Üç bakanın koltuğunu kaybetmesine yol açan rüşvet ve yolsuzluk operasyonu tartışılırken Rıza Sarraf'ın Dubai'deki işlerini yoluna koymak için verdiği rüşvet polisin teknik takibinde deşifre oldu. 

Dubai'de katılım bankası kurmak isteyen Rıza Sarraf'ın konuyla ilgili olarak kendisine yardımcı olan yetkililere rüşvet dağıttığı ve bu yetkililer arasında bulunan üst düzey emniyet müdürleri ile İstanbul'da toplantı yaptığı belirlendi.

Dubai'den gelen yetkililerin isimleri polis tarafından tespit edilerek soruşturma dosyasında kaydedildi. Adlarının R.M.T.A, M.S.A, A.A.H.T, B.D.M.A ve A.B olduğu tespit edilen Dubaililer, Türkiye'ye giriş yaparken görüntülendi. Geçtiğimiz yıl şubat ayında İstanbul'a gelen Dubaili polis şefleri, havaalanında Sarraf tarafından karşılandı.

Dubaili polis şeflerinin geldiği dönemde Sarraf ile adamları Abdullah Happani, Rüçhan Bayar ve Yücel Özçil arasındaki telefon görüşmelerinde fuhuş için kadın temini ve pazarlıkları ayrıntısıyla yer aldı. İlk telefon görüşmesi Rüçhan Bayar ile Happani arasında gerçekleşti. Telefonda Bayar'ın, "Bugün Dubai polis şefi Türkiye'ye geliyormuş. Ben havalimanında ona hazırlık yapıyorum. Özel bir karşılama yapacakmışız. Rıza Bey de babası da gelecek. Yani bu akşamki yapacağı toplantı ile mi alakalı? Mehdizade ile akşam buluşacaklardı ya petrol işi için otele götürecektik" dediği görülüyor.

Happani'nin "Olabilir de bilmiyorum ki" demesi üzerine Bayar, "Odur tamam. Belki onu ekiyor bunu yapıyor şu anda bilmiyorum. Önemli ya o dank dunk firması petrol işi 3 milyar firma..." karşılığını veriyor.

Bugün Gazetesi'ndeki habere göre iki gün süren İstanbul temasları sırasında VIP ağırlamaya tabi tutulan Dubaili polis şefleri, toplantı sonrasında Sarraf ve adamlarıyla birlikte kalacakları otelde kendilerini bekleyen 15 kişilik eskort grubu ile buluştu. İletişim tespit tutanaklarında polis şeflerine sunulmak üzere temin edildiği anlaşılan bayanların otel lobisinde ve bar kısmında bekledikleri belirlendi. Otele giren Dubaili polislerin de bayanlar arasında seçim yaptıkları kayıtlara girdi. Mahkeme kararıyla yapılan dinlemelerde hayat kadınların nasıl temin edildiği de detaylarıyla yer aldı. Kadınları ayarlama işini Sarraf'ın adamı Yücel Özçil'in gerçekleştirdiği belirlendi.  

Eskort kızların ayarlanmasının ardından Sarraf ile Özçil arasında şu görüşme geçiyor:

Sarraf: Ne yaptın organizasyonu

Özçil: Organizasyon tamam Rıza Bey bu adamlara nasıl söyleyeceğiz haberleri var kendilerinin değil mi?

Sarraf: Var tabii canım kendileri iste

Özçil: Bara koyacağım onları böyle oturtturacağım kızları onlar gelsin.

Sarraf: Hepsini bir yere toplarsın. O şeyi ayarlayabildin mi Arap'ı.

Özçil: Ayarladım Rıza Bey. Çok önemli, Reza bey rica etti dedim son bir kez. Falan filan zaten nişanlanmış evli değil. Evliyim diyordu. 1.500 dolar vereceğim gel dedim fazla vereceğim dedim.

Sarraf: 2.000 ver yeter ki onu mutlu etsin. Bana gelecek ama değil mi?

Özçil: Sana gelecek evet.

Sarraf: Sırf bana hizmet etsin geldiğinde konuş bakalım.

Özçil: Tamam oldu.

Sarraf: Düzgün ayarladın değil mi

Özçil: Resimlerden tek tek tek seçtim beğenmediklerimiz zaten geri gidecek. 10 taneye yakın gelecek.

Özlem  A. İsimli bir kadınla görüşen Özçil, ona "Şimdi sana sabahtan söylüyorum çok önemli. 7-8 tane gönderebilir misin? Taksim Divan Hotel 11'de ama bak Alexicim seçme olacak adamlar çok önemli. Bakan makan hepsi. Seçecekler 5 tane. Ama geçen gönderdiklerinden bir iki tanesi iyi değildi. Hani 5 tane gönderdiği iptaldi ya. Gözünü seveyim çok önemli" diye detaylı bilgi veriyor. Ardından Özlem A. da Özçil'i "Tamam canım" diyerek onaylıyor. Yine bu sırada Özçil ile Vedat isimli şahıs arasında geçen bir başka telefon görüşmesinde Özçil gelen Dubaililer için "Gelenler bir tanesi Dubai'de prensten sonraki adam sana söyleyeyim" sözleri dikkat çekiyor.

Dubaili polis şefleriyle eskort kızların buluşmasına kadar her adım polis tarafından teknik takipte kaydediliyor. Takibin deşifre olmaması için buluşma anında sonrası tutanak tutulup takip kesiliyor. Bu görüşmelerden 3 ay sonra 14 Mayıs'ta Sarraf ile Happani arasında yapılan görüşmede Dubai'de yapılan işlerle ilgili geniş bilgiler veriliyor. Bu görüşmede Sarraf'ın "Dubai'de yeni gıda şirketi kuralım" sözlerine Happani şu karşılığı veriyor: "Sen yapalım diyorsun bize kolay bir şey değil. Ben mesela altı aydan beri diyorum aman bir şirket kurun Muhammet Şahin'e şey olarak yüz göstererek bir şey yapamazlar. Mesela Dubai'de onun dışında da şirket lazım. Bir tane şirketimiz var günde 30 milyon para indiriyorum ne kadar sürer bilmiyorum."