TÜSİAD, Yüksek
öğretim Kurulu (YÖK) Genel Kurulu'nda üniversiteye giriş sistemi ile ilgili alınan karar hakkında bir açıklama yaptı.
TÜSİAD
Basın Bürosunca yapılan açıklamada, Türkiye'de sanayi ve
hizmet sektörlerinin yüksek nitelikli ara kademe insan gücüne ihtiyaç duyduğu belirtilerek, son yıllarda mesleki ve
teknik eğitim sisteminde modüler sisteme geçiş gibi olumlu adımlar atıldığı, kamuoyunda mesleki ve teknik eğitimin önemiyle ilgili farkındalığın geliştiği ve bu okullardaki öğrenci sayısında artış gerçekleştiği dile getirildi.
Bununla birlikte, söz konusu okulların
müfredatla ilgili ve yapısal sorunlarının çözüldüğünü ve sanayinin beklentilerini karşılayabildiğini söylemenin güç olduğu vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
'Bu nedenle, mesleki ve teknik okulların kalitesinin iyileştirilmesi,
işgücü piyasasının ihtiyaçlarına uygun olarak yapılandırılmaları ve
mezunlarının doğrudan iş hayatına atılmalarının desteklenmesi öncelikli bir konudur.
Mesleki ve teknik lise eğitiminin genel lise eğitiminden daha maliyetli olduğu da dikkate alındığında, mesleki ve teknik liselerden mezun olanların yüksek öğretime geçişinde öncelikle mezun oldukları alana yönlendirilmeleri, kaynakların verimli kullanımı ve ihtisaslaşma bakımından önemlidir. Yönlendirici düzenlemenin nasıl ve ne kapsamda olması gerektiği,
Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK'ün ortak çalışması ve
sivil toplum örgütleri dahil eğitim camiasının katkılarıyla belirlenmelidir.'
Açıklamada, yüksek öğretime girişte
katsayı uygulamasının, imam hatip liseleri ile ilgili de yoğun tartışmalara yol açtığı, hatta bu konunun mesleki ve teknik eğitim reformunu zaman zaman gölgede bıraktığı ifade edildi.
'İMAM HATİP LİSELERİ KURULUŞ AMACINDAN UZAKLAŞTI'
İmam hatip liselerinin din görevlisi yetiştirmek üzere tasarlandığı, ancak zamanla kuruluş amacından uzaklaştığı savunulan açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
'Ülkenin imam-hatip ihtiyacını karşılamaya yetecek sayıda imam hatip lisesinin eğitime devam etmesi ve mezunların arzu ettikleri takdirde kendi alanlarında yüksek öğrenime devam etmeleri sağlanmalıdır. Geriye kalan imam hatip liselerinin meslek lisesi statüsü kaldırılmalı ve gerekli müfredat uyumu yapılarak genel liseye dönüştürülmelidir. Bunun yanında, liselerde, normal
ders saatlerinin dışında, velilerin istemi üzerine, nota ve sınava tabi olmayan din dersleri konulması, isteyen ailelerin çocuklarına dinini öğretme ihtiyacına
cevap vermek bakımından yararlı olacaktır.
Ülkemiz bir taraftan
genç nüfusunu eğitirken diğer taraftan bilim ve teknolojide dünyayla
rekabet etmek durumundadır. Nitelikli insan gücü yetiştirmek için mesleki eğitimde yeniden yapılanmanın yanı sıra yüksek öğretim sisteminin nicelik ve nitelik sorununun da ele alınması gereklidir. Hem orta öğretimi hem de yüksek öğretimi etkileyen kararlar alınırken bu bakış açısıyla hareket edilmelidir. Yüksek öğretime girişte katsayı ile ilgili değişiklik mesleki eğitimin sorunlarını çözmeyecek, istihdamın gelişmesine ve işsizlikle mücadeleye de hizmet etmeyecektir.'
Mesleki eğitimin en önemli paydaşının, mezunları istihdam edecek olan
iş dünyası olduğu vurgulanan açıklamada, 'Bu bağlamda TÜSİAD,
Milli Eğitim Bakanlığı'nın AB tarafından desteklenen 'Mesleki Eğitimin Güçlendirilmesi Projesi'nin (MEGEP) paydaşları arasında yer almıştır. TÜSİAD, nitelikli insan gücü yetiştirmeye yönelik mesleki ve teknik eğitim reformunun hayata geçirilmesi konusunda her türlü desteği vermeye devam edecektir' denildi.
AA