Ama
terör örgütünün 23 yıldır annesinin, babasının, kardeşlerinin, kendisinin refahından, hayatından neler çaldığının farkında...
Tarih,
Anadolu insanının terörle 11. asırda tanıştığını ortaya koyuyor. Tarihin ‘ilk
terör örgütü’ olarak gösterilen Haşhaşiler'le başlayan terörün bu topraklardaki varlığı bugün
PKK eliyle sürüyor.
23 YILDA 37 BİN CAN
Rakamlar terörün yakıcılığını ortaya koyuyor: Son 23 yılda 37 bin 28 vatandaşımız hayatını kaybetti. Ateşin düştüğü tam 37 bin 28 ev. Bir daha hiç eskisi gibi olamayacak yüz binlerce yürek. Koca
ülkenin, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine yükselen
Türkçe,
Kürtçe ağıtlar, anaların ölene dek hiç dinmeyen, dinemeyen gözyaşları...
SINIRIN TÜRKİYE TARAFI
Son
Dağlıca saldırısında kaybettiğimiz 12
fidan, ve ardından yaşananlar, terörü yeniden
Türkiye gündeminin ilk sırasına yerleştirdi. Binlerce
Mehmetçik eli tetikte, ulusal ve uluslararası basından onlarca muhabir/fotomuhabir parmakları deklanşörde sınırda bekledi, bekliyor.
Sınırın Türkiye tarafında Şırnak'ın
Cizre ilçe askeri deyimle
gazetecilerin karargahı. Sınırdaki hareketlilik dakika dakika merkezlere bildirilirken, zamanın da hayatın da öyle çok kolay geçmediği vatandaşların yanında alıyoruz soluğu.
CİZRE’DEN BAKINCA...
Manzara şu: Dünyanın gözünün yöneldiği
bölgenin insanı, 23 yılın 'alışkanlığı' ile ekmeğinin derdinde. Sabahları kepenkler açılıyor, tabureler dükkanların önüne atılıyor, çaylar yudumlanıyor... Dağ köylerinde yaşayan çocuklar kilometrelerce ötedeki okullarına sessizce Mehmetçik eşliğinde gidiyor, işi olan sabahın erinde ekmek parası için yollara düşüyor. Terör yaşamının bir parçası olanlar, yaşananları yakıcı bir olağanlıkla karşılıyor: Normal, eskiden çok daha berbattı. Şimdiki halimize
şükür ediyoruz. Kimine göre ise sınır bölgesi ile ilgili çıkan haberler abartılıydı, kimilerine göre ise buz dağının sadece görünen kısmı. Kısaca hepimiz için olduğu gibi orada yaşayanlar için de rivayet muhtelif... Kısaca Sınır ötesi
operasyon ihtimaline rağmen Cizre’de hayat şimdilik normal seyrinde.
Basının ilgi odağı olan Cizre’de vatandaş ilçelerinin savaş alanı gibi gösterilmesinden rahatsız. Yaşadıkları atmosfer ile gazete ve televizyonlara yansıyan görüntülere şaşırıyorlar.
YÜZDE 70’İ GENÇ NÜFUS
Bölgede 1984'ten beri çatışma ortamı yaşanıyor. 1984'te doğmuş, bugün 23 yaşında olan
gençler, terörsüz yaşamın nasıl olduğunu bilmeyen bir kuşağın temsilcisi. Güneydoğu'da nüfusun yüzde 70'ini gençlerin oluşturduğu göz önüne alındığında tablo tüm yakıcılığı ile karşımıza çıkıyor: Terör
halkı vuruyor.
1990-95 arası terör nedeniyle yaşanan zorunlu göç ve köy boşaltmalardan resmi rakamlara göre 953 bin kişi,
sivil toplum örgütlerine göre ise 1,5-3 milyon arasında bir nüfus etkilendi. Evlerinden-yurtlarından olan yüz binlerce kişi işsizlik ve sağlıksız yerleşimlerden nasibini alırken, geride kalanların da hali onlardan pek farklı değil. Terör bölge halkının yaşamını direkt etkilerken, halk için ikinci önemli faktör işsizlik ve
yoksulluk.
O KAYNAK HARCANMASA
Türkiye'nin son 15 yılda teröre harcadığı para, ülkeyi 21'inci yüzyıla taşıyacak mega projelere harcanacak miktarın iki katını buluyor. Resmi rakamlara göre terörün Türkiye'ye doğrudan maliyeti 100 milyar dolardan fazla. Dolaylı maliyetlerle birlikte zarar 300 milyar doları buluyor. Bu parayla teröre kaynak yaratan işsizlik sorununa çözüm bulunacak en az 2 milyon kişiye istihdam imkânı yaratılacaktı. Teröre harcanan para ekonomiye, verimli kaynaklara yatırılsaydı Türkiye'de kişi başına gelirle birlikte eğitim ve kültür düzeyi artmış olacak belki de
Avrupa Birliği'ne girmiş olacaktık.
EKMEĞİ DE VURUYORLAR
Rakamı daha rahat algılamak için şöyle de diyebiliriz: 300 milyar dolara; 7 tane GAP, 30 bin kilometre
otoban, 5 milyon derslikli okul, 350
Boğaziçi Köprüsü, 75
Atatürk Barajı yapılabiliyor. Bu rakam aynı zamanda Türkiye'nin
hastane ve sağlık ocaklarıyla birlikte 83 yıllık sağlık gideri.
Tablo açık: Terör halkın ekmeğini vuruyor.
BİRÇOK ÜLKENİN MİLLİ GELİRİ
Teröre harcanan para, bazı ülkeler için ise olağanüstü boyutlarda. Teröre harcanan para PKK’nın
elebaşı Abdullah Öcalan'ın yakalandığı ülke olan Kenya'nın 9.3 milyar dolar olan milli gelirinin 10.7, Macaristan'ın milli gelirinin 2.2, İsrail'in 1.1, Pakistan'ın 1.5, Romanya'nın 3.1, Bulgaristan'ın 10.7 katı seviyesinde.
YA HABUR KAPATILIRSA?
Söz geçim gailesinden açıldığında, herkesin söyleyecek bir çift sözü var. Yoksul ve gelecek kaygısı içindeler. Bölgedeki istihdamın önemli bir kısmını kamyonculuk karşılıyor. İşte tam bu sebeple gözleri, kulakları
Habur'la ilgili gelişmelerde. "Ya Habur kapatılırsa" tedirginliği hemen her hanede mevcut. Çünkü Habur'dan günde yaklaşık 1000 araca işlem yapılıyor.
Kuzey Irak'a
yaptırımlar çerçevesinde Habur'un kapanmasını istemeyen kamyoncular, "Ekmeğimiz elimizden alınmasın" diye dert yanıyor.
İŞTE SAVAŞIN EKONOMİSİ!
Sınırın
sıfır noktasında Şırnak'ta gazetecilerin merkezi Cizre'nin tek
oteli Onşar oldu. Eh otel tek olunca, talep de bunca yüksek olunca otel yöneticilerinin deyimiyle 'savaş ekonomisi' devreye giriyor elbet. Gazetecilerin 90 YTL'ye anlaştığı gecelik konaklama 240 YTL'ye yükseldi. Günlük oda fiyatları neredeyse her saat başı değişti.
Esnaf mallarına yüzde 100 zam yaptı. Diyarbakırlı taksiciler de savaş ekonomisinden yararlanmayı bildi. Taksiciler operasyon bölgelerine götürdükleri gazetecilerden günlük 150 YTL. aldı.
BUGÜN