Pınar Türenç, THY’nin yurt dışı uçuşlarında bazı gazetelere uygulanan yasağın kaldırılması için Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’a başvuruda bulunacaklarını söyledi. Türenç, “THY’nin yurt dışı uçuşlarda yolculara sunulan gazeteler arasında ayrım yapmasını ve bazı gazetelerin sunumunun engellenmesini kabul edemiyoruz. Bunun; haber alma özgürlüğünün ve eşitlik ilkesinin ihlali anlamına geldiği için bir an önce bu uygulamanın kaldırılmasını istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Konuklarına servis edilen gazeteler arasında bazı gazetelerin yok sayılmalarını basın özgürlüğü açısından kabul edilebilir bulmuyoruz.” diyen Türenç, “En yakın zamanda bu uygulamadan vazgeçilmesini umuyoruz. Tüm gazetelerin tüm yolculara sunulmasını halkın öğrenme hakkı adına bekliyoruz.” şeklinde konuştu.
-Matur: THY’de gazetelere yasak utanç verici-
Sakarya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Sazai Mutar ise, THY’de bazı gazetelere uygulanan yasağın utanç verici olduğunu belirterek "İleri demokrasinden bahsedenler bu gün yayınlarını beğenmedikleri gazeteleri hedef almaya başladılar. Durum gerçekten vahim." ifadelerini kullandı.
Matur, yaptığı açıklamada, hiçbir dönem basın üzerinde bu kadar baskı ve sindirici bir politika izlenmediğini dile getirerek, yasağın haber alma özgürlüğü ve eşitlik ilkesine aykırı olduğunu vurguladı. Hükümetin bu tutumunu anlayamadıklarını dile getiren Matur, "Sayın Başbakan’ın sürekli diline doladığı ileri demokrasi bu mu? Yayınını beğenmediğin gazeteleri THY’de dağıtmamak, ya da sınırlama getirmek bir başlangıç. Yarın ‘ben bu gazetelerin yayınlarını beğenmiyorum’ diye kapatmayı bile düşünebilir. Böyle bir ayrımcılığı kabul etmek mümkün değil." diye konuştu.
"KARAR YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLSİN"
THY yönetiminin bu kararı derhal gözden geçirmesini ve ambargonun kaldırmasını isteyen Matur, şunları kaydetti: "Hükümetin son icraatları yolsuzluk operasyonundan sonra gerçekten şüphe uyandırıcı. Sanki yolsuzluğu örtme çabası var. Bu emniyet müdür, amir ve ilçe müdürlerinin değiştirilmesiyle başlandı. Daha sonra Adli Kolluk Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle devam etti. Daha sonra basın mensuplarının emniyet müdürlüğü binalarına girişi yasaklandı. Şimdi de bazı gazetelere yasak konuluyor. Demokrasi ile yönetildiği iddia edilen bir ülkede bu gelişmeler doğal değil. Hele hele Başbakan’ın ileri demokrasiden bahsettiği bir ülkede bırakın böyle bir şeyi uygulamayı, düşünmek bile ayıp. Ama Başbakan sadece kendi yandaşlarına ileri demokrasi uyguluyor galiba. Karar bir an önce geri çekilsin."
"DÜNYAYA REZİL OLURUZ"
Dünya’da AK Parti Hükümeti’nin basın özgürlüğü konusundaki karnesinin hiç de iyi olmadığını dile getiren Matur, yeni yasaklarında Türkiye’yi bu konuda dünyaya rezil edeceğini vurguladı. Matur, hükümetin aslında bu uygulamalarla en büyük kötülüğü kendisine yaptığını belirterek, "Hükümetin imajı dünyada yasakçı imaj olarak algılanmaya başladı. Bu algı giderek artıyor. Halkımızın büyük çoğunluğu da bu tür yasaklamaları kabul etmiyor. Dolayısıyla hem içeride hem dışarıda hükümet bu tavrıyla en büyük kötülüğü kendisine yapıyor." dedi.
-Ekonomi habercilerinden THY’nin basın ambargosuna tepki-
Türk Hava Yolları’nın (THY), Zaman, Today’s Zaman ve Bugün ile Orta Doğu gazetelerinin dağıtımı konusunda uyguladığı ambargoya ekonomi habercilerinden de tepki geldi. Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Başkanı Celal Toprak ve Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) Başkanı Turgay Türker, karar ile halkın haber alma hakkının ihlal edildiğini vurguladı. İki isim de THY’yi uçaklarda bütün gazeteleri ve dergileri yolcuların tercihine sunmaya davet etti.
Aynı zamanda Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi de olan Celal Toprak, THY'nin bir şirket olarak müşterilerinin taleplerine cevap vermesi, mutluluğu için elinden geleni yapması gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Şunu da unutmamalı; hem Zaman hem Today’s Zaman tiraj olarak iyi yerde. THY müşterileri de bunları okuyor. Şirket müşterilerine ilgili ve duyarlı olmalı, siyaseti ticarete karıştırmamalı. Ben olsam müşteri yerinde bu durumu şikâyet forumlarında belirtirim. Tabii konuya bir de halkın haber alma hakkı bakımından ele alınmalı. Bu anlamda dünyaya uygun davranmak, uluslararası standarda uygun davranmak ticari şirketlerin ve kamu kurumların görevi olmalı.”
EMD Başkanı Turgay Türker de uygulanan ambargonun yanlışlığına dikkat çekti. Türker, “Bir gazetenin tenkitlerinden çekinilmemeli. Muhalif fikir ya da yazılarına bakılarak bir gazeteyi dağıtmama kararı doğru değil. Gazetelerin yolcuların tercihine göre sunulması en yerinde tavırdır. Zaman ve Today’s Zaman’ın karşı karşıya kaldığı muameleye daha evvel de Sözcü ve Cumhuriyet karşı karşıya kaldı. Böyle olmaz.” ifadelerini kullandı. Kimsenin haber alma hakkının çiğneyemeyeceğini dile getiren Türker, şöyle konuştu:
“THY halka açık bir şirket, her kesimin malı. Bu anlamda şirket yönetimi çifte standart uygulamamalı. Herkes gazetesini dağıtır, kimse ambargo koyamaz. Yani uygulanan yöntem doğru değildir. Haber alma hakkı birine bir gazeteyi sunup diğerini sunmama ile çiğnenir. Ambargo, birine bir gazeteyi sunup diğerini sunmama ile başlar. Yahu bırakın, haberi her yerden okusun adam; yorumu kendi yapsın! Okuru manipüle etmek kimsenin hakkı değildir.”
CİHAN