Kamuoyu İsmail Badıllı'yı bir hafta önce alkollü
araç kullanmak suçundan gözaltına alındıktan sonra, polisle yaşadığı ilginç diyaloglarla tanıdı. O gün bu gündür de kendini hiç unutturmadı. O zaman polise yakalandığında önce ehliyetim yok demiş sonra da var diyerek polise zorluk çıkarmış ve o gün polise hayli zor bir gece yaşatmıştı. Karakola oğulları geldi,
Polis Badıllı'dan, Badıllı da polisten şikayetçi oldu. Tutanaklar tutulduktan sonra da herkes kendi yoluna gitti.
Olayın İbrahim
Tatlıses'le ne ilgisi var diye aklınızdan geçmiştir. Badıllı Ailesi, bu olaydan sonra
İbrahim Tatlıses'in kendilerine omuz vermediği gerekçesiyle tek taraflı bir husumete girişti. Önceki gün ailenin büyük oğlu, Tatlıses'in kebapçı dükkanına araçla dalmaya çalıştı, dün gece de aileden başka birisi sanatçıya suikaste giderken ticari bir takside yakalandı. Hasan Basri Badıllı'nın üzerinden bir de
silah çıktı. Polis zanlıyı suikast girişiminden değil, silah bulundurmaktan gözaltına almıştı. Geceyi
Eyüp Polis Merkezinde geçiren Badıllı, sorulara
cevap vermedi. Ancak onun yerine kardeşi
Muzaffer Badıllı konuştu.
MUZAFFER BADILLI (İSMAİL BADILLI'NIN OĞLU): "Ufak bir
tartışma olmuş bunu da benim biraderlerim hazmedememiş. İbrahim Abi'nin yanına gelmek gibi bir durum söz konusu olmuş ki ben Tatlıses'i vuracağım diye yola çıkmış"
Adeta kardeşini ispiyonlar nitelikte açıklama yapan Muzaffer Badıllı'nın söyledikleri görmezden gelinecek gibi değil. Hatta açıklamalarıyla Tatlıses'i sonrası için tehdit bile etti.
MUZAFFER BADILLI: “Bundan sonra suikast girişimleri devam edecek mi, burada buna cevap veremem. Etmeyecek de diyemem…”
Aynı kişinin
röportaj başlamadan önce söyledikleri, iş gerçekten bir suikast girişimi mi, yoksa ailenin başka
hesapları mı var sorusunu akla getiriyor.
MUZAFFER BADILLI: “Benim bir hafta sonra
albümüm çıkıyor. O yüzden yani direkt açıklama falan değil de biraderimin neden dolayı burada olduğunu İbrahim Tatlıses'i vurmak için geldiğini ben söyleyeyim”
Bir hafta sonra albüm çıkaracağını söyleyen Muzaffer Badıllı, adeta habercilerle pazarlık yaptı. Ancak onun da aklı hayli karışıktı. Açıklama yaparken ne dediği bir türlü net olarak anlaşılamadı.İşte o dedikleri:
-İbrahim Abiyle babam canciğerdir. Her zaman yan yana her zaman kardeştirler
-Biz onun ne Urfalılığını ne de akrabalığını kabul ediyoruz.
-İbrahim bey bizim başımızın tacı.
Anne tarafından akrabalığımız da var.
-Keser
döner sap döner gün olur hesap döner
Kameraların kapalı olduğunu düşündüğü zamanlarda Badıllı çok daha rahattı.
Suikast girişimi için bir husumet sebebi göstermeyen Badıllı, sebep aramaya gerek de yok dedi.
SORU: Bir adamı öldürmek için arada çok büyük husumet olması gerekmiyor mu?
MUZAFFER BADILLI: “Biz bir kelime için, biz lan kelimesi için bile adam vururuz”
Olay gerçekten bir suikast girişimi miydi yoksa bir reklam kampanyası mı? Şimdi polis bu olayın iç yüzünü öğrenmeye çalışıyor. Bakalım işin altından ne çıkacak?