Yazılı bir açıklama yapan Halis, gerek
TBMM çatısı altında, gerekse Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı illerde görülen ve geniş tartışmalara yol açan "İki dilli
yaşam" konusuna
Genelkurmay Başkanlığı'nın yaptığı açıklamayla müdahale etmesinin doğru olmadığını vurguladı.
Türkiye'de siyasal sistemin temel sorununun
vesayet olduğuna dikkat çeken Halis, halen bundan kurtulmanın sancılarının yaşandığını ifade etti. Bu açıklamasıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK)
demokrasinin önünün açılmasına yardımcı olmadığını belirten Halis, şöyle devam etti: "Türkiye, çok dilli, çok kültürlü ve çok inançlı bir tarihi
miras üzerinde yükselmiştir. Bunu yok sayan statükocu ve vesayetçi zihniyet bütün topluma ağır bedel ödetmiş ve ülkemiz çok şey kaybetmiştir. Bu sorun uygar dünyanın ortaya çıkardığı demokratik ölçüler içinde çözüme kavuşacaktır. Ana dilin konuşulmasının, yazılmasının, öğrenilmesinin, öğretilmesinin ve yaşanmasının ülkeyi böleceğini ileri sürmek, korkular yaratarak Türkiye'yi açmaza ve kaosa sürüklemektir. TBMM, hükümet ve siyasal partiler bu sorununun barış, demokratik ve eşitlikçi kuralları içinde çözülmesi için vardır. Bazı mesafeler de alınmıştır. Başka aktörlerin kendilerine ait olmayan bu alana girmesi demokrasiyle taban tabana zıttır. TSK
yurt sevgisini kendi tekelinde görmekten vazgeçmeli, siyaseti siyasetin öznelerine bırakmalı ve artık kendi alanına çekilmeyi içine sindirmelidir."