Kendisini
şair ve araştırmacı olarak tanımlayan
Oktay Avcu, üzerinde "Herkese Eşit Adalet" yazan
siyah çelenk ile
adliye önüne geldi. Polisler
Cumhuriyet Savcısının talimatının bulunduğu belirterek Avcu'yu adliye binasından uzak tutmaya çalıştı. Bunun üzerine Adliye binası önündeki yolda
basın açıklaması yapan Avcu, Yargıda toplumun vicdanını huzursuz eden olumsuzlukların gün ışığına çıktığını iddia edip
Albay Çiçek olayının bunlardan sadece sonuncusu olduğunu kaydetti.
İstanbul 9. Ağır
Ceza Mahkemesinin
tutuklu sanık Albay Dursun Çiçek'i kaçma şüphesi bulunmaması ve sabit ikametinin bulunması nedeniyle serbest bırakmasının yargıda çifte standardın bir göstergesi olduğunu öne süren Avcu, "Ülkemin yargıçlarının
ülkemin şairine, öğrencisine, sanatçısına, işçisine güvenmeyip konu üst düzey bürokratlar ve askeri görevliler olunca vicdanlarını sorgulayıp müsamaha göstermesi canımı acıtıyor. Yargının vatandaşlara ayrı, bürokratlara ayrı askeri mensuplara ayrı muamelesini istemiyoruz. Herkese eşit durmalı." ifadesini kullandı.
Kendisinin yaptığı bir basın açıklaması nedeniyle "Kaçma ihtimali var" diye 44 gün cezaevinde yatarken Albay Çiçek kararının birilerine kıyakçılık mı yapıldığını akıllara getirdiğini ifade eden Avcu şöyle devam etti: "Benim kaçacağımı korkak olduğumu, kim nasıl kanıtlamış, Paşanın cesareti nereden anlaşılmış.
Ergenekon örgütü üyelerinin ihtilalcilerin ödüllendirilmesi yıllarca
ihmal edilen gerçek vatanseverleri soyluları ve asilleri, sahte vatanseverler soysuzlar ve hainler karşısında haksızlığa uğratmaktadır."
Ülkede herkesin ikametgahının bulunduğunu, söz konusu
mahkeme üyelerinin suç işlediğini iddia eden Avcu, "Suçluyu serbest bırakarak ülke vatandaşlarının canını acıtan çifte standart uygulaması örneği göstermişlerdir. Gereğini yapılarak hak ettikleri cezalar yetkili makamlarca verilmeli." diye konuştu.
Polislerin adliye önüne izin vermemesi üzerine yanında getirdiği siyah çelengi adliyenin karşısına bırakmak zorunda kalan Avcu, daha sonra adliyeye girerek suç duyurusunda bulundu.
(CİHAN)