Peygamber Efendimizin yeryüzüne teşriflerinin yıldönümü olan
Kutlu Doğum Haftası geldi.
İçinde bulunduğumuz günlerdi dünyanın dört bir yanında herkes O'nu en güzel şekilde anabilmek için adeta birbiriyle yarışacak.
Maalesef bazı kesimler çok yakın geçmişte Kutlu Doğum'u ülkeyi kaosa sürüklemek için yaptıkları planlara bile alet etme cüretini gösterdiler.
Bu ülkede milletin Peygamberinin
doğum gününü kutlamasından rahatsız olanlar 27
Nisan'da
muhtıra yayınladı.
Kutlu Doğum
iktidar partisinin suç faaliyeti olarak
kapatma davası iddianamesine girdi.
Bu ülkede bir zihniyet milletin Peygamberinin doğduğu günü kutlamasına bile tahammül edemedi.
Ne için ?
Güya
Cumhuriyeti korumak için.
Cumhuriyeti kim kurdu bu ülkede ?
Mustafa Kemal Atatürk.
Bu ülkede bir zihniyet; yıllarca dini sanki Cumhuriyetin düşmanıymış gibi göstermek için hep yalan söyledi.
Peki bu nasıl bir zihniyet ?
27
Mayıs'ı hazırlarken ülkede irticanın alıp başını gittiği yalanını ortaya süren de, 28 Şubat'ı hazırlarken aynı irtica yalanına sarılan da,
27 Nisan'da yine o irtica safsatasının arkasına sığınan da, bugün elinden gelse yine aynı teraneyi okuyarak Türkiye'yi yeni bir kaosa sürükleyecek yolun bahanesini hazırlamayı düşünen de işte bu zihniyet.
Aslında Cumhuriyeti kuran Atatürk'ü kendilerine kalkan yaparak ona en büyük düşmanlığı yapan da bu zihniyet.
İşte size tarihi bir
belge.
Bu belge
TBMM'nin arşivlerinden çıktı.
Bugün Türkiye'yi kaosa sürükleme planlarına malzeme yapılan Kutlu Doğum ile ilgili Atatürk'ün ne yaptığını gösteren bir vesika bu.
Hem de resmi, kimsenin yalan dolan diyemeyeceği, tamamen
Meclis zabıtlarına geçmiş bir
kayıt.
Bir Kanun.
Altında Atatürk'ün
imzası var.
Şunlar yazıyor:
“12 Rebiül evvel gecesiyle gününün (Mevlid Kandilinin) Milli
Bayram olmasına dair
teklif ve Kanun.”
Yanlış okumadınız.
Peygamber Efendimizin
doğum gününün milli bayram olmasından bahsediliyor.
Acaba yukarıdaki cümleyi; 27 Nisan bildirisini hazırlayan
Yaşar Büyükanıt ya da Ak Parti'yi kapatma iddianamesine Kutlu doğum faaliyetlerini koyan
Başsavcı Yalçınkaya okusa ne yapardı ?
Bu teklif Büyük
Millet Meclisi'nde 24
Ekim 1923'de kabul edilerek
kanunlaşmış.
Üstelik
Mustafa Kemal Atatürk'ün imzasıyla.
Ve Peygamber Efendimizin doğum gününe de “Hakimiyet Bayramı” denilmiş.
Atatürk'ün kurduğu ilk Meclis Efendimizin doğumu olan Mevlid Kandilinin Milli Bayram olarak kutlanmasını ilan etmiş.
İşte kanunun tam cümlesi:
“Leyle-i Viladet Hazreti Risaletpenahiye müsadif olup Türkiye'de saltanat-ı şahsiyenin ilgasıyla hukuk-ı saltanatın uhde-i millete istikrarını ve hakimiyet-i milliyenin teessüsünü sureti katiyede tespit eyleyen kararın Büyük Millet Meclisince kabul edildiği 12 Rebiü'l evvel gecesi ile günü Hakimiyet Bayramı addolunmuştur.”
İşte bu satırlarla Efendimizin doğum günü 12 yıl boyunca milli bayram olarak kutlanmış bu ülkede.
Peki sonra ne olmuş ?
1935'te son verilmiş.
27 Mayıs 1935'te “Milli Bayram ve genel tatiller” hakkında kanun yapılırken Peygamber Efendimizin doğum günü bu kapsamdan çıkarılmış.
Yedinci
İnönü hükümeti tarafından hazırlanan kanun teklifiyle; Atatürk'ün milletin hassasiyetlerini ve Peygamberine olan hürmetini dikkate alarak imza attığı uygulamaya son verilmiş.
O tarihe kadar Cumhuriyet Halk Fırkası adıyla anılan İnönü iktidarının, adını
Cumhuriyet Halk Partisi olarak değiştirdikten sonraki ilk icraatlarından biri 27 Mayıs 1935 tarihli kanunla kutlu doğumu bayram olmaktan çıkarmak olmuş.
Kutlu Doğum ile ilgili bu tahammülsüzlüğün ve rahatsızlığın nerelere dayandığını ve nasıl bir zihniyetin ürünü olduğunu arşivler ortaya koyuyor.
Bugünse CHP'nin Genel başkanı Deniz
Baykal, Kutlu Doğum töreninde konuşma yapmaya, ılımlı mesajlar vermeye hazırlanıyor.
Acaba bugün hayatta olsaydı Kutlu Doğum'u milli bayram ilan ettiği için Atatürk hakkında da TSK muhtıra yayınlar mıydı?
Acaba Kutlu Doğum'u milli bayram ilan ettiği için Atatürk hakkında da irticai faaliyetlerin odağı olduğu gerekçesiyle siyasi
yasak istenir miydi ?
Atatürk'e sığınarak ortaya sürülen Cumhuriyet'i koruma yalanlarına artık kim inanır ?
Şimdi siz söyleyin;
Cumhuriyet rejimine “sözde değil özde bağlı” olan Cumhuriyetin kurucusu Atatürk mü, yoksa Atatürkçülük oynayanlar mı ?
ABDULLAH ABDULKADİROĞLU-SAMANYOLUHABER.COM