YAŞ kararlarını değerlendiren Tanrıverdi, 28
Şubat 1997 post-
modern askeri
darbesi dahil son 50 yıla damgasını vuran bütün darbeler ile tesis edilen askerî ve yargı vesayetinin kaynağı ve mimarının 27
Mayıs 1960 darbesi olduğunu vurguladı. Türk Silahlı Kuvvetlerinde ve
Türkiye Cumhuriyeti siyasî hayatında yeni bir dönemin açıldığını dile getiren Tanrıverdi, yeni
Genelkurmay Başkanı Or
general Işık Koşaner ile birlikte
TSK'da üst
komuta kademesinin geçmiş 50 yıla nazaran farklı, çağdaş düşünceye açık ve hukukun üstünlüğüne inanan yeni bir zihniyeti dolduracağını belirtti. 60 darbesinin sadece millete ve
sivil iradeye karşı değil aynı zamanda Ordunun üst kademesini de
tasfiye ettiğini anlatan Tanrıverdi, 1960 ihtilalini takiben
Ağustos 1960-Şubat 1961 tarihleri arasında, darbeye
destek vermeyen 235 general ile 5 bin üst rütbeli
subayın Silahlı Kuvvetlerle ilişiğinin kesildiğini hatırlattı. Son 50 yıllık darbe ve müdahalelere liderlik eden kadroların 1960 ihtilaline
egemen olan zihniyeti benimseyen askerler olduğunu ifade eden Tanrıverdi, bu kadroların hem birbirleri ile mücadele ettiğini hem de devletin yönetimine müdahale ettiğini söyledi.
2010 ağustos
YAŞ toplantısına siyasî iradenin damgasını vurduğunun altını çizen Tanrıverdi, "
Askerî otorite de meseleyi uyum içinde çözme gayretini göstermiştir. Demokrasimizin gelişimine katkı sağlayan ve Ordunun
milli irade tarafından
kontrol edilmesinin başlangıcı olabilecek bir toplantı olmuştur. Bu YAŞ toplantısını Türk Silahlı Kuvvetler tarihinde ve Türk siyasi tarihinde yeni bir dönemin başlangıcı olarak almak gerektiği kanaatindeyim.
Orgeneral İlker Başbuğ, 1960 darbesine fiilen iştirak eden son
Genelkurmay Başkanıdır. Orgeneral
Işık Koşaner ile birlikte, demokrat geleneğe sahip, yeni nesil komutanlar göreve geliyor. Bu yeni neslin
disiplin anlayışı içinde, sivil iradeye tabi olma gereği de bulunmaktadır. Artık siyasiler isteseler de Türk Silahlı Kuvvetlerini darbelere heves ettiremeyeceklerdir. Yeni kadronun en şansız tarafı TSK bünyesi içinde, hakkında darbe hazırlığı içinde olmaktan dolayı
iddianame hazırlanarak suçlanan ve bu iddiaların ciddi bulunarak mahkemeler tarafından kabul edildiği için yargı önünde darbe zanlısı olarak bulunan bir kısım üst düzey komutanların hala aktif görevde olmasıdır. Bu durum Silahlı Kuvvetlerimizin ve üst komuta kademesinin başını ağrıtmaya devam edecektir. İfadeye çağırılmalar, yakalanma veya tutuklanma kararları, bu kararlara uyulmaması gibi sebeplerden dolayı TSK'nin üst komuta kademesi bu
yeni dönemde de suçlanmaya devam edecektir.
Gönül isterdi ki bu YAŞ toplantısı bu meseleye noktayı koysun. Şaibe altında olanlardan TSK'ni
temizlesin ve yeni dönem, temiz bir sayfa ile başlasın. Tabii bu gerçekleşmedi." dedi.
Yeni komuta kademesinin
darbecilikten yargılanan subay ve generalleri, kendi istekleri ile
emekliliğe zorlaması gerektiğini savunan Tanrıverdi, emekli olmayanların da
Aralık 2010 Şurasında re'sen emekli edilmesini istedi. Tanrıverdi, "Artık Ordumuz; darbeci kadrolardan arındırılmalı, cuntalara son vermeli, ideolojik cuntalaşmalara imkan veren mevzuatın, liyakati öne çıkaracak şekilde yeniden düzenlenmesine yardımcı olmalı; asli görevine dönmeli, Kendisini siyasetten arındırmalı, İç güvenlikten sıyrılıp, dış tehditlere yönelmelidir." ifadelerini kullandı.