Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’ın
Anadolu’daki her seyahatinde çocuklara gösterdiği ilgi yakından bilinir. Kimi zaman elindeki çikolatalar, kimi zaman bayram harçlığı, kimi zaman bir bebek,
araba ya da okul ajandası ile miniklerin gönlünü alır. Geçen hafta
AK Parti’nin sosyal işlerden sorumlu il sorumlularıyla bir araya geldiğinde Erdoğan, yine Anadolu’da karşılaştığı bir çocuktan bahsetti. Altyapısızlıktan çocukların, anaların canının nasıl yandığını aktardı. Biraz iç burukluğu biraz üzüntü vardı sözlerinde.
Kaçak elektrik kullanımı nedeniyle damların üstünden sarkıtılan elektrik tellerine dokunup çarpılan, vücudu ve kolu yanan bir
küçük çocuğu anlattı. Başbakan Erdoğan’ın içler acısı diye anlattığı hadisenin minik kahramanı iki haftadır
Ankara’da
tedavi ediliyor. Adı
Şahin Dağ.
Başbakanın yakından ilgilendiği, ‘biz de onlarca insana
yardım ediyoruz’ dediği 12 yaşındaki Şahin’in hikâyesi,
Şanlıurfa’nın
Ceylanpınar ilçesinden yazın
Adıyaman Kahta’ya gitmesiyle başlıyor. 2005 yaz tatilinde amcasının evine giden Şahin tatilinin son günlerini geçirmektedir. Arkadaşlarıyla birlikte oyun oynarken komşusunun damına çıkar. Çocukça bir düşünce ile elindeki teli şehir şebekesinden eve elektrik taşıyan tele uzatır.
Elektrik akımına çarpılan küçük Şahin bir anda damdan sokağa savrulur.
Küçük Şahin’in çileli günleri bu olaydan sonra başlar. Sokakta baygın yatarken fark edilen Şahin, amcası ve annesinin çırpınışları arasında hemen
hastaneye kaldırılır. Kahta, ardından
Gaziantep Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edilir. Dört kritik
ameliyat geçirir. Ayağı ve vücudunun diğer yerlerindeki
yanıklar ve yaralar düzelir. Ama kolundaki yanıklar yüzünden sağ elinin parmaklarını hareket ettiremez hale gelir. Gaziantep’teki zorlu tedavi sürecinin ardından evlerine
döner Dağ ailesi. Küçük Şahin o günden sonra sağ elini hiç kullanamaz. Defteri,
kalemi, kitabı bile unutturur yaşananlar. Baba
Hacı Yusuf Dağ ile anne Fidan Dağ’ı en çok, okutmak istedikleri oğullarının okuldan geri kalması üzer. İmkânsızlıklar onun tedavisini yarıda kesmiştir çünkü.
Anne Fidan Dağ, sel felaketinin yaşandığı günlerde Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyaretine Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinden başlayacağını işitir. Oğlunu tedavi ettirmek tek niyetidir. Okuma yazması olmadığı için Başbakan Erdoğan’a verilmek üzere komşularının yardımıyla bir
mektup hazırlar. Mektubun sonuna bir
telefon bile yazamaz. Çünkü evlerinde telefon yoktur. Çocuğu Şahin’i alarak Başbakan’ın geçeceği sokağa gelen Fidan Dağ, Başbakan Erdoğan’ın içinde bulunduğu aracın yaklaştığını görünce kalabalığı yararak öne atılır ve yüksek sesle ‘Beni de dinleyin’ diye bağırır.
SAYIN BAŞBAKANIM OĞLUMU KURTARIN
Çocuğu için çırpınan anneyi fark eden Erdoğan, aracını durdurur ve “Getirin o kadını. Ne söylüyor bakalım” diye talimat verir. Korumaların yardımıyla Başbakan Erdoğan’ın yanına gelen Fidan Hanım, çocuğunun yanında olmadığını fark eder. Başbakan Erdoğan, “Hayırdır, ne istiyorsun?” diye sorunca dili kilitlenir adeta. Güç bela çocuğuna elektrik çarptığını, kolundaki yanıkların geçmediğini anlatır. Ama Küçük Şahin’i yanında yoktur, kalabalıkta kaybolmuştur. Başbakanın aracı beklemeye devam eder. Erdoğan, çocuğun da bulunması talimatını verir.
Korumalar kalabalık içinde Şahin’i bulur, Başbakanın yanına götürür. Erdoğan, hem çocuğun kolundaki yanık izini inceler, hem de annesinden bilgi alır. Şahin’in Gaziantep’te 4 ameliyat geçirmesine rağmen iyileşemediğini öğrenince de tedavi için Ankara’ya getireceği sözünü verir. Şanlıurfa Valisi ile Ceylanpınar Kaymakamı’na talimat verir ve yoluna devam eder.
Başbakanlık Koruma Müdürü
Halit Özgür’ün de şahit olduğu duygusal sahnelerin ardından işler değişir.
Aradan 10 gün geçtikten sonra Ceylanpınar Kaymakamlığı, anne Dağ’ı bularak küçük Şahin’i tedavi için Ankara
Atatürk Araştırma Hastanesi’ne sevk ettiklerini bildirir. Yol ve hastane masrafları için de aileye 500 YTL
ödenek verilir. Baba Hacı Yusuf Dağ, diğer çocuklarına bakmak için evde kalır. Anne Dağ da Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla açılan yollara güvenip Şahin ile birlikte Ankara’ya gelir. Eksiklikler bitmez tabii.
Plastik Cerrahi bölümünde tedavisine başlanan Şahin’in kolunun filminin çekilmesi istenir. Ancak filmin çekildiği bölümden alınan tarih 2007
Mart ayıdır. Erdoğan bir kez daha devreye girer. Aylar sonra çekilecek film yine birkaç saat içinde çekilir. Ardından Küçük Şahin’in ayrıntılı tedavi süreci başlar. İncelemelerin ardından sağ kolun tekrar ameliyatına karar verilir. Doktor
Oğuz Yenidünya’nın başarılı operasyonundan sonra Şahin’in yanık kolu, karnıyla birleştirilir. Kapalı duran parmakları açılır. Şahin önceki hafta yapılan operasyondan sonra parmaklarını hissetmeye başladı. Hatta bazılarını oynatabiliyor.
Küçük Şahin şimdi ameliyat sonrası 15 günlük süreyi geçiriyor. Bu süre bittikten sonra karnına dikilen kolu bedeninden ayrılacak. Yenilenen
damar ve sinir hücreleri sayesinde yeni bir safhaya geçilecek. Tam olarak iyileşmesi, elini ve parmaklarını kullanabilmesi için 3 ay sonra son bir ameliyat yapılacak.
BAŞBAKAN’A MEKTUP YAZACAK
Ameliyattan sonra anne Fidan Dağ, bir gece teşekkür etmek için Başbakanlık Koruma Amiri Halit Özgür’ü aramış. Ameliyatın başarıyla bittiği ifade edip teşekkür ederken Erdoğan ile bir başka telefon trafiği yaşanmış. Halit Özgür’ün “Durun bir saniye telefonu Başbakan’a veriyorum.” demesiyle Fidan Hanım ikinci kez Başbakan ile görüşmüş.
İlk günlerde Başbakan’a ulaşacağına, ulaşınca da derdini anlatabileceğine pek ihtimal vermediğini ancak, çocuğunun o bölgenin imkânlarıyla düzelmediğinden buna mecbur olduğunu söylüyor Fidan Hanım. Başbakan’ın yanına gidince kısa bir süre utandığından konuşamadığını hatırlatarak, “Başbakan bize beklediğimizden çok daha yakın ilgi gösterdi. Derdimizi dinlese bile bir şey yapmaz diye düşünüyorduk ama çocuğumu Ankara’ya getirtip ameliyat ettirdi.” diyor ve kendisine dua ettiğini söylüyor. İkinci kez ilgisini esirgemediği için de şaşkınlığını gizleyemiyor.
Hastanelerde çileli günler geçirdiklerini anlatan Fidan Dağ, o çileli dönemin ardından Ankara’daki ilgi ve alakayla çocuğunun tekrar elini kullanabilir hale geleceği günleri iple çekiyor. Küçük Şahin ise, tek isteğinin yanık kolunun düzelmesi ve geri kaldığı okuluna devam etmek olduğunu söylüyor. Kalem tutup yazı yazmayı çok özlediğini ifade eden Şahin’in iyileştikten sonra yapacağı ilk iş, Başbakan Erdoğan’a bir teşekkür mektubu yazmak olacak.
AKSİYON