Türkiye’nin birçok kentini savaş alanına çeviren Kobani eylemlerinin durdurulmasında Abdullah Öcalan’ın da rolü olduğu ortaya çıktı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan, olayların büyümesi üzerine İmralı’ya gönderildiği, İmralı’da yapılan görüşmeler sonucunda Öcalan'ın, eylemlerin durdurulması konusunda ikna edildiği belirtildi.

Bu gelişme üzerine Öcalan ile HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın bir avukatın cep telefonu aracılığı ile yazışması sağlandı. Ve Öcalan, tansiyonun düşürülmesi konusunda talimat verdi.

Eylemlerin bu kadar geniş çaplı olması beklenmiyordu. Eylemlerin zirve yaptığı 7 Ekim’de Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu gelişmeleri an ve an takip etti. Eylemlerin tüm gece sürmesi üzerine, MİT Müsteşarı Fidan’ın İmralı’ya giderek Öcalan’ı eylemlerin durdurulması konusunda ikna etmesi kararlaştırıldı.

Öcalan ile görüşmeler bugüne kadar daha çok alt seviyedeki devlet görevlileri aracılığı ile yürütülüyordu. Ancak krizin büyümesi üzerine Hakan Fidan’ın doğrudan görüşmesi istendi. Bunun için Fidan bazı avukatlarla birlikte İmralı’ya gitti. Ve Öcalan ile yapılan uzun görüşme sonunda eylemlerin durdurulması konusunda anlaşmaya varıldı. Anlaşmanın ardından, bir avukatın telefonu aracılığı ile Öcalan ile Demirtaş WhatsApp üzerinden yazışma yaptılar. Ve Öcalan, tansiyonun düşürülmesini istedi. Aynı gün ise Kobani eylemlerinde tansiyon kısmen düşmeye başladı.

Demirtaş, basın toplantısında Öcalan ile yazıştıklarını kamuoyuna açıkladı. Bu açıklama Ankara’da krize yol açtı. Çünkü ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Öcalan’ın bir başkası ile cep telefonu üzerinden yazışma yapması yasalara göre ağır suç. Yasalara göre Adalet Bakanlığı ve güvenlik görevlileri hakkında soruşturma başlatılması gerekiyor. Dolaysıyla, ikinci bir MİT krizi ile karşı karşıya kalındı.

Bu gelişme üzerine İmralı görüşmesine yönelik algı operasyonuna geçildi. Medya kuruluşlarına hükümet kanadından MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ABD’de olduğu yönünde bilgi sızdırıldı. Ardından da HDP’den basın mensuplarına Öcalan ile haberleşmenin mektup aracılığı ile yapıldığı yönünde bilgi verildi. Adalet Bakanlığı da, Öcalan’ın cep telefonu olmadığı yönünde gazetecilere açıklama yaptı. Tüm gün, olayın kamuoyuna nasıl aktarılacağı konusunda toplantı üstüne toplantı yapıldı.

Öte yandan Hakan Fidan’ın, sık sık görüştüğü bir gazetenin Ankara temsilcisi ile İmralı’ya gitmeden önce telefonla iletişim kurarak adaya gideceğini söylediği belirtildi. Temsilcinin bu bilgiyi kamuoyu ile paylaşması ise MİT’i zor durumda bıraktı.