Raporda,
mahkeme kararıyla suçu önleme amaçlı olarak yapılan dinlemelerin önünde yasal bir engel olmadığı belirtilirken,
TİB'e yapılan
itirazlarla kurumun meşgul edildiği kaydedildi.
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme
Kurulu (DDK),
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na (TİB) ilişkin
denetlemesini tamamladı. DDK'nın raporunda önemli tespitler yer alıyor. Suçu önleme amaçlı dinlemelerde, herhangi bir 'şüphe seviyesi' ve 'yoğunluğun aranmadığı'na işaret edilen raporda, "Toplumun bir kısmının veya tamamının, mahkeme kararıyla önleme amaçlı olarak
iletişiminin tespit edilmesinin önünde engel bir kriter bulunmuyor." deniliyor. Raporda TİB'in birçok hukuka aykırı işlemin denetlenmesi talebine itiraz ederek 'iyi bir sorumluluk örneği' sergilediği de belirtildi. Bu konuda şu görüş dile getirildi: "Önleme amaçlı iletişimin denetlenmesine ilişkin taleplere TİB'in itiraz yetkisi mevzuatta açıkça düzenlenmemiş olmasına rağmen, TİB tarafından eksik taleplere karşı anayasal hak ve hürriyetlerin korunması bağlamında itiraz ediliyor. Bu itirazlar ve uygulanma imkânı olmayan kararlar sebebiyle başkan ve daire başkanları hakkında adli görevi ihmalden birçok defa
soruşturma açıldı ve bu durum kurumda yürütülen işlemlerin sürekliliğini ve verimliliğini engelliyor."
Terör örgütü faaliyetlerine yönelik dinlemelerin defalarca uzatılabilme ihtimalinin bulunduğu ve bunun 'keyfiliği önleyici güvenceler' bakımından sınırlandırılmadığı belirtilen DDK raporunda, adli amaçlı iletişimin denetlenmesindeki "kuvvetli şüphe" tabirinin ne olduğunun netleştirilmediği kaydedildi.
TİB Başkanının atanma usulü mevzuatta açıkça yer almalı
Cumhurbaşkanlığı
Devlet Denetleme Kurulu, 350 sayfalık raporunda TİB'e ilişkin bir dizi öneride bulundu. DDK, kurum başkanının atanması ve kurumun denetlenmesi hususunun gereken hassasiyet ve öneme istinaden yeniden değerlendirilmesini istedi. Raporda, TİB'e ilişkin önerilerin bir bölümü şunlar:
İletişim başkanının atanması, başkanlığın denetlenmesi ve üst kurul başkanına bağlılığın niteliği, mevzuatla açıkça düzenlenmeli.
Kurulun üyelerinin bağımsızlığının sağlanabilmesi amacıyla
görev süresi ve görevden alınma koşulları ile ilgili
düzenleme yapılması gerekir.
Ülke genelinde kaç vatandaşın iletişimlerinin denetlendiğine ilişkin sağlıklı istatistikler, kamuoyu ile paylaşılmalı. ZAMAN