‘Otoriter' olarak tanımladığı düzenlemenin
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ndeki mahkumiyetleri artıracağını belirten Bıçak, “Özgürlüklerden geri adım atılması
Türkiye'nin bir süredir düzelen sicilini bozacaktır.” dedi.
Uzmanlar, güvenlik güçlerinin
silah kullanma yetkisi ile
kamu görevlilerine
hapis yerine ‘adli
kontrol' cezası getiren maddelerin Türkiye'nin başını ağrıtacağını savunuyor. Özgürlükleri kısıtlayan 1991 tarihli TMK sebebiyle bugüne kadar
AİHM'ye 54 milyon YTL tazminat ödendi. AB uyum yasaları sayesinde Türkiye aleyhindeki başvurular azaldı. 1991 yılında çıkarılan TMK, başta yaşama hakkı ihlali, işkence,
gözaltı süresi uzunluğu ve
ifade özgürlüğünün ihlali gibi gerekçelerle yüzlerce davada Türkiye’nin
Strasbourg Mahkemesi tarafından mahkum edilmesine neden olmuştu. AB’ye tam üyelik sürecinde gerçekleştirilen yasal reformlar çerçevesinde bu yasaların çoğu değiştirildi. AİHM’ye en çok şikayet edilen Avrupa
ülkelerinden biri olan Türkiye, yasal reformların ardından AİHM’de aleyhine açılan 10 bini aşkın davayı hızla eritiyor. Ancak, yeni tasarıdaki tartışmalı maddelerin, AİHM’ye yapılan başvurularda yeniden patlamaya neden olmasından korkuluyor. Türkiye’nin mahkumiyetine neden olan ihlallerin büyük çoğunluğu 1991’de çıkarılan TMK’dan ve eski TCK’daki 312. maddeden kaynaklanıyordu. AİHM, çoğunluğu Güneydoğu’dan gelen başvurularda, yaşama hakkı ihlali, gözaltında işkence ve
ölüm, güvenlik güçleri hakkında yetersiz
soruşturma gibi gerekçelerle Türkiye’yi milyonlarca
Euro tazminata mahkum etmişti. Yeni tasarıda, Türkiye’nin AİHM’den dönmesi beklenen çok sayıda madde bulunuyor. Tasarıda yeniden düzenlenen, güvenlik güçlerinin öldürme yetkisi bu maddelerden birisi. 1991’de çıkarılan TMK’da güvenlik güçlerine ‘teslim ol’ çağrısına uymayan
terör örgütü üyelerini duraksamadan silah kullanma yetkisine izin veriliyordu. Bu madde Anayasa’nın yaşama hakkı ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle 1996 yılında kaldırılmıştı. Yeni TMK’da bu maddede değişiklik yapılarak, tehlikeyi etkisiz kılabilecek ölçü ve orantıyı göz önünde bulundurmak şartıyla silah kullanma yetkisi yeniden getiriliyor. Yeni maddenin, AİHM’de yeniden yaşama hakkıyla ilgili başvuruların gelmesine yol açmasından korkuluyor. Türkiye, bugüne kadar çoğu Güneydoğu’dan yapılan 80’den fazla başvuruda mahkum edildi. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 2. maddesiyle korunan yaşama hakkının ihlali, en ağır hak ihlali olarak kabul ediliyor.
Terörle mücadelede kamu görevlilerine
hapis cezası yerine ‘adli kontrol’ getiren madde de AİHM’de baş ağrıtacak konulardan biri. 1991 yılındaki TMK’da,
terörle mücadelede yer alan güvenlik mensuplarının görev esnasında işledikleri suçlar nedeniyle aleyhlerinde açılan davalarda tutuksuz yargılanmaları öngörülüyordu. Kabul edildikten bir yıl sonra iptal edilen bu madde, yeniden hayat buluyor. Tasarıya göre, güvenlik güçlerine tutuklama cezası yerine ‘adli kontrol’ cezası verilebilecek. Suçlu bulunan kamu görevlisinin, belli aralıklarla karakola gidip
imza atması yeterli olacak. AİHM, kamu görevlileri hakkında açılan onlarca davada, yetersiz soruşturma yürüttüğü ve adil yargılama hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle Türkiye’yi milyonlarca Euro tazminata mahkum etmişti. Yeni TMK tasarısındaki ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğünü kısıtlayacak maddelerin ve suç kapsamına alınan “suçu ve suçluyu övmeyle suç işlemeye
tahrik” gibi maddelerin AİHM’ye takılması bekleniyor.
Geçen seneye kadar
Rusya ve Polonya’dan sonra en çok şikayet edilen ülke olan Türkiye, aleyhindeki davaları eritti. Başvuruları ortalama 8-9 yıl içinde sonuçlandıran
mahkeme, şimdi terörle mücadelenin yoğun olduğu 1990’lı yıllardan kalma davaları sonuçlandırıyor. Mahkeme 2005’te Türkiye’ye ilişkin 289 davayı karara bağladı. 2005’te Türkiye’den AİHM’ye yapılan başvurularda ciddi bir azalma yaşandı. 2004’te AİHM’ye 3 bin 930 şikayet gelirken, geçen sene bu rakam 2 bin 244’e geriledi. Bu davaların 241’i mahkeme tarafından kabul edildi.
Düzelen sicilimiz yeniden bozulacak
Başbakanlık İnsan Hakları eski Başkanı ve
Polis Akademisi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vahit Bıçak, yeni TMK’nın otoriter bir tasarı olduğunu, Türkiye’yi AİHM’de zorda bırakacağını söyledi. Tasarının Türkiye’nin AİHM’deki mahkumiyetlerini artıracağını savunan Bıçak, “Özgürlüklerden geri adım atılması Türkiye’nin AİHM’de bir süredir düzelen sicilini yeniden bozacaktır.” dedi. TMK’nın Türkiye’nin ihtiyacı olan bir tasarı olmadığını ifade eden Bıçak, “Türkiye’nin ihtiyacı
özgürlüklerin genişletilmesidir. Sanki çok özgürlük verilmiş ve suiistimal edilmiş gibi bir hava oluşturuluyor. Batı demokrasisiyle kıyas edildiğinde Türkiye otoriter bir yapıya sahiptir. Bireylerin özgürlük alanları dardır.” diye konuştu. Siyasi partilerin, özgürlük vaatlerini iktidara gelince unuttuğuna dikkat çeken Vahit Bıçak, “
Hükümet özgürlük söylemini bir tarafa bırakmış, otoriter bir yapıya bürünmüş görüntüsü veriyor.” diye konuştu.