"
PKK'nın
terör mantığı,
Türkiye'de cumhurbaşkanlığı ve milletvekili
seçimlerinde düğümlenen '
iktidar savaşları'nın neresine oturuyor?" diye soran
Cemal, dikkati, "
Cumhuriyet Mitingleri"ni organize eden "
Organize Çekirdek Güç" diye tanımladığı ilişkiler yumağına çekiyor
İşte
Hasan Cemal'in
Milliyet Gazetesi'ndeki yazısı
Terör ve iktidar savaşı!
Ankara'da masum insanları havaya uçuran
intihar bombacısından sonra, bu kez Şırnak'ta patlayan
mayın ve altı şehidin acısı...
Evet, bundan dolayı şiddeti ve PKK'yı lanetlemek, PKK'ya karşı mücadelenin haklı ve meşru yanını vurgulamak ve PKK'nın bir an önce şiddet ve silahtan önşartsız vazgeçmesini sürekli belirtmek lazım.
Ama iş bununla bitmiyor.
Başka boyutları da var konunun.
Örneğin şu sorulabilir:
PKK'nın terör mantığı, Türkiye'de cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde düğümlenen 'iktidar savaşları'nın neresine oturuyor? İktidar savaşlarında bir tarafın iki güncel
hedefi var.
Bir:
AKP'yi Çankaya'dan uzak tutmak...
İki:
AKP'yi seçim sürecinde kıskaca alarak en azından tek başına iktidara gelmesini önlemek...
Bu iki hedef eskiye gidiyor.
Bu iki hedefi vurmak için '2003-2004
darbe tertipleri'ne kadar uzanan, oradan
Anayasa Mahkemesi'nin 367'siyle cumhuriyet mitinglerine ve tabii 27
Nisan Muhtırası'na kadar giden ve arka plandaki organize çekirdek güç tarafından işletilen bir süreç var.
Bu süreçte ilk aşama başarılı geçildi ve AKP'nin tek başına
cumhurbaşkanı seçmesi engellendi.
İkinci aşama seçimler...
Şimdi de AKP'nin 22 Temmuz'da seçim sandığında kösteklenmesi gerekiyor. İşte 'terör mantığı'nın bu çerçevede devreye sokulduğu söylenebilir.
Bu aşamada ise terörle yaratılan korku ve güvensizlik ortamında, iktidar partisi AKP'den muhalefete, MHP ve CHP'ye oy kayması ihtimalinden söz edilebilir.
Bunun gibi şu da düşünülebilir:
Terör ve şiddete karşı kamuoyu seferberliği gerekçesiyle düzenlenebilecek kitle mitinglerinde, '
laiklik mitingleri'nde olduğu gibi, AKP'ye karşı kabartılacak dalganın seçim sandığında muhalefete yaraması...
PKK'nın terör mantığının muhtemel bir sonucu daha akla gelebiliyor:
Kuzey Irak operasyonu...
İntihar bombacılarının, mayınların yarattığı korku havasında
sınır ötesi bir
askeri operasyon yapılmasına ilişkin son ilmikler de atılıyor, böylece zemin iyiden iyiye hazırlanıyor olabilir.
Kısacası:
PKK'nın terör mantığının da, Türkiye'deki 'iktidar savaşları'nda bir alet olarak devreye sokulacağına, hatta sokulduğuna dair sinyaller yanıp sönüyor.
Ama burada durup düşünmek lazım.
Burada bir
tehlike var çünkü.
Teröre karşı kamuoyu seferberliği derken, teröre karşı kitlesel
gösteriler derken, Türkiye bir çatışma yörüngesine de itilebilir. Böylece Türk milliyetçiliği derken,
Kürt milliyetçiliği de ateşlenebilir; Türk-Kürt çatışması tetiklenebilir.
Buna bir de
Kuzey Irak operasyonu eklenir ve Türkiye Irak Kürtleri ile çatışması rotasına girerse, bu durum Türkiye'yi kendi Kürtleri ile de karşı karşıya getirebilir.
Bir başka deyişle:
Her yol mubah deyip AKP'yi iktidar yolundan düşürmek amacıyla PKK'nın terör mantığı da iktidar savaşlarında bir alet olarak oyuna sokulursa, bundan Türkiye'nin barış ve istikrarı çok büyük yaralar alabilir.
Oyun çok ama çok tehlikeli!
Taraflara duyurulur.
Terör ve şiddet sorunu, PKK sorunu,
Kürt meselesi öyle sloganlarla,
sopa ile çözülemez.
Çözülseydi, bunca yıldır çözülürdü.
Onun içindir ki:
İktidar savaşları,
demokrasi çerçevesinde verilmelidir.
Çare, seçim sandığıdır.
Ceza ve
ödül halkın oyuyla kesilir demokrasilerde...