Müdafi
avukatlarının talebinin kabul edilip edilmemesi kararının 4. Ağır
Ceza Mahkemesi tarafından karara bağlanmasını kararlaştıran 6.
Ağır Ceza Mahkeme
heyeti, duruşmayı 5
Mart 2009 tarihine erteledi.
Faili meçhuller davasının başladığı 11
Eylül tarihinden bu yana geçen 8 celsede ilk kez müştekilerin ifadesi alınamadı.
Duruşmada
sanıkların
tahliyeye ilişkin beyanları alındı. Tamer Atağ dışındaki sanıklar tahliyelerine karar verilmesini istedi. Korucubaşı Kamil Atağ'ın oğlu Tamer Atağ, önceki celsede askerliğiyle ilgili polemiğe
cevap verdi. Kendisinin sahte evrakla askerlik yaptığını söyleyen sahtekarların olduğunu belirten Tamer Atağ,
Birecik Jandarma
Alay Komutanlığı'nda askerlik yaptığına dair kimlik
belgesi ve 2 adet fotoğrafı
mahkemeye sundu. Sanık Tamer Atağ, "Ben sahtekar değilim, ben 25 yıldır sahtekarla da mücadele ettiğim için tahliyemi talep etmiyorum." dedi.
Sanıklardan Adem Yakin (Bedran) da 1988-1990 yılları arasında
PKK terör örgütü içerisinde faaliyet yürütürken yapmış olduğu faaliyetlerle ilgili geçen celse mahkemeye anttıklarının kendisiyle özdeşleştirildiğini belirtti. PKK'dan ayrıldıktan sonra eski alışkanlıklarını terk ettiğini iddia etti. Terör örgütü
elebaşı Abdullah Öcalan'ın 1999 yılında yakalandıktan sonra fail meçhullerle ilgili olarak itirafları olduğunu ve söz konusu itirafların dosyaya eklenmesini isteyen Yakın, kendisinin terör vahşetinin son bulması için mücadele verdiğini savundu. Kendisinin PKK'nın çökertilmesinde etkin olarak görev aldığını belirten Yakın şöyle devam etti: "Ancak biz bugün bu yapılanlara karşılık yine de örgüt mensubu olarak 11 aydır
tutuklu bulunmaktayız. Burada yargılama yapılmıyor. Kendimizi ifade edemiyoruz. Eğer yargısız
infaz edileceksek bu bize söylenmeli ve infazımız yapılmalıdır."
CEMAL TEMİZÖZ: BARIŞ SÜRECİNE KATKI İÇİN İÇERİ TIKILDIK
Sanık Kamil Atağ da 25 yıl PKK
terör örgütüyle mücadele ettiğini, ancak iddia makamı tarafından örgüt üyesi madalyasının yakasına takıldığını öne sürdü. Sanık
Albay Cemal Temizöz ise yazıcıdan çıktısı alınmış 13 sayfalık
savunmasını mahkemeye sundu.
Temizöz, 18
Ekim 2009 tarihinde Türkiye'ye dönen PKK'lıların törenle karşılandığını ve yargılanmadıklarını söyledi. Terörle mücadele etmiş olan
Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının mahkemelerde örgüt suçlarından yargılandığını ifade eden Temizöz, "Teslim olan PKK'lıların silahlıyla ilgili balistik inceleme yapıldı mı? Örgütte kaldıkları sürece gerçekleşen olaylarla ilgili tek tek sorular soruldu mu? Biz bunları bilmiyoruz. Mahmur'dan gelenler devlet tarafından yerlerinden çıkarıldıklarını ileri sürüyor. Devlet hafızasına başvursa PKK'ya
lojistik destek sağlamak için
Kuzey Irak'a gittikleri ortaya çıkacaktır. PKK, kendine engel olan TSK mensuplarını ve korucularla mücadele ediyor. Özel olarak yıllardır bizimle mücadele ediliyor. Bizim örgütsel suçlarla suçlanmamız hayalden öte başka bir şey değildir. PKK'llar barış sürecine katkı sunmak için geldiler ve serbest bırakıldılar. Bizler de belki de barış sürecine katkı için içeri tıkıldık. Onlar serbestler, bizler 15 yıl önceki işlenen suçlarla suçlanıyoruz.
Cizre İlçe Jandarma Komutanı olarak
terörle mücadele ettim.
Kamu görevlisiyim, mağdurum. Tahliyeme karar verilmesini istiyorum." şeklinde savunma yaptı.
Sanık avukatları da müvekkillere isnat edilen suçun vasıf ve mahiyeti delillerin durumu dikkate alınarak tahliyelerine karar verilmesini talep etti. Sanık avukatı Mehmet
Savaş Özdağ, "Reddi hakim talebi karara bağlanıncaya kadar tahliye talebinde bulunmuyoruz, ancak ara kararların bizim huzurumuzda alınmasını talep ediyoruz." şeklinde beyanda bulundu.
Mahkeme heyet verdiği kısa aranın ardından duruşmaya son verdi. Tüm sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, mahkeme üyeleri ve başkanına ilişkin red talebinin yazılı görüşle birlikte 4.
Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilerek, bu konuda karar verilmesinin istenilmesine karar verdi. Mahkeme, duruşmayı 5 Mart 2010 tarihine erteledi.
MÜDAHİL AVUKATLARI İLE POLİS ARASINDA GERGİNLİK
Faili meçhul davasının bugünkü duruşmasında müdahil avukatları ile güvenliği sağlayan polis arasında
adliyeye giriş konusunda
tartışma yaşandı. Avukatlar üstlerinin ve çantalarının polis tarafından aranmasına
itiraz etti. Üstlerinin ancak
Cumhuriyet Savcısı tarafından aranabileceğini belirten avukatlar ile polis arasında uzun süren tartışmalar yaşandı. Avukatlar çantalarını dışarıda bırakarak duruşmaya girdi. Müdahil avukatları tartışmayı mahkemeye de taşıdı. Konuyla ilgili söz alan avukat
Tahir Elçi, "Adliye kapısında elimizdeki tüm belge, bilgi ve çantalarımızı bırakmak zorunda kaldık." dedi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede sanıklar, 'adam öldürmek, cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak ve adam öldürmeye azmettirmek' suçlarından cezalandırılmaları isteniyor. Sanıklardan
Cemal Temizöz'ün 9, Kamil Atağ'ın 7, Tamer Atağ'ın 2, Adem Yakın'ın 7, Hıdır Altuğ'un 3,
Fırat Altın'ın (Abdulhakim
Güven) 6, Kukel Atağ'ın ise bir kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor. (CİHAN)