TESEV,
Türkiye'deki
sivil-asker ilişkisi,
terörle mücadele, AB'ye uyum sürecinde yapılan yasal düzenlemeler ve
Danıştay saldırısı gibi birçok konuya yer verilen "Almanak: Türkiye
Güvenlik Sektörü ve Demokratik Gözetim" adlı kitabı İngilizce'ye çevirerek, AB Parlamentosu ve Komisyonu üyelerine dağıtacak.
Kitaptan 1500 adet bastıracak olan TESEV, bunları kasım ayı başlarında üyelere dağıtacak.
"Soros parasıyla, Türk Ordusu'nu çözme
raporu" şeklindeki eleştirilerin hedefi de olan kitap,
Cumhuriyet tarihinde güvenlik sektörüne ilişkin yayınlanan ilk, dünyada ise 7. Almanak olma özelliğini taşıyor. TESEV, ayrıca konuyla ilgili olarak Zagrep'te uluslararası bir konferans da düzenleyecek.
Büyükanıt TESEV raporunu eleştirmişti
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Büyükanıt, geçtiğimiz haftalarda yaptığı konuşmasında TESEV tarafından mayıs ayında hazırlanmasına karşın kısa bir süre önce Ankara'da yeniden tanıtılan "Almanak Türkiye 2005. Güvenlik Sektörü ve Demokratik Gözetim" isimli raporu eleştirmişti. Raporun
tanıtım toplantısında konuşan AKP
Milletvekili Mehmet Dülger ile
Avrupa Komisyonu Türkiye temsilcisi Kretschmer'e yüklenen Büyükanıt, rapordaki 22 bölümden 9'unun
Polis Akademisi
öğretim üyelerince yazılmasının altını çizmişti.
Büyükanıt, "İçinde polis teşkilatının üyelerinin de bulunduğu rapor hazırlanmıştır. Bu anlamsız raporun tanıtım konferansına Türk yetkililer de fiilen katıldı ve konuşma yaptılar" diyerek isim vermeden AKP'li Mehmet Dülger'i sert ifadelerle eleştirmişti.
Dülger'in konuşmasından örnekler veren Büyükanıt, "Bunlar gerçekleri yansıtmayan, Silahlı Kuvvetleri incitecek beyanlar olduğu için burada ifade ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin yapısı, bu yapı içindeki kurumların ve bir bütün olarak sistemin işleyişi konusunda içimizdekilerin bu hayret verici bilgi noksanlığı karşısında neredeyse tenkit ettiğim yabancılara haksızlık ettiğimi düşüneceğim." demişti.
Raporu hazırlayanlardan
Volkan Aytar ise "Almanak için
Polis Akademisi'nden hoca sağlanmasına ilişkin resmi bir talebimiz olmadı. Münferit hocalar yazdı. Bu hocalar, almanakta yazmak için kendi kurumlarından izin aldı" demişti.
Raporun editörlerinden
Bilkent Üniversitesi
öğretim üyesi Prof. Dr. Ümit
Cizre ise, "Büyükanıt'ın bu kadar eleştirisine maruz kalacağımızı beklemiyordum. Ama kitabın doğru yolda ilerlediği belli oldu. Amacına ulaştı. Açıkçası Türkiye'de önemli sorunlar var. Onlara değinir diye düşünüyordum. Raporun arkasında
komplo teorileri aranmaması gerekir. Burada TSK'yı çökertme ve zayıflatma amacı yoktur" diye konuşmuştu.
Büyükanıt'ın eleştirdiği polisler ve yazdıkları
ORGENERAL Büyükanıt'ın TESEV'in hazırladığı raporun 9 bölümünü yazdığı için eleştirdiği polis akademisi öğretim üyeleri ve yazdıkları şöyle:
*
Önder Aytaç: 1997 yılına gelindiğinde 28
Şubat postmodern darbesi ile birlikte, basın özgürlüklerine yönelik yeni kısıtlamalar başlamış, bazı gazeteler 'andıç' adı altında
Genelkurmay Başkanlığı istihbarat birimlerince düzenlenen ve basına sızdırılan sahte güvenlik raporları ile susturulmak istenmiştir.
* Zühtü
Arslan: Türkiye'de
milli güvenlik kavramını klasik ve
teknik anlamından uzaklaştırılarak oldukça geniş bir şekilde tanımlanması, askeri bürokrasinin kendi özerkliğini pekiştirmesine, diğer yandan da MGK üzerinden siyasi
iktidar üzerindeki denetim gücünü artırmasına katkıda bulunmaktadır.
*
İbrahim Cerrah:
Askeri bir kurum olan
jandarma ve sahil güvenlik teşkilatlarının tam olarak sivil otoritenin emri altında olmadığı görülmektedir. Bu ifade ile '
disiplin', 'atama' gibi konularda sivil otoritenin yetkili olması kastedilmektedir.
* Mesut Bedri Eryılmaz: Milli
İstihbarat Teşkilatı,
Emniyet Genel Müdürlüğü ve
Jandarma Genel Komutanlığı, istihbarat faaliyetleri sonrası öğrendikleri bilgileri birbirleri ile paylaşarak gücü paylaşmak istememektedirler. Her kurumun elinde "puzzle"ın bir parçası bulunmakta ve bu parçalar bir araya gelmeden "bütün resmi" görüntülemek mümkün olamamaktadır.
* Ertan Beşe: 2005'te bazı köy korucularının isimleri de, JİTEM'e isnat edilen bir
takım olaylarda geçmiştir. Koruculuk sisteminin uygulanmaya başlanmasından bugüne kadar geçen 20 yılda bin 972 geçici köy korucusu suç işlemiş, 853 geçici köy korucusu tutuklanmıştır.
Sabah