Komisyon Başkanı Zafer Üskül, toplantıdan sonra yaptığı açıklamada, oybirliği ile
İsrail'in gemilere saldırısını
kınama kararı aldıklarını ifade etti.
Bu konuda bir
mektup hazırladıklarını belirten Üskül, mektubu okudu.
Üskül, mektubun, BM İnsan Hakları Konseyi,
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Başkomiserliği,
Avrupa Parlamentosu İnsan Hakları Alt Komisyonu ile çeşitli ülkelerdeki parlamentoların muadil
komisyon başkanlarına gönderileceğini kaydetti.
İsrail'in gemilere saldırısı sonrasında yaşanan
insan hakları ihlallerini yerinde incelemek üzere alt komisyon kurulmasına ve komisyonun İsrail'e gitmesine karar verildiğini belirten Üskül, kendisinin başkanlığındaki komisyonda; Komisyon
Başkanvekili,
AK Parti Kırklareli
Milletvekili Gökhan Sarıçam, AK Parti
Samsun Milletvekili
Cemal Yılmaz Demir,
CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin ile Komisyon Başkanvekili, MHP
Yozgat Milletvekili Mehmet Ekici'nin yer aldığını bildirdi.
Üskül, alt komisyonun İsrail'e gitmesi için, bugün hemen girişimlerde bulunacağını söyledi.
Alt komisyonun gitmesi konusunda bir engel çıkıp çıkmayacağının sorulması üzerine Üskül, ''Onu göreceğiz, şu anda bir şey söylemem mümkün değil'' dedi.
Başka bir ülkeye
heyet göndermeye karar verdiklerinde
Dışişleri Bakanlığı ile temasa geçtiklerini ve kararlarını bildirdiklerini ifade eden Üskül, Bakanlığın da ziyaretin gerçekleşmesi için ilgili tarafla görüşmelere başladığını bildirdi.
Komisyon Başkanı Üskül, ''Nerede inceleme yapmak gerekiyorsa oraya gideceğiz. Hala orada bulunan kişiler varsa onların ve yaralıların bulunduğu yerlerde incelemeler yapacağız. İsrail'li yetkililerle de görüşmelerimiz olacak'' diye konuştu.
Gemilerde bulunan vatandaşlarla da görüşeceklerini belirten Üskül, alt komisyon kurma kararını almadan önce
Dışişleri Bakanlığı ile temaslarının olmadığını, şimdi kararı Bakanlığa göndererek gerekli girişimde bulunmalarını isteyeceğini söyledi.
Zafer Üskül, güvenlik noktasında bir sıkıntı olabilir mi?'' sorusuna, ''Olmaması beklenir'' yanıtını verdi.
-TARTIŞMA ÇIKTI-
Alınan bilgiye göre, komisyon toplantısında CHP'li Milletvekilleri ile Komisyon Başkanı Zafer Üskül ve AK Parti'li milletvekilleri arasında
tartışma yaşandı.
CHP'li Ersin, Gazze'ye giden gemilerde 350 Türk vatandaşının bulunduğunu, hatta aralarında 1,5 yaşında bebek ile 80 yaşında vatandaşların da bulunduğunu söyledi.
İsrail'in, önceden bu gemiye müdahale edeceğini açıkladığını belirten Ersin, ''Bu 350 vatandaşımızın can güvenliğini sağlamak için
Hükümet ne yaptı? İsrail ile diplomatik bir ilişki kurdu mu?'' diye sordu.
Ahmet Ersin, ''gemilerin bilinmeze doğru gönderildiğini'' ifade ederek, ''Tamam, İsrail korsanlık yaptı, insan haklarına aykırı bir durumu var. Peki, Hükümetin kendi vatandaşlarını korumak için hiç bir şey yapmaması eleştirilmeyecek mi? Şimdi bağırıp çağırmanın ne faydası var. Başta önlem alınması gerekiyordu ama yapılmadı. Hükümetin de eleştirilmesi gerekir'' dedi.
Üskül ve AK Parti'li milletvekilleri, Ersin'in bu sözlerini tepki gösterince tartışma çıktı.
-''CHP'Lİ ÜYELER GÜNDEMİ SAPTIRDILAR''-
Zafer Üskül de tartışmaya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, bugün, İsrail'in gemilere saldırısı konusunda olağanüstü bir toplantı yaptıklarını söyledi.
Toplantının
gündeminin gayet açık olduğunu belirten Üskül, şöyle konuştu:''Gündem, İsrail'in gemilere saldırması ve ardından yaşanan insan hakları ihlallerinin değerlendirilmesi. Her zaman olduğu gibi CHP'li üyeler gündemi saptırıcı konuşmalar yaptılar. Ahmet Ersin ve Malik Ecder Öz
demir'in, gündemi saptırarak yaptıkları değerlendirmelere AK Parti'li üyeler tepki gösterdi.
Özdemir, her toplantıda yaptığı gibi sesini yükselterek, toplantının düzenini bozdu. Bunun üzerine toplantıya 5 dakika ara verdim.
İnsan hakları ihlallerini değerlendireceğimiz bir toplantıda, Hükümetin, bu gemiler yola çıkmadan önce yapması gerekenleri yapıp yapmadığının sorulmasının bir anlamı yoktur. Gündemimizin dışında bir konu olduğu kadar, Komisyonda Hükümetin bir temsilcisi de bulunmadığından soru, anlamsız bir sorudur. CHP'li üyeler, konu hakkındaki düşüncelerini dile getireceklerine, bunun üzerinden
politika yapma içine girmişlerdir. İnsan haklarına duyarlılıklarının ölçüsü işte budur.''
AA