Susurluk hükümlüsü İbrahim
Şahin,
Danıştay saldırısından sonra gözaltına alınan
Ergenekon sanığı
Muzaffer Tekin’e
destek mesajı göndermiş: Danıştay olayları böyle bitmez komutanım
Ergenekon operasyonu kapsamında tutuklanan
emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin’in, ikinci Türk
İntikam Tugayı’nın (TİT) yöneticisi
Semih Tufan Gülaltay’dan sonra Susurlukçu
İbrahim Şahin’i de ‘zor günlerinde’ yalnız bırakmadığı ortaya çıktı. Tekin,
Tuzla Piyade Okulu’nda özel harekât eğitimi verdiği Şahin’in, Susurluk’tan sonraki cezaevi ve
hastane sürecinde yanında oldu. İbrahim Şahin de “Komutanım” dediği Tekin’in bu ‘dostluğunu’ unutmayarak
Danıştay saldırısı ardından ‘bağlılığını’ cep
telefon mesajıyla şöyle bildirdi: “Danıştay olayları böyle bitmez komutanım. Bu
şarkı böyle bitmez yeni (yazıdan aynen) sloğımız ‘Bu da bizim türkümüz Muzaffer Tekin gerçek liderimizdir’ Saygılar komutanım.”
Muzaffer Tekin 17
Mayıs 2006’da düzenlenen Danıştay saldırısı sonrasında 26 Mayıs’ta
Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ndeki
sorgusunda kendisine yöneltilen isimlerden biri, eski Emniyet
Özel Harekât Dairesi
Başkanvekili ve ‘Susurluk’ hükümlüsü İbrahim Şahin’di. Tekin, Şahin hakkında şu bilgileri verdi: “1982 yılında görev yaptığım Tuzla Piyade Okulu’nda kendisini tanıdım. Kendisi burada Özel Harekât kursu alıyordu. O dönemden 1997 yılına kadar görüşmedim. 1997’den bugüne kadar çeşitli zamanlarda görüşmekteyim. Hapishane ve hastane döneminde kendisinin yanında oldum.”
Korkut Eken’i de tanıyor
Korkut Eken de aynı dönemde Tuzla Piyade Okulu’nda bulunuyordu. Eken bir söyleşide İbrahim Şahin ile orada tanıştığını anlatmıştı. Muzaffer Tekin ise
Sabah Gazetesi’nde yayımlanan söyleşinde şunlar söylemişti: “Korkut Eken’i ordudan tanırım. Ben teğmenken o benim üstümdü.
Kıbrıs’ta beraber görev yaptık.”
12 Haziran 2007’de
Ümraniye’de bir gecekonduda bir
sandık içinde 27
el bombası bulundu. Bu bombaların, Tekin’in arkadaşı emekli Astsubay
Oktay Yıldırım’a ait olduğu anlaşılınca Tekin de gözaltına alındı. Tekin, tutuklanmadan önce, 18 Haziran 2007‘de
İstanbul Terörle Mücadele Şubesi’nde sorgulandı. Sorgu sırasında, kendisine ait 0532 291 .. .. numaralı cep telefonuna gönderilen sekiz mesajın içeriği ve kimden geldiği de soruldu.
Bu mesajlardan son ikisi İbrahim Şahin tarafından iki ayrı numaradan gönderilmişti. 21 ve 23 Temmuz 2006’da gönderilen mesajlar şöyle: 21 Temmuz’da 0546’lı telefondan: “Sizin yanınızda
dava arkadaşı olan insanların önce yüksek vasıflı Türk olması gerekir. Çünkü yiğide er gerekir komutanım.
Erciyes’ten
selamlar.” 23 Temmuz’da 0532’li telefondan: “Danıştay olayları böyle bitmez komutanım. Bu şarkı böyle bitmez yeni sloğımız (Bu da bizim türkümüz Muzaffer Tekin gerçek liderimizdir) Saygılar komutanım.”
Şahin’in hissiyatı
Tekin, Şahin’in ilk mesajını, “Mesaj bana emekli
emniyet müdür Şahin tarafından kendini hissiyatını belirten mesajdır, bana göndermiştir” diye açıklarken, ikinci mesajıysa şöyle izah etti: “Danıştay hadisesinin başıma gelmesinde y
akınımda olan bazı kişilerin dahli olduğunu düşünerek çekmiştir.”
Tekin’in
Akın Birdal suikastını azmettiren
Semih Tufan Gülaltay’ı da cezaevinde yalnız bırakmadığı dün
Radikal’de yayımlanmıştı.
Çatlı’nın yakın arkadaşı
Susurluk’ta 3
Kasım 1996 günü meydana gelen kazadan sonra ortaya çıkan kirli ilişki ağının merkezindeki
Abdullah Çatlı’yla İbrahim Şahin yakın ilişki içindeydi. Dönemin Emniyet Özel Harekât Dairesi Başkanı İbrahim Şahin, Kırmızı Bülten’le aranan Çatlı’yla özel timci
Ziya Bandırmalıoğlu’nun
sünnet düğününde yan yana fotoğraf çektirmişti.
Daha sonra ortaya çıkan Susurluk skandalının davasında İbrahim Şahin 185 gün
tutuklu kaldıktan sonra
tahliye edildi.
İbrahim Şahin 1999 yılında
Emniyet Genel Müdürlüğü’ne hibe edilen kayıp silahlarla ilgili olarak da yargılanmıştı.
İbrahim Şahin Susurluk davasında eski MİT’çi Korkut Eken ile birlikte ‘Cürüm işlemek için çete oluşturmak ve bu çeteyi yönetmek’ suçundan altışar yıl ağır
hapis cezasına çarptırıldı. Ancak Şahin geçirdiği
trafik kazası sonucu
hafıza kaybı yaşadığı gerekçesiyle
Adli Tıp Kurumu’ndan aldığı raporla bu cezayı yatmaktan kurtuldu.
RADİKAL