‘Tarihin en kapsamlı tasfiye planı’na 3 partiden şerh!

Meclis Milli Eğitim Komisyonu’nda kabul edilen ‘büyük tasfiye tasarısı’na üç muhalefet partisi de şerh düştü.

‘Tarihin en kapsamlı tasfiye planı’na 3 partiden şerh!

AK Parti dışındaki üç parti, Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki merkez ve taşra teşkilatındaki on binlerce yöneticinin görevlerine son verilmesinin ‘darbe dönemlerinde bile rastlanmadığına’ işaret ederek ‘tarihin en kapsamlı tasfiye planı’ nitelendirmesinde bulundu. Ayrıca ‘Milli Eğitim’de devlet bürokrasisi yerine AKP bürokrasisinin inşa edileceği’ uyarısı yapıldı.

Komisyon raporuna şerh yazan Milli Eğitim Komisyonu üyesi MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, bu yasa ile Milli Eğitim’e bağlı olarak çalışan bütün idari kadronun görevlerinin düştüğünü hatırlattı. Yeniçeri, şunları kaydetti: “Böyle bir uygulamaya darbe gibi olağanüstü dönemlerde bile rastlanmamıştır. Bu tasarı milli eğitimi düzenlemeye değil mevcut milli eğitimin yönetim kadrosunu tasfiye etmeyi amaçlıyor. Böylece ilk kez milli eğitimde devlet bürokrasisi yerine AKP bürokrasisi inşa edilmesinin yolu açılıyor. İktidar partisinin il ve ilçe başkanları örtülü ve dolaylı bir biçimde yörelerdeki okulların yöneticisi haline gelecektir. Bu tasarıyı hazırlayan zihniyet milyonlarca çalışanı olan Milli Eğitim Bakanlığı’nı, üzerinde her türlü tasarruf yapılabilecek bir kadavra olarak görüyor. Bu tasarıda öğretmen, müdür yardımcısı, okul müdürü ve Milli Eğitim Müdürü, sistemin öngördüklerine sessizce uyan birer aparat, daha da ötesi tasarının kurbanları olarak var.”

CHP: Tasarı kadrolaşmaya yönelik

Komisyon üyesi CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter ise ‘karşı oy’ yazısında, yasa tasarısının ‘eğitimdeki temel sorunların çözümüne katkı sağlamak yerine, iktidar partisinin siyasi hedeflerine hizmeti, tasfiye ve yeniden kadrolaşmayı öngördüğünü’ vurguladı. Tasarının yasalaşması ile okullarda yaklaşık yüz bin yöneticinin yer ve görev değiştireceğini kaydeden CHP’li Serter, bakanlık merkez ve taşra teşkilatındaki yöneticilerin görevlerinin sona erecek olmasını ‘tasfiye’ olarak değerlendirdi. Serter, “Gerek görevden alınmalar gerek yeni atamalarda liyakat ilkesi tümüyle ortadan kalkmaktadır. Okul müdürlerinin valiler tarafından atanacak olması ise, siyasi bir kadrolaşmanın amaçlandığını ortaya koymaktadır.” dedi. Serter, dershane öğretmenlerinin sözlü sınavla öğretmen kadrolarına geçiş imkanı sağlanmasının ‘atanamayan öğretmenlere karşı büyük bir haksızlık’ olduğuna da dikkat çekti.

BDP: Dershanelerin kapatılması olumlu, belediyelere kurs açma yetkisi verilsin

Zaman gazetesinin haberine göre, Komisyon üyesi BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy ise, “Dershanelerin kapatılması adı altında, kamu kaynaklarını özel okullara peşkeş çeken, sayıları 100 bini bulan bütün eğitim yöneticilerine yönelik tarihin en kapsamlı tasfiye planını ve en büyük kadrolaşma hamlesini içeren tasarı AKP’nin eğitime yönelik antidemokratik, piyasacı yaklaşımının sonucu ve özetidir.” görüşünü dile getirdi.

BDP’li Aksoy, ‘dershanelerin kapatılmasını’ ise olumlu bulduğunu bildirdi. Ancak “Eğitim kurumları arasındaki sınıfsal ve bölgesel eşitsizlikler bir realite olarak karşımızda durmaktadır.” diye dert yandı. Eğitimdeki bölgesel ‘farklılıkların ve eşitsizliklerin etkisini azaltmak için özellikle sosyoekonomik açıdan az gelişmiş bölgelerde yaşayan öğrencilerin destekleyici eğitime ihtiyaç duyduğunu’ kaydetti. Aksoy, “Bu temelde aynı tür ve düzeydeki eğitim kurumları arasındaki nitelik farklılığından dolayı yerel yönetimlere kamu hizmeti niteliğinde okulu destekleyici eğitim öğretim amacıyla belediye kursları açma yetkisi verilmelidir.” talebinde bulundu.

<< Önceki Haber ‘Tarihin en kapsamlı tasfiye planı’na 3 partiden şerh! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER