Zaman'ın haberine göre, Eşi
Nilüfer Tatar'ın
cenaze namazı sonrasında soruşturmayı yürüten savcıyı
hedef gösteren ve
Alevilere yönelik sözleri dikkat çekti.
ASKERİ TESİSLERDE SİLAHLARINI SAKLAMIŞLAR: Eşinin, evdeki üç
silahı sakladığı ama Yarbay Tatar'ın birini bulup gece banyoya gizlediği ileri sürülüyor. Tatar'ın silaha ulaşması çok zor değil. Evinin bulunduğu lojmanlarda önünde silahlı askerler
nöbet tutuyor.
Askeri tesislerde bir kişinin silah bulması kadar kolay bir şey yok.
KUVVETLİ SUÇ ŞÜPHESİ NEDENİYLE TUTUKLANDI: Eşi cenazede 'Hiç birinde gerçek
belge yok.' dedi Ancak
mahkeme Tatar'ı CMK'nın 100. maddesi gereği ''kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olgular ve yeterli
delil mevcuttur'' gerekçesiyle tutukladı.
ERGENEKON'UN HEDEFİNDEYDİ: Nilüfer Tatar, "Ordudaki Alevileri fişliyorlar. Hep Alevi subayları içeri alıyorlar. Süleyman Pehlivan, sen kimin adamısın?" şeklinde suçlamada bulundu. Oysa dünkü Akşam gazetesinin haberine göre
Ergenekon soruşturmasının birinci iddianamesinde yer alan ve
emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün adresinde ele geçirilen
fişleme dosyasında Tatar ile ilgili Suçlamalar söz konusu. Bu da Tatar'ın Ergenekon'un takibinde olduğunun göstergesi. Veli Küçük'te ele geçen belgede Tatar hakkında şu bilgiler yer alıyor: "Tatar ve arkadaşları birinci sıraya yüce milletimizin ve ordumuzun menfaatlerinin, emir-komuta zincirinin yerine
Alevilik gibi başka değer yargılarını koymuşlardır. Artık Deniz Kuvvetleri'nde eğitim uzmanı personeli olmak için tercihen Alevi olmak yetiyor. Tatar, Alevi olup Deniz Lisesi PAP şube müdürüdür. Yuva köyü yörede PKK'lı yatağı ve anarşist yuvası olarak bilinmekte. Yakın akrabası Hüseyin Tatar, anne Elife,
baba Halife bölücü
örgüt üyesi olmaktan sabıkalı."
POLİSLERİN ALMAYA GELDİĞİ İDDİASI DOĞRU ÇIKMADI: Olay medyaya 20 Aralık'ta yansıdı. O günkü iddialara göre, Yarbay kendisini almak için gelen polislerden biraz süre istedi, içeri geçip tek kurşunla
intihar etti. Ancak eşi dünkü
Vatan gazetesine Yarbay'ın intihardan önce
mektup yazdığı bilgisini verdi. Eşinin anlattığına göre Yarbay'a yeniden
tutuklama kararı cuma günü
akşam saatlerinde tebliğ edildi. Halbuki intihar cumartesi sabahı meydana geldi. Yani 'polis kapıya gelince intihar etti' iddiası doğru değil. Tatar'la ilgili tüm işlemlerin askeri
savcılık tarafından yapıldığı da belirlendi.
'İNTİHAR ÖNCESİ ORAMİRAL İLE GÖRÜŞTÜ' İDDİASI: Eşinin anlattığına göre, cuma akşamı Yarbay'ın kaldığı yer bir hayli kalabalık. Bu durum gazeteci Şamil Tayyar'ın sorularını daha da önemli hale getiriyor. Tayyar'ın şu soruları mutlaka cevaplandırılmalı:
Ali Tatar intihara karar vermeden önce hangi oramiralle görüştü? Son gece evinde 5-6 kişinin katıldığı bir toplantı düzenledi mi? Böyle bir toplantı yapıldıysa kimler katıldı, neler konuşuldu? Yarbay'ı intihara sürükleyen tek neden, tutuklama kararı olabilir mi? Kime kırgındı, niye sitem etti?
OTOPSİ YAPILDI MI?: Yaşı
genç olanlarda basit bir
ölüm bile savcı soruşturması ve
Adli Tıp Kurumu incelemesi olmadan defnedilemiyor. İntihar eden Yarbay Tatar için bu sürecin işletilip işletilmediği soru işareti olarak duruyor. Tatar'ın intiharıyla ilgili bütün işlemlerin
askeri savcılık tarafından yürütüldüğü belirtiliyor.
Gazeteciler nasıl değerlendirdi?
Komutanlar gereğini yapmalı - Hasan
Cemal (
Milliyet): Komutanların savaş giysileriyle bir savaş gemisinin güvertesinde topların altında sıralanıp gürlemeleri hangi
demokraside, hangi demokrasi ülkesinde görülmüştür? Komutanların, bunu yapacakları yerde önce kendi ocaklarının içinde olan bitene hakim olmaları, orada demokrasi ve hukukun gereğini yapmaları gerekir. Önce kod adı
Kafes gibi cuntalaşma faaliyetlerini açığa çıkarmaları gerekir. Önce
darbe planlarının, andıçların ne kadar gerçek olduğunu kamuoyuna ikna edici biçimde anlatmaları gerekir. Deniz Yarbay Ali Tatar'ın neden ölümü seçtiğini
yerli yerine oturtmaları gerekir.
6 intihar,
operasyon mu? -
Emre Aköz (
Sabah): İstihbaratçılar bir kere meydana gelen olayı önemsemez. Çünkü herhangi bir şey olabilir. Olayın anlam kazanması için tekrarlanması gerekir. Ama bir olay iki kez meydana gelirse, üzerinde durulması gereken ilginç bir tesadüften söz edilir. Ya olay üç kere olursa? İşte o zaman kuşku kalmaz: Bu, bir düşman operasyonudur! Çoğunluğu asker olan bu kişiler arasındaki ortak sözcük; Ergenekon. Hiçbir istihbaratçı ve (istatistikçi) bunca ölüme, tesadüf demez! Bazılarının susturulduğu, bazılarının da cezalandırıldığı bir operasyon bu!
Deniz Kuvvetleri'nde neler oluyor? -
Derya Sazak (Milliyet): Orduda 'illegal' örgütlenmeler, cuntalaşma eğilimleri varsa, suikast timleri "
kaos" yaratmaya çalışıyorlarsa yasalar çerçevesinde bunların soruşturulması da kaçınılmazdır. Savunma haklarını kullanmak yerine, "ölümü göze almak" şüpheleri artırmaktadır.
Genelkurmay Başkanı Başbuğ'un Trabzon'da Oruçreis Firkateyni'nde yaptığı konuşmadan sonra yaşananlar, "Deniz Kuvvetleri'nde neler oluyor?" sorusunu daha da anlamlı kılmaktadır."