Dudak okuma yöntemi ve kardeşi Melek Özkurt'un yardımıyla soruları cevaplandıran Ayfer Saka (49), ilkokul 3. sınıftayken geçirdiği ateş li hastalık nedeniyle işitme yeteneğini kaybettiğini söyledi. Bu durumun kendisini üzdüğünü ancak konuşmayı unutmamak için kitap okumaya başladığını belirten Saka, "O yıllardan itibaren kitap okumayı sürdürüyorum. Zaman içinde okuduğum kitap sayısını yavaş yavaş artırdım. 49 yaşındayım, kitap okumaya devam ediyorum" diye konuştu. Trabzon Halk Kütüphanesinden 7-8 yıldır ödünç kitap aldığını ifade eden Saka, "Daha önceleri arkadaşlarımdan ödünç veya kitapçılardan satın alıyordum. Kütüphaneden kitap almak daha güzel oluyor. İstediğin kitabı seçiyorsun. Kütüphanenin böyle bir kolaylığı var" dedi. Saka, son 3 yıldır halk kütüphanesinden en çok ödünç kitap alan okuyucu ödülünün kendisine verildiğini belirterek, şöyle konuştu: "Bu yıl 64 kitap ödünç aldım. Kütüphane yetkilileri belge ve kitap gibi çeşitli hediyeler verdi. Kütüphaneye her gelişimde 5-6 kitap alıyorum. Önceleri bana '3 kitaptan fazla almak yasak' dediler. Ben de onlara, 'Sürekli geliyorum, bana fazla vermek zorundasınız' dedim. Onlar da sağ olsunlar yardımcı oldular. Artık kütüphane çalışanlarının hepsi beni tanıyor ve fazla kitap almama bir şey demiyorlar. Duyamadığım için biraz çekimser davranınca 'tekrar gel' diye beni teşvik ediyorlar." Her gün mutlaka kitap okuduğunu ifade eden Saka, "Ev işlerini bitirince kitap okuyorum. En çok da yatmak üzereyken kitap okumayı seviyorum. Kızım oğluma göre kitap okumayı daha çok seviyor. Bazen kızımla kütüphaneye gelip öd ünç kitap alıyoruz ve evde değiştirerek okuyoruz" dedi. Saka, 2 çocuk yetiştirdiğini, onlara da kitap sevgisini aşıladığını belirterek, "Çocuklarım kitap okumayı benden öğrendi fakat ben onlardan daha çok kitap okuyorum. 5-6 kitabı 10-15 günde rahatlıkla okuyorum. Kitap olmayınca kendimi boşlukta hissediyorum. Belki siz veya bir başkası bu boşluğu anlayamaz. Çok farklı bir duygu. Herkese kitap okumayı tavsiye ediyorum" diye konuştu. Tarih kitaplarını okumayı sevdiğini, yeni çıkan romanları da takip ettiğini kaydeden Saka, şunları söyledi: "Kütüphaneden ödünç aldıklarımın dışında arkadaşlarımdan da çok kitap alıyorum. Okumak, bilgi sahibi olmak çok güzel. O anda okuduğum kitabın içindeyim ben. Okuduğum kitaptaki kişilerin yerine kendimi koyuyorum. Gezme durumum yok ama kendimi oralarda hissediyorum. Onun için herkes ne bulursa okusun. Bazıları kitap bulamaz, o zaman kütüphaneye koşsunlar." Ayfer Saka, engelli olanların kendisi gibi kitap okumalarını istediğini ifade ederek, "Çıksınlar evlerinden, kütüphaneye gelsinler. En iyisi kütüphane çünkü. Her zaman kitapçıdan parayla alamıyor insan. O nedenle en iyisi kütüphane" dedi. Saka, kendisini gibi engelli olanlara göre konuşmasının çok daha iyi olduğunu belirterek, "Kitap okuyunca insanın konuşması da farklı oluyor. Benim durumumda olanlara göre daha iyi vurgularım var. Gerçi Karadenizli olduğum için biriz şiveli konuşuyorum ancak o kadar da olur. Duyma yeteneğimi küçük yaşta kaybettim. Okumaya devam etmeseydim konuşmayı unutacaktım. Doktorlar da 'İyi ki okumaya devam ettin' dedi" diye konuştu. Saka'nın kardeşi Melek Özkurt ise kardeşinin çocukluğundan itibaren hep kitap okuduğunu ifade ederek, "Evde odasına kapanır kitap okurdu. Bazen hem el işi yapar hem de sayfasını mandalla tutturup kitap okurdu. İki işi bir arada yapardı. Kitap okumayı çok seviyor. Çevremizden de ödünç kitap alıyor. Bize oturmaya geldiği zaman hemen 'Kitap var mı' diye soruyor" dedi. AA