Genel
kurmay bünyesindeki GES Komutanlığı'nın “PKK'lıları dinlemek” için İsrail'den satın aldığı ve
Mercedes marka bir minibüse yerleştirdiği dinleme cihazlarıyla sivillere yönelik dinleme yaptığının ortaya çıkmasının ardından söz konusu
araçta altı gün gecikmeyle inceleme yapıldığı öğrenildi.
Taraf'ın geçen 30 Ağustos'ta “Aslan Paşa'nın suçlu kulakları” başlığıyla manşetten verdiği haberde,
Genelkurmay İk
inci Başkanı
Orgeneral Aslan
Güner'in imzasıyla İsrail'den satın alınan dinleme cihazlarıyla aralarında
Baskın Oran,
Fikri Sağlar gibi yazar ve akademisyenlerin olduğu birçok kişiye yönelik dinleme yapıldığı ortaya konmuştu. Haberde ayrıca dinleme cihazının yerleştirildiği Mercedes marka minibüsün Ankara'da kullanıldığı bilgisi yer almıştı.
Arama kararını savcılık verdi
Söz konusu araçta
arama yapılmasına yönelik savcılık kararına rağmen aramanın karardan altı gün sonra yapılması dinleme cihazının değiştirildiği ve
soruşturmanın üstünün örtülmeye çalışıldığı yorumlarına neden oldu.
Genelkurmay Başkanlığı, 1
Eylül 2010'da konunun soruşturulması için askerî savcılığa emir vermiş ve üç başlıkta soruşturma açılmıştı. Soruşturma, “Yasadışı cihaz alımı, alımın gizlenmesi ve devletin güvenliği ile ilgili gizli kalması gereken bilgilerin temini, açıklanması başka ülkelerle paylaşılması” konularını kapsıyordu.
Askerî Savcılık bu soruşturma emrini, “acil durum” olarak tanımladı ve askerî
mahkemeden
arama kararı almadan, ‘resen' GES Komutanlığı'nda arama işlemi gerçekleştirildi.
Ceza Muhakemeleri Kanunu'na göre gecikmesinde sakınca bulunan hallerde savcı ‘resen' arama yapabiliyor. Arama kararının gerekçesi “gecikmesinde sakıncalı durum” olarak belirtilmesine rağmen askerî savcılık 6 eylülde GES Komutanlığı'na giderek, ilgili cihazlarla ilgili bilirkişi incelemesi yaptırdı.
Cihazlar değiştirildi mi?
İddialara göre GES Komutanlığı'nda kasıtlı olarak görevi
ihmal ve delillerin karartılmasına
yardım etme suçu işlendi. Yasa gereği savcılık, 1 eylülde dinlemenin yapıldığı GES Komutanlığı'na gidip, Taraf'ın plakasıyla ortaya çıkardığı aracı muhafaza altına aldırmakla yükümlüydü. Genelkurmay Askerî Savcısı
Albay Yavuz Şentürk, Yarbay Tezer Türkay
Güven ve Yarbay
Yaşar Yüce, 6 Eylül 2010'da GES Komutanlığı'na giderken araç içindeki cihazların altı gün içerisinde değiştirilip, değiştirilmediği merak konusu.
Dosya elden ele gezdi
Askerî Savcılığın ihmalleri bununla da sınırlı değil. Savcılık Genelkurmay Mahkemesi'nden arama kararı alabilecekken
dosya önce
Hava Kuvvetleri Askerî Savcılığı'na gönderildi. Bu mahkeme, “Biz
itiraz mahkemesiyiz” diyerek dosyayı askerî savcılığa geri gönderdi. Bu kez dosya
Kara Kuvvetleri Askerî Mahkemesi'ne gitti. Bu işlem uzun sürdüğü için arama ancak altı gün sonra yapılabildi.
Karargâh'ta bir garip görüşme
Dinleme cihazlarının alımında imzası bulunan Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral
Aslan Güner'in ismi soruşturmada
şüpheli olarak geçiyor. İddialara göre, dinlemeyle ilgili haber Taraf'ta yer aldığı gün olayı soruşturan Genelkurmay Askerî Savcısı Yavuz Şentürk ve Aslan Güner bir saate yakın Karargâh'ta görüştü.
Diğer yandan Genelkurmay'ın açtığı idari soruşturmada görevlendirdiği Genelkurmay İKK ve
Güvenlik Daire Başkanı
Tümgeneral M. Mutlu Arıkan, Genelkurmay Bilgi Güvenlik Şube Müdürü Kurmay Albay
Bayram Tanrısevdi ve MEBS
Plan Koordinasyon Daire Başkanı
Tuğgeneral Müjdat Uzun'un idari olarak Orgeneral Güner'e karşı sorumlu olmaları soruşturmanın güvenilirliği konusunda şüphe uyandırıyor. Güner, Karargâh'ta görevli tüm personelin amiri olduğu gibi idari soruşturmayı yürüten bu üç ismin de amiri ve sicillerini belirleyen isim. Bu kişilerin amirleri olan komutanlarını soruşturmaları ise tartışmalara neden olacak gibi görünüyor.
Hıfzı Çubuklu uyarmış
PKK'lıları dinleyeceğiz gerekçesiyle cep telefonlarını dinlemek için 2007 yılında İsrail'den cihaz alınmadan önce dönemin
Genelkurmay Başkanı Yaşar
Büyükanıt ve 2. Başkanı
Ergin Saygun'un, Tuğgeneral
Hıfzı Çubuklu tarafından dikkatli olmaları yönünde uyarıldığı ortaya çıktı. Taraf'ın ulaştığı “Genelkurmay
Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu” imzalı belgede, alınacak cihazlarda “cep telefonu dinleme ve
kayıt etme özelliğinin” bulunduğu da
itiraf ediliyor.
Mahkeme kararı şart
Çubuklu, cihazların yurtiçinde kullanılması durumunda komutanları
yasal mevzuat kapsamında bilgilendiriyor. Mahkeme ve savcı kararı olmadan dinleme yapılamayacağı belirtilen 4 Haziran 2007 tarihli bilgilendirme notu, “Sayın Komutanım” diye başlıyor. İşte Çubuklu'nun, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral
Yaşar Büyükanıt ve 2. Başkan Orgeneral Ergin Saygun'a yazdığı anlaşılan o yazı:
“Sayın Komutanım. Alınması
teklif edilen 2 adet pasif teçhizatın cep telefonlarını dinleme ve kayıt etme yeteneği olduğu anlaşılmaktadır. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 135 inci maddesine göre, ülkemizde sadece hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde
Cumhuriyet Savcısı'nın kararı ile şüpheli veya sanığın telefonları dinlenebilmekte veya kayda alınabilmektedir.
Bu nedenle, bahse konu sistemin tedarikini müteakip, yurtdışında kullanılmasında herhangi bir mahsur bulunmamakla birlikte yurtiçinde kullanılması ihtiyacı duyulduğunda konunun mevcut yasal düzenlemeler kapsamında ele alınmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir.
Arz ederim.
Hâkim Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu
TARAF