KAMPANYANIN ANLAMI
"Artık üniversiteler, gerginliklerin, acıların, baskıların yaşandığı yer olmaktan çıksın" dedi.
Artık üniversitelere özgürlük hakim olsun, kampüslerde labrotuvarlarda bilim konuşulsun, üniversite toplumun önünde ışık olsun, aydınlık olsun dedi.
RİSK ALDILAR
http://universitedeozgurluk.blogspot.com adlı internet sitesinde başlatılan
kampanyaya,
imzalarıyla
destek veren binlerce
bilim adamı bu tavrı, belki de çok ciddi bir risk alarak sergiledi.
Çünkü Türkiye'de insanları okudukları gazeteye, gittikleri markete, yedikleri çikolataya ve hatta akrabalarının giydiği kıyafete bakarak, fişlemeyi alışkanlık haline getiren bir
sistem bulunuyor.
Fakat ülkenin gerçek entellektüelleri bu korku imparatorluğunun baskıcı uygulamalarından öylesine yılmışlar ki, bütün riskleri göze alarak
"özgürlük" diyorlar.
3500 kişilik listenin 1000 kişiden fazlasını, Profesörlerin oluşturması bu konudaki kararlılığın boyutunu gösteriyor.
ÇEKİNENLER ÇOĞUNLUKTA
Kampanya süresince www.samanyoluhaber.com a gelen yorumlardan belki de daha binlerce
öğretim üyesinin kampanyaya katılmayı çok istediği fakat isimlerinin yazılmasından çekindikleri için dahil olamadıkları sonucu çıkıyor.
Bu tür bir çekinmenin özellikle asistan seviyesindeki akademisyenlerde yaşandığı, bu düzeyde hemen hiç imza olmamasından anlaşılıyor.
AKADEMİSYEN 'DE ÖZGÜR DEĞİL
Aslında buradan acı verici bir sonuç daha çıkıyor. Türkiye'deki üniversitelerde sadece başlarını zorla açmak zorunda kalan kız öprenciler değil,
"ya doktoramı kabul etmezlerse, ya yükselmeme izin vermezlerse" diyen binlerce akademisyen de baskı altında bulunuyor.
KAMPANYA SONA ERDİ
1
Şubat'ta başlayan kampanya,
7 Şubat itibariyle sona ermiş durumda. Kampanyaya verilen destek henüz 1000 küsürlerdeyken bile
yasakçı çevrelerin duyduğu rahatsızlığın ayyuka çıktığı düşünülecek olursa, 3549 sayısının üniversitedeki özgürleşme adına çok büyük bir anlam taşıdığı ortaya çıkıyor.
Samanyoluhaber özgürlüğe destek veren gerçek bilim adamlarını saygıyla selamlıyor.