Dershanelerle ilgili Meclis’e sevk edilen tasarının kanunlaşması durumunda MEB’deki üst düzey bürokratların tamamına bakanlık müşaviri ve eğitim uzmanı kadrosu ihdas edilecek. Zaman Gazetesi'nin haberine göre, Ömer Dinçer’in bakanlığı döneminde görevden alınanlarla birlikte havuzda iş yaptırılmadan bekletilen bürokrat sayısı 1200’ü geçecek. Maaş ve özlük hakları korunan bu kişilerin devlete yıllık maliyeti 100 milyon TL’yi bulacak.
Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki üst düzey bürokratların tamamı, Meclis’e sevk edilen tasarının kanunlaşmasıyla havuza alınacak. Bu kişiler için 615 kişilik müşavir ve uzman kadrosu ihdas ediliyor. Benzer uygulama Ömer Dinçer döneminde yaşanmış, bir gecede yüzlerce bürokrat görevlerinden alınarak havuza gönderilmişti. Halen 600 bürokrat 2 yıldır hiçbir iş yapmadan maaş alıyor. Bu kişilere yılda 50 milyon lira ödeniyor. Yeni kanunla havuzdakilere 615 kişi daha eklenecek. Böylece 1.200’den fazla bürokratın maliyeti 100 milyon TL’ye ulaşacak.
Dershanelerin de kapatılmasını içeren yasa tasarısı eğitim camiasında endişe ile karşılandı. Bakanlık teşkilatını baştan aşağı değiştirmeyi hedefleyen yasa tasarısıyla MEB’de müsteşar dışındaki bütün bürokratların görevi sona erecek. Talim ve Terbiye Kurulu başkanı ve kurul üyeleri, müsteşar yardımcıları, genel müdürler, strateji geliştirme başkanı, tüm grup başkanları ve şube müdürleri ile tüm il milli eğitim müdürleri görevden uzaklaştırılıp havuza alınacak. Bu kişilerden genel müdür ve üstü kadrolardakiler bakanlık müşaviri görevine getirilirken, grup başkanı, şube müdürleri ve il milli eğitim müdürü kadrolarında bulunanlar ise eğitim uzmanı olarak atanacak. Ayrıca dört yılını tamamlayan tüm okul müdür ve müdür yardımcıları da görevlerinden alınacak. Dört yılını tamamlamayanların görev süresi de dört yılın sonunda otomatik bitecek.
Bakanlık teşkilatının tamamıyla görevden alınarak havuza aktarılması, çokça eleştirilen bürokratların iş yapmadan maaş alması uygulamasını önemli ölçüde genişletecek. Meclis’e sevk edilen yasayla ihdas edilecek 615 kişilik yeni kadroya geçirilecek bürokratlar, hiçbir iş yapmadan maaş alacak. Bu kadroların iptal edilmesi, atanan kişilerin emekli olmasına veya başka bir göreve atanmasına bağlı olacak. Bu durumda havuza atananlara yıllarca iş yaptırılmadan maaş ödenecek.
Milli Eğitim’de huzursuzluk meydana getiren uygulamanın bir benzeri, Ömer Dinçer’in Milli Eğitim bakanı olmasıyla yaşanmıştı. Bakanlıktaki pek çok bürokrat, bir gecede kendilerini havuzda bulmuştu. İş yaptırılmayan bu kişilere 2 yılı aşkın süredir maaş ödeniyor. Uygulamanın ekonomik boyutunun yanı sıra tecrübeli isimlerin bir anda görevden alınıp yerlerine siyasî kriterlere göre isimlerin atanması eğitim camiasında pek çok zincirleme soruna yol açıyor.
Bu arada havuz uygulamasından, bu uygulamaya muhatap olan bürokratlar da huzursuz. Yıllarca Milli Eğitim’e emek veren tecrübeli bürokratlar, birikimlerinin devlet tarafından değerlendirilmesini istiyor. Ömer Dinçer döneminde görevden alınan bürokratlar, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın göreve gelmesinin ardından bu taleplerini iletmişti. Bakan Avcı ile bir araya gelen havuzdaki bürokratlara tecrübelerinden yararlanılacağı sözü verilmişti. Bu söze rağmen bürokratların havuza aktarılması da büyük çelişki olarak yorumlanıyor.
Aktif Eğitim-Sen tarafından yapılan açıklamada da bürokratların havuza aktarılması durumunda MEB’in hafızasını sıfırlayacağı hatırlatılarak şöyle denildi: “Tecrübe ve birikimin zirvesinde olmalarına rağmen kendi istekleri dışında şahsa bağlı müşavirlik kadrosu adı altında ‘havuz problemi’ olarak sistemin dışına itilmiş yüzlerce tecrübeli bürokrat varken bunlara ilave olarak merkez teşkilatında müsteşar dışındaki tüm bürokratların, taşra teşkilatında tüm il milli eğitim müdürlerinin şahsa bağlı müşavirlik kadrosu ile ‘havuza’ gönderilmeleri içerik ve usul bakımından iyi niyetle telifi mümkün olmayan düzenlemelerdir.”