El bombaları, lav silahları, patlayıcılar... Her şey
İstanbul Poyrazköy'de bulunan cephanelikle başladı. Önce Poyrazköy, ardından da
Kafes İddianameleri yazıldı. Topraktan çıkan korkunç silahlar, belgeye döküldü.
Silahların kime ait olduğu çok tartışıldı.
Genelkurmay Adli Müşavirliği eksik
mühimmatımız yok dedi. Mühimmatı polisin gömdüğünü iddia edenler bile çıktı. Mühimmatın kimin olduğu ile ilgili tartışmalara son nokta
iddianamede kondu.
MKE, bombaların kendi imali olduğunu ve hangi askeri birliklere teslim edildiğini
sivil savcılara bir
raporla gönderdi. Rapor da silahların hangi birliklere verildiği de tek tek açıklandı.
Üzerinde
kafile numaraları bulunan 3 adet LAW silahı, bir adet sis kutusu ve 2 adet el bombasının Jandarma Genel Komutanlığı'na, 1993 yılında imal edilen bir sis kutusunun
Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na ve 24 adet el bombasının da
Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na ait olduğu bildirildi.
Bu durum Kara, Hava ve Jandarma komutanlıklarını harekete geçirdi. İddiaya göre, İstanbul Emniyetine gelen askerler silahları teslim aldı. Ancak bu mühimmatların çalınmasına yönelik askeri savcılığın bir
soruşturma açmadığı da iddianameyle anlaşıldı.