Çarşamba günü
Silivri Cezaevi'ndeki arkadaşlarından aldığı selamı
Demirel ve
Baykal'a makamlarında ileten Yurtkuran, görüşmeleri Vakit'e
itiraf etti. “Ne var bunda” diye kendisini savunan Yurtkuran, “Ziyaret etmem gerekiyordu. Çünkü Sayın Demirel ve Baykal bizlere açıktan
destek veren iki isim” dedi.
Cezaevi ve hastanede yattığı süre boyunca da Demirel ve Baykal'dan destek aldığını belirten Yurtkuran, “Ben hastanede iken sürekli durumum hakkımda ailemden bilgi aldılar. Cezaevinde iken de sürekli ailemle irtibat halindeydiler. Ben de sağlığıma kavuşur kavuşmaz kendilerini ziyaret ettim. Çok duygusal anlar yaşandı. Demirel inanılmaz üzgün. Açıktan verdikleri destek beni çok mutlu etti. Onlara şükran borcumuz var” diye konuştu.
DEMİREL İLE KARŞILIKLI GÖZLERİMİZ DOLDU
Demirel ve Baykal ile aralarında geçen ilginç diyalogları da anlatan Yurtkuran, “
Sabah erken saatlerde Sayın Demirel'in yanındaydım. Sayın Demirel'in duruşu çok açık ve net... Beni evinde alt kattaki özel odasında ağırladı. Davadan dolayı çok ama çok üzgün...
Ergenekon meselesinde bizim yanımızda durduğu gibi moral de verdi. Ancak cidden Demirel çok üzgün... Karşılıklı gözlerimiz doldu. Her sabah mutlaka önce özel kalemine, ‘davada gelişen bir şey var mı?' diye soruyormuş. Bu konu hakkında hukukçuklarla görüşüyor ve değerlendirmelerini alıyormuş.
Bilim adamlarına yapılanları doğru bulmadığının altını çiziyor” diye konuştu.
BAYKAL: YANINIZDAYIZ...
“Öğleden sonra da Sayın Baykal ile makamında başbaşa konuştuk” diyen Yurtkuran, “Sayın Baykal'da net bir şekilde yanımızda olduğunu kaydetti. Ve görüşmemizde davaya olan net tavrını ortaya koydu. Özellikle
adalet sistemindeki yapılmaya çalışanlardan dolayı üzgünlüğünü dile getirdi. ‘Yanınızdayız. Çok üzgünüz' ” dedi.
VAKİT