleleri görüşmediniz herhalde'' şeklindeki sözleri üzerine Başbakan Erdoğan, ''Şüphesiz ki iç meseleleri de görüştük. Ülkemizle ilgili ne varsa, ne gerekiyorsa, siyasi, sosyal, ekonomik bunların hepsini görüştük. Böyle bir görüşmeyi sıcak bir havada İstanbul'da yapmış olmak, olumlu geçtiğinin bir ifadesidir'' dedi. Başbakan Erdoğan, ''TÜSİAD toplantısında Cumhurbaşkanını halkın seçmesiyle ilgili Anayasa değişikliğini Cumhurbaşkanının incelediğini, incelemenin halen sürdüğünü ve gecikmenin art niyetli olduğunu düşündüğünüzü söylediniz. Neyi kastediyorsunuz?'' sorusu üzerine, şunları kaydetti: ''Bunlar artık bir yerde hazır şeyler. Yani 15 günü kullanmadan ve bunun 22 Temmuz'daki seçime yetiştirilmesi noktasında burada Cumhurbaşkanımızın bir gayreti olabilirdi. Yani bu hukuki yasal prosedürün tamamlanması açısından söylüyorum. Çünkü biz burada Anavatan Partisi ile müşterek hareket ettik. Bağımsızların da desteğini almak suretiyle. Eğer Cumhurbaşkanımız burada iade edecekse bir an önce iade etmesi ve Parlamento da bunu bu süreç içerisinde değerlendirip tekrar Cumhurbaşkanına gönderecek. Gönlümüz arzu ediyor ki iki sandığı halkımızın önüne getirelim. Seçimden sonraki süreçte Türkiye'de yeni bir tıkanıklık yaşanmasın. Buradaki her erteleme yeni bir sıkıntının adresi oluyor. Bana göre de Cumhurbaşkanlığı makamı çözüm makamıdır. Bir Başbakan olarak benim hakkımdır ve inanıyorum ki vatandaşımın da hakkıdır. Benim talebim bu, başka bir şey değil.'' ''Olmazsa ne olur, yetişmezse ne olur, süreç nasıl işler?'' sorusu üzerine Erdoğan, ''Bu olay referanduma doğru uzar'' dedi. Erdoğan, ''Referandum zamanı seçim sonrasına mı kalır?'' sorusuna da ''O zaten belirli, Anayasamızda da var. Öyle zannediyorum ki seçimden sonraki bir 80-90 günlük bir zamanı da onun için kaybetmiş olacağız'' yanıtını verdi. ''SERMAYE TÜKETMENİN ANLAMI YOK'' ''Diyelim ki Cumhurbaşkanını halkın seçmesiyle ilgili Anayasa değişikliği gerçekleşti, adayınız kim olacak?'' sorusu üzerine de Erdoğan, şunları kaydetti: ''Tabii şu anda bunu konuşmak için erken. Ama bu yola, bu sürece girmiş olan, adaylığını açıklamış olan bir ismimiz var; Sayın Gül. Tabii sayın Gül bundan sonraki süreçte nasıl bir karar verir, onu ben şu anda bilemem. Ama sayın Gül'ün böyle bir kararı vermesi halinde, Tayyip Erdoğan olarak tabii ki desteğim Gül'den yana olacak. Bunu niye söylüyorum? Kendisine inandığım için söylüyorum. Türkiye'nin uluslararası camiada gerek kariyeriyle, gerek karizmasıyla Dışişleri Bakanlığı süresinde olsun, daha önce Devlet Bakanlığı süresinde olsun Avrupa Parlamentosunda, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinde çalıştığı dönemlerde olsun, bir geniş çevresi var. Bu bir birikim. Niçin biz bu birikimi kaybedelim? Yani Çankaya'ya gönderdiğiniz insanın dünyada böyle bir çevresi olması başka bir olay, hiç dünyayı tanımayan bir insanı oraya gönderip de ondan sonra dünyada bir zemin arayışına girmek ayrı bir olay. Yani sermaye tüketmenin anlamı yok.'' ''ÖNEMLİ BAŞARILARA İMZA ATACAĞIZ'' Türkiye'nin şu anda hızlı bir büyümenin içerisinde olduğunu ve bu büyüme sürecinde Cumhurbaşkanlığı makamının çok önemli bir işlevi bulunduğunu ifade eden Erdoğan, ''Bunu yerine getirmemiz lazım. Bu süreç içerisinde dinamik yapısıyla Sayın Gül'ün orada önemli bir işlevi yerine getireceğine inanıyorum. İnşallah biz de yeniden iktidar olacağız. El ele, omuz omuza, 2013 hedeflerimize ekonomik, siyasi, sosyal noktada, özellikle de demokratik laik sosyal bir hukuk devleti olarak ideal devlet anlayışını ülkemize daha hakim kılmada inanıyorum ki önemli başarılara imza atacağız'' şeklinde konuştu.
<< Önceki Haber Teröre karşı görüş ayrılığı yok Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER