Tahşiye örgütüne yönelik soruşturma dosyasında yer alan mahkeme kararları ‘ayarlanmış hakimlerle kumpas’ iddiasını çökertti. Bu evrakların bazı bölümleri 14 Aralık medyaya baskı operasyonunun fezlekesinde yer aldı. Buna göre Tahşiyeciler hakkındaki izleme kararında Balyoz sanıkları ile Dursun Çiçek’in tahliyesi yönünde karar veren Hakim Oktay Kuban’ın imzası var.
BALYOZ VE KAFES’TE TAHLİYE KARARI VERDİ
Kuban, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görev yaptığı sırada Tahşiye grubu lideri Mehmet Doğan, Mehmet Nuri Taran, Mustafa Kaplan’la birlikte 39 kişi hakkında 18 Aralık 2009’da teknik araçlarla izleme kararı verdi.
Gurubun teknik araçlarla izlenmesi kararını veren Kuban, Balyoz ve Kafes Planı davaları ve Dursun Çiçek’in tutuklanmaya yönelik koyduğu şerhler ve sanıkların tahliyesi yönünde verdiği kararlarla gündeme gelmişti. Kuban ‘Kafes’ soruşturması kapsamında hazırlanan ve mahkemece kabul edilen iddianameye muhalefet şerhi koymuştu. ‘Kaos Planı’nın altında imzası bulunan Kurmay Albay Dursun Çiçek’in de tahliye edilmesi yönünde oy kullanmıştı.
Geçen hafta da tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen Harp Akademileri Komutan Yardımcısı Korgeneral Yurdaer Olcan, Tümgeneral Abdullah Dalay ve avukat Yusuf Erikel’i tutuksuz yargılanmak üzere salıvermişti.
DİĞER İMZA AÇAR’IN
Yine aynı dönem İstanbul 11. Ağır Ceza Hakimi Oktay Açar’ın da Tahşiyeci grubunun teknik araçlarla takip edilmesi kararına imza atan hakimlerden olduğu, fezlekede yer alan evraklarla ortaya çıktı. Açar ilk olarak 102 Balyoz sanığı hakkında çıkarılan yakalama kararını kaldırmasıyla gündeme gelmişti. MİT’in Taraf Gazetesi yazarları ve Prof. Dr. Mehmet Altan’ın dinlenmesi yönünde mahkeme kararlarında da imzası vardı.
'TERÖR DEDİLER ÖRGÜT ADI YOK SİLAH DEDİLER SİLAH YOK'
22 Temmuz sahur operasyonu ve devamındaki operasyonlar kapsamında tutuklanan 5 eski emniyet müdürü, medyaya yönelik 14 Aralık operasyonu kapsamında da ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçlamasıyla tutuklandı. Avukat Kemal Şimşek, “Görevlerinden dolayı imzalamaları gereken adli evraklar kendilerine delil olarak gösterildi. Örgütün adını soruyorsunuz. Örgütün adı yok. Silah bunun neresinde diye soruyorsunuz. O yok. Hiyerarşi neresinde, o yok. Yıllarca terör soruşturmaları yapmış müvekkiller, kendileri için açıklanan kararı gülerek karşıladı” şeklinde konuştu.
'KUVVETLİ SUÇ ŞÜPHESİ'
Hakim Açar, 14 Ağustos 2009’da aralarında Mehmet Doğan, Mehmet Nuri Taran, Mustafa Kaplan’ın da olduğu 30 kişi hakkında teknik araçlarla izleme kararı verdi.
Hem Kuban, hem de Açar’ın verdiği kararın gerekçesinde şu ifadeler yer aldı:
“Suç işlendiğine dair kuvvetli şüphe bulunduğu ancak başka suretle delil elde edilemeyeceği anlaşıldığından, şüphelilerin kamuya açık yerlerdeki faaliyetlerinin ve iş yerlerinin, teknik araçlarla izlenmesi, gizli olarak ses ve görüntü kayda alınması kararının 4 hafta süreyle karar verildi.”
BUGÜN GAZETESİ