Şimdi bir uyarım daha var. Dinlerler, dinlemezler bilemem.
Malum, geçen yıl
Çukurca'da 7 askerimizin hayatını kaybettiği
mayın faciasıyla ilgili Van
Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı
dosya,
askeri savcılığa
havale edildi. Askeri savcı, o mayınların askere ait olup olmadığını, aitse kimlerin sorumlu olduğunu bulacak.
Bir de 25 Haziran 2009'da internete düşen bir ses kaydı var.
Hakkari Tümen Komutanı
Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Çukurca Tugay Komutanı
Tuğgeneral Zeki Es arasındaki
telefon görüşmesinde, Çukurca'daki mayının askerler tarafından döşendiği, Yarbay Taner'in “Yukarıya ‘mayını
terör örgütü döşedi' şeklinde bildirdik” dediği öne sürülüyordu.
Askeri savcı kolları sıvadı, işe koyuldu.
Savcıya “yukarıdan”
baskı yapıldığı yönünde haberler alıyorum. Deniyormuş ki savcıya; “GES kayıtları (görüşmeler)
Yargıtay içtihadına göre
yasa dışı olduğu için
delil olarak kabul edilmez, ona göre hareket et...”
İnternete düşen kayıtlar, nereden alındı belli değil. Ancak o kayıtların orijinali GES arşivinde vardır, arzu edilirse bulunur, çok zor değil ki...
Dakika bir, gol bir...
Şehit aileleri adına soruşturmayı takip eden avukatlar, dosyanın fotokopisini istemişler. Askeri savcı hemen mahkemeye başvurarak “kısıtlılık” kararı aldırmış.
Dakika iki, gol iki...
Skor ne anlama geliyor, özetleyeyim; Bu kafayla giderse
ses kayıtları delil olarak kabul görmeyecek, kısıtlılık kararıyla sivillerin dosyanın içeriğine ilişkin bilgi edinme imkanı önlenecek ve olay zamana yayılacak.
Sonra?
Gerisini siz tahmin edin. Ama olayı örtbas etmek isteyenlere söyleyeceğim şudur; gözüm üzerinizde haberiniz olsun...
ŞAMİL TAYYAR-STAR