Üç gündür başta
Tahrir Meydanı olmak üzere
ülke genelinde devam eden olaylarda en az beş kişi öldü, bin 200'den fazla kişi de yaralandı. Mübarek'in
istifa etmek zorunda kaldığı şubat ayına benzer görüntülerin yaşandığı Tahrir'e giren polis ve askeri birlikler, göstericilere ait çadırları ateşe verdi. Kısa süreli paniğin ardından sağa sola kaçışan göstericilerin yeniden toparlanması üzerine güvenlik birimleri meydanı terk etmek zorunda kaldı. Gösterileri, ordunun demokrasiye geçiş sürecini uzatarak iktidarda kalmaya çalıştığı yönündeki iddiaları gündeme getiren
siyasi partiler ve
sivil toplum örgütleri yönlendiriyor. Göstericiler, marttaki seçimlerin hemen ardından askerlerin tüm yetkilerini sivillere devretmesini ve kışlasına çekilmesini istiyor. Ancak askerler Tahrir'den yükselen sese şiddetle karşılık veriyor.
Seçimlere bir hafta kala yaşanan olaylar giderek yayılma eğilimi gösterirken,
Kültür Bakanı, İmad Ebu
Gazi, ordunun güç kullanmasını
protesto için istifa etti. Gösteriler sırasında güvenlik birimlerinin özellikle gazetecileri
hedef alması dikkat çekti. Olaylarda çok sayıda gazeteci, asker ve polisler tarafından tartaklanırken, çoğu da geçici olarak tutuklandı, kameralarına el konuldu.
Askeri Konsey üyelerinden
Muhsin el Fangari, dün yaptığı açıklamada, Tahrir'deki olayların
Mısır'ın imajına büyük bir zarar verdiğini öne sürdü. Fangary, önümüzdeki yıl sonundan önce de tüm yetkilerini devredeceklerini belirtti.
Mübarek'in yetkilerini 11
Şubat'ta devralan Yüksek Askeri Konsey, aynı gün yaptığı açıklamada '6 ay içinde yetkilerimizi devredeceğiz' demişti. Fakat Konsey, aradan geçen 10 aylık sürede yetkilerini devretmediği gibi anayasal güvence altına girerek perde arkasından ülkeyi yönetme niyetini de açıkça ortaya koymaya başlamıştı. Bu ay başında siyasi parti, sivil toplum örgütleri ve ülkenin önde gelen isimleriyle bir araya gelen Konsey üyeleri, daha sonra
Başbakan Yardımcısı Ali Silmi yoluyla yaptıkları açıklamada, ülkedeki demokratik sürece
darbe anlamına gelen bazı taleplerde bulunmuştu. Ordunun tepki çeken talepleri arasında askerî harcamaların sivil otoritenin kontrolünde bulunmaması, anayasayı hazırlayacak konsey üyelerinin ağırlıklı olarak askerler tarafından atanması gibi maddeler bulunuyor.
Cuma günü düzenlenen büyük gösteride ağırlıklı olarak
Müslüman Kardeşler ve Selefi gruplar ön plana çıkarken, akabinde başlayan çatışmalarda ise daha çok liberal ve sol örgüt mensupları başrolde yer alıyor. Ancak Mübarek karşıtı
gösterilerde yer alan kalabalıklarla, hafta sonu başlayan gösterilerde yer alanlar arasında önemli bazı farkların bulunması, sivil toplum örgütlerinde ciddi endişeler meydana getiriyor. Elinde
demir sopalarla meydanda dolaşan bazı kişi ve grupların, Tahrir'deki gösterileri provoke etmesinden endişe ediliyor. Mısır'da
tansiyon yeniden yükselirken, eylül ayında baş gösteren sert gösterilerden dolayı Mısır'ı terk etmek zorunda kalan
İsrail büyükelçisi dün Kahire'ye geri döndü. Ancak Mısır ve İsrailli yetkililer, Yitzak Levanon'un
veda turları çerçevesinde Kahire'ye geldiğini, kısa süre içinde İsrail'e geri döneceğini söyledi. Sina'da 5 Mısır askerinin İsrail tarafından öldürülmesinden sonra Kahire'deki İsrail Büyükelçiliği önünde büyük gösteriler düzenlenmiş, olayların büyümesi üzerine İsrail büyükelçisi de ülkesine dönmüştü.
Öte yandan, Mısır'ın önde gelen politik figürlerinden eski devlet başkanlarından Enver Sedat'ın yeğeni ve Mübarek rejiminin en sert muhaliflerinden
Talat Sedat (64), önceki
akşam kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.