Yazıcıoğlu, derneğin 2 yıl önce
sosyal paylaşım sitesi
Facebook'ta yuva arayan kedi ve köpeklere yuva bulmak için kurulduğunu söyledi. "www.facebook.com/haysev" sayfasının ilk kurulduğunda sadece 10-15 üyesi olduğunu ifade eden Yazıcıoğlu, zamanla sayfanın üye sayısının artarak bugün 282 bin 225'e ulaştığına dikkati çekti. Yazıcıoğlu, üyelerin isteği üzerine, bir ay önce Hayvan Severler Derneği'ni kurduklarını da anlattı.
Sayfanın üyelerinin terk edilmiş ya da yaralı halde buldukları
hayvanların öncelikle tedavisini ve bakımını yaptırdıklarını dile getiren Yazıcıoğlu, daha sonra fotoğrafları çekilen hayvanların yuvalandırılması için sayfa üzerinden ilan verildiğini söyledi. Yazıcıoğlu, "Facebook'ta verdiğimiz ilanlar yoluyla geçen sene 914 hayvanı yuvalandırdık. Bunların arasında kedi ve köpeğin yanı sıra kuş, hamster ve tavşan da bulunuyor" dedi.
İnsanların hayvanların canlı olduğunu ve üzülmek gibi duygularının olduğunun farkında olmadığına işaret eden Yazıcıoğlu, ailelerin çoğu kez hayvanları
oyuncak gibi gördüklerini ve çoğu kez çocuklarına
karne hediyesi olarak aldıklarını ifade etti. Yazıcıoğlu, şöyle devam etti:
"
Çocuk biraz oynuyor, sonra ilgisi dağılıyor, ilk iş hayvan kapının önüne konuluyor. Ya da insanlar araştırmadan köpek alıyorlar. Herkeste bir 'golden retriever' merakı var. Bu cins çok sakin, çocuklarla arası çok iyi ama çift kürkü var, inanılmaz tüyleri dökülür. Evin hanımı alıyor 'golden retriever' yavrusunu ama büyüyünce 'kürkü dökülüyor' diye barınağa bırakıyor. Barınaklar 'golden retriever'dan geçilmiyor.
Petshoptan alınan hayvanların çok büyük bir kısımı işi barınakta bitiriyor. Terk edilen köpekler, uzun süre sahibinin geri döneceği beklentisi ile kafesin arkasında duruyor. Ümidini kestiği zaman, istenmemenin getirdiği o duygu ile yemek yemiyor, su içmiyor ve
intihar ediyor. Serumlar bağladığımız halde kurtaramadığımız köpekler oluyor. Hayvan alacaksanız, sokaktan alın, çünkü muhtaç. Ayrıca, onu kurtardığınız için size hayat boyu müteşekkir oluyor ve inanılmaz söz dinleyen köpeklere dönüşüyor. Çünkü asla geri dönmek istemiyor ve kurtarıcı sizsiniz, sizi mutlu etmek için inanılmaz uyum sağlıyor."
İnsanların, bakmaktan vazgeçtikleri hayvanları genelde barınağa bıraktıklarına ya da sokağın ortasında terk ettiklerine işaret eden Yazıcoğlu, şunları söyledi:
"Bazen de köpekleri ormanda ya da otoyol kenarında terk ediyorlar. Mesela bir ev köpeğinin ormanda hayatta kalması çok zor, nasıl
yiyecek ve su bulacağını bilmez. Bu hayvanlar perişan oluyor. Geçenlerde 'collie' cinsi bir köpek Eryaman'da otoyol kenarında bulundu. Yiyecek bulamamış, sinirden tüyleri dökülmüş, baygın halde bulundu. Hemen tedavisi yapıldı,
serum bağlandı ve geçici bir eve alındı. Tüyleri yavaş yavaş kendine geldi. Hayvanlar, bir insana güvenmek istiyorlar, asla kin tutmuyorlar. Şimdi ona bir yuva aranıyor. Ayrıca geçenlerde otoyol kenarında terk edilmiş bir
Belçika kurdu da bulundu."