Taraf Gazetesi önceki gün Nihat Hatipoğlu'nun Fatih Belediyesi’ne bağlı Sultanahmet’te sahibi olduğu Aya Sultan Oteli’yle ilgili uygunsuzluklara dair haber yapmıştı. Hatipoğlu televizyon ekranlarından haberin yalan olduğunu söyledi. Avukatı Meltem Banko da  haberle ilgili “Tamamen gerçek dışı olup, iftira ve tezyifatla doludur” ifadelerini kullandı.

Haberinin arkasında olduğunu belirten Taraf Gazetesi, binada bulunduğunu iddia ettiği hukuksuzlukları bir bir sıraladı. İşte Taraf Gazetesi'nin o haberi:

Taraf Gazetesi'nde dün yayınlanan haberde Hatipoğlu’nun 2009 yılında 4.5 milyon liraya bir bina aldığı ve üç yıllık inşaat çalışması sonucu Aya Sultan Oteli’nin hizmete açıldığı yazıyordu. Haberde imar planlarına göre bölgedeki bina yüksekliğinin en fazla 12.5 metre olabileceğini ancak Aya Sultan’ın 15.5 metreye ulaştığını belirtildi. Banko açıklamasında ne imar planlarını konu etti ne de metre hesabını.

Banko, yaptığı açıklamada 2009 yılında alınan binanın, alındığı tarihte de, bundan 17 yıl önce de 4 katlı olduğunu söylüyor. Ancak gözden kaçırdığı nokta imar planlarında kat hesabı değil yükseklik hesabının yapıldığı. Buna göre Hatipoğlu’nun 2009’da aldığı 4 katlı binanın yüksekliği 12. 5 metre idi.

Ancak Hatipoğlu’na ait binanın tadilatı tamamlandıktan sonra yapılan 4 katlı otelin yüksekliği 15.5 metreye ulaştı. Haberdeki bir diğer önemli unsur ise Hatipoğlu’nun otelin arkasındaki binayı da 4.5 milyona satın aldığı ve iki bina arasında kamuya ait boşluğu “doldurduğu” idi. Avukat Banko bu konuda da “Otele ek bina yapmak için alınan ve kamuya ait olduğu iddia edilen 55 metrekarelik alan ise, iddia edildiğinin aksine, özel bir şirketten satın alınmış olup; tapusu ibraz edilebilecek bir durumdadır” dedi.

Hatipoğlu’nun binaları, planlarda 51 ada üzerinde görülüyor. Bir bina 11 parsel diğeri de 13 parselde yer alıyor. Ruhsat verilebilecek tüm alanlar bu planlarda ada ve parsel numaralarıyla yer alıyor. Ancak bahsedilen 55 metrekarelik havalandırma alanına ait hiçbir ada pafta bilgisi yok. Öte yandan böyle bir boşluğun herhangi bir özel kişiye ait olması da durumu kurtarmıyor. Zira imar planlarında binaların yüksekliği net bir şekilde yer aldığı gibi binaların nereye kadar yapılabileceği de aynı netlikte belirtilir. Ve herkes bilir ki havalandırma alanı özel mülk olsa dahi hiçbir şekilde imara açılamaz. 

Taraf