Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Başbakan Erdoğan’ın son günlerde medyaya yönelik yaptığı açıklamaları eleştirdi. TGC açıklamasında, 'Başbakanın gazetecilere yönelik tehdit içeren sözlerinin halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkına yöneltilmiş bir saldırı olduğuna' dikkat çekildi.
TGC yönetim kurulu toplantısının ardından yapılan açıklamada, “Son günlerde meslektaşlarımız Yazgülü Aldoğan ve Yılmaz Özdil ile Melis Alphan’ın da yer aldığı kimi köşe yazarlarına karşı açılan karalama kampanyasını basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün yeni bir ihlali olarak değerlendiriyoruz.” denildi.
Açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Başbakan Erdoğan’ın yazılarını beğenmediği gazetecileri eleştirirken sarf ettiği, incitici ve tehdit içeren sözcükleri, kamuoyunun bilgilenme, haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkına yöneltilen bir saldırı olarak algılıyoruz. Başbakan Erdoğan’ın her konuşmasından vazife çıkaran, nesnel habercilik yerine iktidar sözcülüğüne soyunan bazı gazete ve gazetecilerin meslek ilkelerini çiğneyerek meslektaşlarını kamuoyuna hedef gösterdikleri gözlemlenmektedir. Meslektaşlarımızın işten atılmaları yolundaki iktidar baskılarına da destek veren bu çabaların kendilerine gazeteciliği yakıştıran bir kesimden gelmesi üzüntüden öte mesleğimizin yeni bir utancıdır da. TGC Yönetim Kurulu olarak sırf yazılarına gösterilen tahammülsüzlük nedeniyle hedefe konulan gazeteci ve yazarlarımızın arkalarında olduğumuzu, hukuksal ve iletişimsel desteğimizi var gücümüzle sürdüreceğimizin meslektaşlarımız kadar kamuoyunca da bilinmesini istiyoruz. Başbakan Erdoğan’ı basın ve ifade özgürlüğüne saygı duymaya ve gazetecileri tehdit etmekten vazgeçmeye çağırıyoruz.
GAZETECİNİN HALKA KARŞI SORUMLULUĞU
Ayrıca gazeteciliği yanlış yerlerde arayan bazı gazetecilere de Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nin C maddesinde yer alan Gazetecinin Sorumluluğu ilkesini bir kez daha hatırlatıyoruz: Gazeteci, basın özgürlüğünü, halkın doğru haber alma, bilgi edinme hakkı adına dürüst biçimde kullanır. Bu amaçla her türlü sansür ve oto sansürle mücadele etmeli, halkı da bu yönde bilgilendirmelidir. Gazetecinin halka karşı sorumluluğu, başta işverenine ve kamu otoritelerine karşı olmak üzere öteki tüm sorumluluklarından önce gelir. Bilgi ve haber ile özgür düşünce, herhangi bir ticari mal ve hizmetten farlı olarak toplumsal nitelik taşır. Gazeteci, ilettiği haber ve bilginin sorumluluğunu üstlenir ve paylaşır. Gazetecinin özgürlüğünün içeriğini ve sınırlarını öncelikle sorumlulukları ile meslek ilkeleri belirler.”
CİHAN