Milyonlar onu Samanyolu TV’de yayınlanan Tek
Türkiye dizisinin Doktor Tarık’ı olarak tanıdı. Çok kısa zamanda herkes tarafından sevilmeyi başardı. Gençti. Azimliydi. İnsanlar sadece benden değil işlerimden bahsetsinler dedi. Bir yandan
Tek Türkiye’nin zorlu çekimlerini başarı ile tamamladı bir yandan sinemaya atıldı.
"Yüzüm kara çıkmaz inşallah" dedi, gece gündüz çalıştı. Kendisini dostları ne zaman arasa o hep meşguldü. Kimseye
cevap veremedi. Babası da sanata düşkündü yani genlerinde vardı. Üretmeliydi, çalışmalıydı..
Evet, hepinizin yakından tanıdığı
Ozan Çobanoğlu’ndan bahsediyoruz. Samanyolu TV’nin milyonlara gururla sunduğu
Konya Devlet Tiyatrosu sanatçısı Ozan Çobanoğlu..
Bir yandan Tek Türkiye çekimlerinde onu görmek için etrafına dolan sevenleri, yolda yürürken bile onu soru yağmuruna tutan fanları, internet alemi, siteler, facebooklar, her şey onunla süslenmeye başladı. Tüm kanalları konuk olarak gezdi. Ünü
yurt dışında da duyuldu.
Konferans konferans dünyayı gezdi. Bu başarıyı hiçbir medya kuruluşu görmezlikten gelemezdi, gelmedi..
Çobanoğlu ise bir yandan dizi setlerine saatlerini harcadı, dinleneceği 2-3 saat vardı koştu Paramparça sineması için çalıştı. Yazın herkes tatildeyken o ve ekibi çekimlere devam dedi, durmadı.
Bütün bu yazılanların az bile kaldığını Paramparça filmi resmi web sitesini ziyaret ettikten sonra görebilirsiniz. Mükemmel bir görüntü, dehşet bir
müzik, ustaların birleştiği bir kadro!...
Tüm sevenleri ve ilgilenenleri adına Ozan Çobanoğlu’na Paramparça’yı ve Tek Türkiye yeni
sezonu sorduk.
Sinema çok büyük bütçeler gerektiriyor, mali güzü desteği bulmak zorundayız dediniz, şimdi de mükemmel bir fragmanla karşımıza çıktınız. Siz bütçe engeli varken kaliteyi nasıl yakaladınız?
Sinema pahalı bir sanat. Sinema yapabilmek için para şart. Ama şunu da unutmamak lazım festivallerde
ödül alan sinemalar ne kadar para harcanmış ne kadar pahalı filmler diye değil, filmin ruhu, anlattığı hikaye, yönetmen ve
oyuncu yeteneği ile değerlendirilir. Kalite para ile ölçülemez. Ekip olarak çok çalışarak, fazla yorularak ince düşünerek başarı, kalite yakalanabilir.
Paramparça’da nasıl bir Ozan var. İnsanın kendi yazdığını oynamasıyla başkasının yazdığını oynaması arasındaki fark nasıl?
Ya inanın
senaryo bittikten sonra asla bunu ben yazdım mantığıyla bakmadım. Adapte olabilmek için diğer oyuncularla birlikte ben de çalıştım. Özümsemeye çalıştım. Hiçbir fark yoktu başkasının yazdığında oynamaktan. Olmaması daha iyi zaten öbür türlü kolaya kaçmak olur ve gereken heyecanı katamazdım.
Bir sanatçıyı ideal bir sanatçı yapan nedir?
İnsan olmak.. İnsanlığınızı ve etik değerlerinizi kaybetmemek.
İki seti birden götürüyorsunuz, hem de neredeyse aynı ekiple, projeleri karıştırdığınız ya da farklı esprili anlar yaşıyor musunuz? Paramparça'nın setinden bize biraz bilgi verir misiniz?
Paramparça seti öncelikle çoğu oyuncuların ilk sinema deneyimiydi. Zor zamanlar yaşadık.
Dizi ile sinema arasındaki farkı gördük. Örneğin sinema filmini sesli çektik. Yani ortamdaki tüm sesler
kayıt altında. Oldukça sessiz çalışmamız gerekiyor. E bizde alışmışız gürültülü çalışmalara. Dizi setinde sorun olmuyor ya bu. Baya zorluklar çektik sessiz durmaya alışana kadar. Kayıt sırasında birbirimizde kaşımızla, gözümüzle, mimiklerle anlaşıyorduk. Yürümemiz gerektiğinde de
parmak uçlarımızda. Birbirimizin o halini görünce de gülmeye başlıyorduk. Parmak ucunda yürüyen kaşı gözü oynayan bir sürü insan. Çok
komik ve eğlenceliydi. İki sette de çok eğlendik. Acı ve
tatlı omuz omuza iyi işler çıkarttığımız için tek tek herkesle gurur duyuyorum. Set ekibinden, oyunculardan herkesten. İyi ki de Tek Türkiye ekibini tanıdım. Bu güzel iki işi anca bu ekip yapabilirdi.
Tek Türkiye’nin yeni hikâyesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Tam anlamıyla rayına oturduğunda yeni karakterle özümsendiğinde, insanlar altı yıllık zamanı iyice kabullendiklerinde daha müthiş bir sezon olacak. Bu sezona çok güveniyorum. Yeni gelen bölümler çok duygulu, çok enerjik ve sosyal sorumluluğu olan bölümler. Ben yine iddia ediyorum bu sezon en güzel sezon olacak. Biraz
sabır.
Kaymakam Tarık siyasetçilere ne gibi mesajlar veriyor?
Tarık, dürüst bir
yönetici, kendinden çok
halkını düşünüyor. Derdi ne para ne de güç gösterisi. Tarık için
ülke “sağlık ocağı”. Dertli ve muzdarip
hasta olarak gelen kim olursa olsun iyileştirmesi gereken olan halk. Tarık ise onların yaralarını sarmaya çalışan bir devlet adamı.
Doktor Tarık’ı özlüyor musunuz?
Tarık hala Doktor Tarık.
Kaymakamlık halkı daha iyi koruma adına edindiği görev. Tarık belki de tekrar
korucu olacak, ya da ülkesi için
gönüllü asker. Tarık için mesleğin önemi yok. Bende onun gibi düşünüyorum ne olduğunun değil ne yaptığının önemi var.
Seyircinin kaymakam Tarık’a tepkileri?
Seyirci Kaymakamı sevdi. Ama tabi iki yıldır alıştığı doktoru unutması zor olacak. Çünkü hala yolda görenler Doktor Bey diyor. (Kaymak diyenlerde var) Bu geçiş sürecinde her türlü tepkiye hazırlıklı olmalıyız. Mutlaka eleştirenlerde var. Ama inanın her geçen bölüm Kaymakam Tarık daha çok seviliyor. Çok değil beş bölüm sonra her şey rayına girecek. Zaten Tarık hala Doktor Tarık. Belki ilerde tekrar doktorluk yapar. Her an her şey olabilir. Mükemmel bir sezon sizi bekliyor.
Tekrar sinemanıza dönelim gösterim ne zaman?
Mart 2010. Tüm sevenlerimi tüm sanatseverleri bekliyorum. Tüm değer verenlere ilgilenenlere teşekkür ediyorum.