Talu'nun köşesine taşıdığı ve eski bir
jandarma mensubundan aldığı bilgilere göre,
cinayet sonrası ele geçirilen silahların
seri numaraları taşlanmıştı. Seri numaralarının taşlanmasının o silahların
legal bir kaynaktan alındığının göstergesi olduğunu söyleyen Talu, "Hangi illegal
örgüt kullandığı silahın
marka ve seri numaralarını siler? Tek sebebi olabilir; Silahlar legal yollardan alınmış olmalı ki, kaynağına ulaşılamaması için marka ve numaralar silinmişti"
Ahmet
Taner Kışlalı cinayetinin üzerinden yaklaşık 9 yıl geçti. Ancak cinayet, bu güne kadar tam anlamıyla aydınlatılamadı. Kışlalı cinayetini tekrar ele alan
Umur Talu,
Sabah Gazetesindeki köşesinde iki önemli ayrıntıya değindi. Talu, yazısında Kışlalı cinayetinin arka planında bir
servisin veya kurumun olduğunu öne sürerek söz konusu gizli servisin veya kurumun Güngören'deki patlamayı da düzenlediğini ima etti.
Talu'nun yazısına göre, cinayetin ardından ele geçirilerek içinde susturucu ve mermi gibi parçaların bulunduğu cephaneliklere ait silahlar bulunamadı. Umur Talu cephanenin bulunmasının ardından komandoların mermi ve susturuculara ait silahları aradığını, ancak bulamadığını söyledi. Talu, daha sonra
arama bölgesine bir polis ekibinin geldiğini ve silahları bulduğunu söyledi.
Bulunan silahların üzerindeki seri numaralarının kazınmış olduğu bilgisinden yola çıkan Umur Talu, cephanenin bir servis veya kurumdan temin edildiğini dile getirdi. Talu; " O günlerdeki düşüncelerim, silahların (
yerli veya
yabancı) bir servis veya kuruma ait olduğu şeklindeydi, tabii suikastın da. Bugün de aynı düşünüyorum. "dedi.