Türklerin özellikle sportif alanda başarılı olan kişi ya da camialara verdiği 'kahramanlık' yakıştırmaları tarihçilerin tepkisini çekiyor. Medyanın da sık sık kullandığı 'imparator', 'kral', 'sultan', 'dev' gibi abartılı tabirler kendini büyük görme hastalığına yol açıyor.
Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Halit Çal, Antalya'da Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı'nın düzenlediği bir konferansta günümüzde kullanılan tarihi yakıştırmalarla ilgili ilginç tespitlerde bulundu.
Çal, Türklerin günümüzde uluslararası alanda ciddi başarılar elde etmemesine rağmen tarihe damga vurmuş kahramanlık unvanlarını basit başarılar karşısında kişi yada camialar verilmesini yanlış olduğunu savundu. 'İmparator Fatih Terim', 'İmparator İbrahim Tatlıses', 'Filenin Sultanları' gibi yakıştırmaların kimseyi bir yere götürmeyeceğini kaydeden Çal, "Filenin sultanları, potanın perileri, on iki dev adam lakapları takıyoruz. Sanki dünya şampiyonu olmuşlar, olimpiyat derecesi almışlar gibi. Ama bakıyorsunuz dünya çapında hiçbir başarıları yok. Fatih Terim'e, İbrahim Tatlıses'e imparator diyoruz. Bu unvanlar, bizdeki aşırı abartma alışkanlığından geliyor. Medyanın da gazıyla devam eden bu alışkanlığın hiçbir faydası yok. Bizi bir yere götürmez, abartıyla bir yere varılmaz." dedi.
Türklerin, Osmanlı'nın çöküşüne kadar batıyı hep küçük gördüğünü vurgulayan Çal, kendini büyük görme hastalığının Türkleri kör ettiğini dile getirdi. Bugün okuyan bir Türk toplumu olmadığını ifade eden Çal, "5 bin yıllık tarihimizin en kötü dönemlerinden geçiyoruz. Bozulma had safhada. Bir yandan batılılaşır, şehirleşirken, eski kültürün özelliklerini koruyamadık." diyerek öz eleştiride bulundu.
Her milletin kendine özgü bir karakterle tanındığını kaydeden Çal, "Nasıl ki ticaret Yahudilerin, zanaat Ermenilerin işidir deniyorsa Türkler de savaşçı bir millet olarak bilinir. Ancak bu günümüzde pek doğru bir karşılık bulmuyor. Her milletten sanatçı da tüccar da çıkar." ifadelerini kullandı.