Yayınladığı
belgelerle gündemin odak noktası olan
gazete hakkında çok sayıda iddia ortaya atıldı. En çarpıcı olanı ise Büyükanıt'ın "O gazeteyi finanse eden kim? Ona bakın anlarsınız" sözüydü.
Taraf gazetesi ve Alkım Yayınları'nın sahibi iki kardeşten Başar
Arslan, Taraf'a yöneltilen suçlamalara
cevap verdi. Sabah'tan Ecevit Kılıç'ın bu haftaki konuğu Arslan merak edilenlere açıklık getirdi.
Ahmet Altan bununla ilgili yazı yazdı orgeneral
Yaşar Büyükanıt'a; "Bizim bir gizli kaynakla ilişkimizi gösterin o gün gazeteyi kapatacağım" dedi. Gizli bir kaynaktan para alan bir gazete çıkarmak utanç vericidir benim için. Böyle bir utanç öldürür beni. Böyle iddiaları ileri sürenler sanırım utanç duygusuna pek aşina değiller.
Çok sıkıştığımız zaman hisse karşılığında borç alıyoruz. Gerekirse hisse vereceğiz. Zaten bize
destek olanlar da ortak olmaktan gocunmayacağımız insanlar. Bu şekilde
işadamı Mehmet Betil'den destek aldık. Zor zamanımızda destek oldu bize.
Bunların kaynağı yok.
Cumhuriyet, çocuğumu parasızlıktan kolejden aldığımı yazdı. Benim çocuğum yok. Bu gazetede ortağım olan ağabeyimin de çocuğu yok. Diğer ağabeyimin de henüz iki yaşında bir çocuğu var. Aynı şekilde
Oray Eğin, yazarımız Leyla İpekçi'nin
Gülen bursuyla Amerika'ya gittiğini yazdı. Oysa İpekçi hayatında hiç Amerika'ya ayak basmamış. Bu açıklık ve netlikte yalan nasıl yazılabilir?
Serdar Akinan, Zaman gazetesinin tesislerinde basıldığımızı yazdı. Fakat gazetenin künyesine baksaydı; orada basılmadığımızı görürdü. Taraf'ı çıkarttıktan sonra Türkiye'deki gazetecilerin ne kadar kolay yalan yazabildiğini gördüm. Dürüst bir gazete çıkartabildiğimiz için de bin kere daha seviniyorum. Gülen veya herhangi başka bir kaynakla ilişkimizi gösteren bir belge çıkarsınlar ya da herhangi bir yerle böyle bir ilişkiyi düşündürecek bir bağ bulsunlar gazeteyi o saatte kapatırım.
Yeri geldiğinde AKP'yi de eleştiren bir gazeteyiz. Eğer bilinçli bir okuyucu, AKP'ye yakın olduğumuzu söylerse şaşarım. Ama o tür isimlerin söylemesi beni hiç şaşırtmıyor. Bu iftiralar çok ahlaksızca. Sorun onların iyi gazeteci olmaması ve Taraf'ın iyi gazetecilik yapması. İhale peşinde olan gazete sahiplerinden değilim.
Olmayacağım da...
Belgeli olan her bilgiyi yayımlarız. Kim getirirse getirsin ve kiminle ilgili olursa olsun.
Gazetecilik de bu değil mi? Haberlerin üstünü örtmek değil, açmak. Neden Taraf'ta toplandığı ise; yayımlamayacağını bildiğiniz birisine götürüp eline belge koymanın anlamı var mı? Belgelerin darbelere ve çetelere karşı durmayan gazetelere gitmesine gerek yok.
Sormuyorum. Yazıişlerinin her şeyin doğrusunu yaptığına inancım tam. Haberim olsa da hiç tereddüt etmem. Eğer yayımlanacak bir haberden korkacak olsaydım bu işe girmezdim. Korku, alışkın olduğum bir duygu değil.
Biz Radikal'den yirmi bin daha fazla satıyoruz. Niye kimse Radikal'in üstündeki o promosyonlarla kaça mal olduğunu merak etmiyor da bizim gazeteyi merak ediyor...
Şu anda gelişme sürecinde. Her geçen gün aldığımız ilanlar artıyor. Tiraj artışının ilana dönüşeceğini düşünüyoruz. Bizden çok daha az
tiraja sahip gazeteler bizden daha fazla ilana sahip.
Büyümeye bakıyoruz ama şu anda gazeteye odaklandık. Taraf artık birçok yazarın bulunmak istediği gazete.
Kitap işini de biraz yavaşlattık. Ama çok yakında yeniden hız vereceğiz.
Bilerek girdik. Bu rahatsızlığı yaratacağımızı da biliyorduk. Çok ağır, zor zamanlar atlattık. Cenneti de cehennemi de yaşıyorum. İkisini de aynı anda. Gazete çıkarmak benim çocukluk hayalim. İnsanın çocukluk hayalini de gerçekleştirmesi çok kıymetli.