TIME dergisi bu haftaki
kapak haberinde,
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın başarı hikayesini ve Orta
doğu ülkelerinde 'en karizmatik lider' olarak görülmesine yer verdi. Bobby Ghosh imzalı "Erdoğan'ın yolu" başlıklı kapak haberde,
Taliban yönetimindeki
Afganistan veya
İran örneklerinden yola çıkarak Batılı gözlemcilerin AK Parti'nin 2002 yılında iktidara gelmesine kuşkuyla baktığı ve Atatürk'ün seküler devlet yapısını bozacağı yorumları yapıldığı hatırlatıldı.
Erdoğan'ın
İstanbul Büyükşehir Başkanı iken "Demokrasi sizi hedefinize ulaştıracak bir araçtır. Hedefe ulaşınca ondan kurtulursunuz." şeklinde açıklama yaptığına ve ABD'nin
Irak müdahalesine
destek vermemesinin Batılı devletlerce 'Erdoğan,
Türkiye'yi NATO üyeliğinden çıkarmak istiyor' şeklinde algılandığı belirtildi.
"AK Parti'yi eleştirenler yanıldı: Türkiye, İran olmadı." denilen haberde, Erdoğan'ın seleflerine nazaran ve
Avrupa Birliği'nin (AB) bütün engellemelerine rağmen, AB'ye üye olmak için büyük çaba sarfettiği ve üyelik sürecini devam ettirmek için 'hala kararlı' olduğunun altı çizildi. TIME, Türkiye'yi üyeliğe kabul etmeyen AB'nin batmak üzere olduğuna işaret ederek, 'Avrupa'nın
hasta adamı' denilen Türkiye ekonomisinin ise yükselişte olduğunu kaydetti.
Dergi, AK Parti'nin 'komşularla sıfır problem'
politikaları sayesinde uzun yıllardır kavgalı olunan
Suriye ve
İsrail gibi komşularla iyi ilişkiler geliştirdiğini ve bunun ülke ekonomisine büyük katkı sağladığını aktardı. Bunun yanı sıra Türkiye'nin bölgede arabulculuk rolüne de soyunduğu da hatırlatılan haberde, AK Parti'nin 2002'de iktidara geldiğinden 2010 yılına kadar kişi başına düşen gelirin üç kat arttığı kaydedildi.
Davos Zirvesi'nde Erdoğan'ın 'one minute' çıkışıyla başlayan İsrail gerginliği
Gazze yardım gemisinde 9 Türk vatandaşının öldürülmesiyle zirve yaptığı ve
Arap Baharı ile Suriye ile geliştirilen ilişkilerin altüst olduğu belirtilen haberde, komşularla 'sıfır problem' politikasından, 'herkesle problem' noktasına gelindiği savunuldu.
Öte yandan haberde, İsrail ile yaşanılan gerginliğin ardından İsrail
Dışişleri Bakanı
Avigdor Lieberman'ın '
PKK terör örgütünü destekleyeceklerini' ima eden açıklama yaptığını ve bu açıklamanın ardından PKK'nın saldırılarının arttığına dikkat çekildi.
İsrail ile Suriye ilişkilerin kötüleşmesinin Erdoğan'ın bölgesel arabulucu olma hayalini yıktığını savunan TIME, bu durumun ABD için de işin içinden çıkılmaz bir durum oluşturduğunu iddia etti. Haberde, ABD'nin, Türkiye ile ilişkileri kötüleşen Suriye'nin tekrar İran etkisi altına gireceğinden ve bölgede en büyük iki müttefiki İsrail ile Türkiye'nin kavgalı olmasından dolayı endişeli olduğu aktarıldı.
Bobby Ghosh haberini şöyle sürdürdü: "Erdoğan'ın İsrail'i eleştiren retoriği onun ülke içinde ve Arap dünyasında popüleritesini arttırmış olabilir ancak
Esed rejimi ile ilişkilerin kötüleşmesi, Suriye'nin 'sponsoru' İran ile husumetinin artması anlamına gelebilir. NATO
radar savunma sistemlerinin Türkiye'de kurulmasının kabul edilmesi ise
Tahran ile yumuşayan ilişkileri tekrar kızıştırıyor. '
Sıfır problem' için oldukça çok problem…"
Erdoğan'ın yeni
dış politika doktrininin kaçınılmaz olarak Türkiye'nin
Ortadoğu ve
Kuzey Afrika'daki politik ve
ekonomik etkisini arttırmayı amaç edindiğini iddia eden TIME, bunun da 'neo-
Osmanlı' yorumlarının yapılmasına sebebiyet verdiğini hatırlattı. Erdoğan'ın karşılaştırma yapmaktan kaçınmadığı da kaydedilen haberde, Erdoğan'ın "Tabi ki Osmanlı'nın iyi tarafları da vardı ve bazı iyi olmayan yönleri de… Osmanlı İmparatorluğu'nun güzel taraflarını örnek almak en
doğal hakkımız." sözlerine yer verildi. Türk yetkililerin Britanyalı meslektaşları gibi,
Balkanlar, Doğu Avrupa ve
Arap ülkeleri için dostane bir
rehber olmayı amaçladıkları öne sürüldü.
Osmanlı İparatorluğu hayalinin bu zamanda çok gerçekçi olmadığını savunan TIME, bir yanda İran,
Mısır ve Suudi
Arabistan gibi bölgedeki güçlü ülkeler, diğer yanda ise
Amerika, AB, Çin ve
Hindistan gibi küresel güçlerin bölgede çıkarları olduğuna işaret etti.
Öte yandan, bölgesel bir güç olmak isteyen Türkiye'nin ülke içinde de problemleri olduğuna vurgu yapan dergi, bölgede lider bir ülkenin başta PKK sorunu gibi konuları çözmeden küresel oyunculuğa soyunmasının çok gerçekçi olmayacağını savundu.
Erdoğan'ın en önemli
gündem maddelerinden birinin yeni bir
Anayasa yapmak olduğuna da vurgu yapılan kapak haberde, gelecek dönemde Erdoğan'ın
cumhurbaşkanı olacağı ve Abdullah Gül'ün de başbakanlık görevini üstleneceği yorumlarının yapıldığı ve Türkiye'nin İran değil, Putin-
Medvedev ikilisini işaret ederek Rusya'ya dönüşebileceği kaydedildi.